Gündemle alakasız bir yazı: Madenler

Bir kısım okuyucu ülkenin haline bak senin yazı gündemine bak diyebilir. O kısım okuyucular kaç kişi bilmiyoruz. Bu yazı bunların dışındaki 60 milyon icralık vatandaşla ilgili. Bu yazı Türk vatandaşlarının yüzde 80'ini ilgilendiriyor. Zira hiçbir alacaklı bu 60 milyon icralık borçluların borçlarını kaos terör, vs. nedenlerle durdurmuyor. Bu düzensizlik ortamında da icra ve faiz tıkır tırık işliyor ve artıyor. Evet, gündem çok farklı ama 60 milyon kişinin özel gündemi onlar için hala birinci sırada yakasını bir türlü bırakmıyor. Siz hiç savaş halindeyiz diye bankaların borç ertelediğini veya sildiğini duydunuz mu?Adli tatil başladı ama ne borçlar tatil ediliyor ne de alacaklılar tatil indirimi yapıyor. Basında çıkan haberlere göre Türkiye genelindeki icra dosya sayısı 23 milyonu aşmış. Bunlardan sadece 7 milyonunun çözüme kavuşturulduğu söyleniyor. Oysa çözüme kavuşturulmuş bu 7 milyon dosyanın yarısından fazlası ya banka kredisi ya da borçla kapatılmış durumda. İcra dosyası kapatıldı ama bankaya olan borçtan dolayı potansiyel borç hala devam ediyor. O da her an yine icra dosyası haline gelebilir. Bu da tıptı Türkiye'nin IMF'ye olan borcunu ödeyeme benziyor. Borç borçla kapatıyor.Asıl vahamet icraya düşmeyen ama icralık durumda olan 40 milyondan fazla kişi var. Nereden mi çıkıyor bu 40 milyon icralık kişi sayısı. Bankalar, borç ödenmeyince standart prosedürleri gereği borçlu hakkında önce idari takip başlatırlar ki, bu sayı oldukça fazladır. Yapılandırma, kısmi ödeme nedeniyle süre uzatma vs. nedenlerle bu borçlar icraya yansımadan bu kırmızı alanda bekletilir. Yine bir kesim var ki borçlunun iflas etmesi veya malvarlığı olmadığı için yasal yollara başvurup yüksek miktardaki harç ve masraf maliyetinden kaçınmaktadırlar. Ev hacizlerinin sınırlandırılması, çekten kaynaklana cezaların kaldırılması gibi nedenlerle icra takibi artık caydırıcı olmaktan çıkmıştır. Alacaklı olup da resmi takip yapılmayan borç resmi verilerin çok çok üstündedir.Demek ki aslında biz 23 milyon icra dosyasına şaşarken; aslında bunun iki katı kadar kişinin de icralık olduğu gerçeği var Türkiye'de. Resmi takiplerle birlikte toplamda 60 milyondan fazla Türk vatandaşı icralık durumda.Yok daha neler diyenler için söylediklerimizi destekleyecek son bir delil ortaya koyalım.Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca iki yıllık bir araştırmadan sonra tamamlanıp 2013 yılında yayımlanan "Türkiye'de Aile Yapısı Araştırması" raporu ile Türk-İş'in geçim standartları verilerini birlikte değerlendiren uzmanlar şu sonucu çıkarıyor: Ülkemizdeki ailelerin yüzde 77'si açlık sınırının altında, 93.4'ü yoksulluk sınırının altında bir gelirle yaşıyor.Hala şüphesi olan varsa çıkıp biraz esnaftan dert dinlesin. Vahameti daha iyi anlayacaktır. Söz madenlere geldi. Ancak şimdi size; Anayasaya göre madenler Türk milletinindir. Türkiye'nin yeraltı ve yerüstü kaynakları Türk vatandaşlarını kıyamet sabahına kadar bakmaya yeter. Bu kaynaklarla değil borçlu olmak zengin olmamak akılsızlıktır konusuna girmeyeceğim. Bu konu gazeteniz Yeni Mesaj'da yüzlerce defa 6 yaşındaki çocuğun bile anlayacağı bir üslupla işlendi. Nüfusun yarıdan fazlası icralık. Değeri 3 katrilyon doları aşan maden rezervimiz, 77 milyon nüfusumuz, 53 milyon da seçmenimiz var. Borçlu seçmen her seferinde kendisini kurtaracak kaynağın üstünde oturduğu halde "borçlanmak güzeldir, borç yiğidin kamçısıdır" tercihinde bulunuyor. Oysa kamçı köleye vurulur. Yiğitlikle hiçbir ilgisi yoktur.Gündem ne olursa olsun maden konusunu işlemeye devam edeceğiz. Ta ki hali hazırda işleten yabancılar onu tüketene kadar.