Bir türlü anlayamadığım bir durum var toplumda. Yokluk içinde olup varlık denizinde yüzmeye çalışmak. Ne demek bu?
Etrafımıza baktığımızda maddi durumlarının nasıl olduğunu çok iyi bildiğimiz birçok insan var. Her nedense toplumda bir varlıklı görünme hastalığı var. Kendinde yok, çoluğunda yok, çocuğunda yok ama 5 duyu organı o kadar varlıklı duruyor ki aynanın karşısında kendi bile şaşıyor bu görüntüye. Gerçekten varlıklı olana bir sözümüz yok. Varlıklı bir insanın varlıksız görünmeye çalışması çok nadirdir. Onlara da toplumda cimri diyoruz. Ama yine de çok azdır. Ama gel gelelim yokluk denizinde yüzüp varlık gemisinde olduğunu zanneden toplumda çok bireyimiz var.
Gurbetten sılaya gelenlere baktığımızda cebinde hep bir kalıp parayla dolanır. 5 liralık alış veriş yaparken dahi o kalıp parayı çıkartarak içinden seçmeye çalışır. Kim bilir ne zorluklarla biriktirip gelmiştir. Tabi yaşadığı çevreden kimse yoktur artık memleketinde. Nerden bilecekler! Kim bilir kredi kartından faizli çekip eşine dostuna varlıklı olduğunu göstermenin gayretine girmiştir. Kim bilir başıma bir hal geldi deyip yakınlarından borç almıştır. Kalacağı 10 gün boyunca bol bol harcar, çevresine iyice hava atar. 10. gün bir dönüş parasını bile zor ayarlar. İzni bitip geri döndüğünde bütün bir yıl boyunca 10 günde harcadığının ceremesini 1 yıl çalışarak çeker.
Toplumun içinde çocuğa harçlık vereceği zaman bütün cüzdanını çıkartıp içindeki o "meçhul parayı" insanların gözüne soka soka gösterip içinden 10 TL alıp çocuğa vermek...
Herhangi bir düğündür, şenliktir, toplantıdır vs. bir yere gideceği zaman hep varlıklı görünecek diye; evine akşamüstü giderken çocuklar uyusun da eve öyle gideyim diye eve giden birisinin kredi kartı yoluyla harcama yapıp sırf etrafımdaki insanlar beni varlıklı görsün diye çoluk çocuğundan kısmalarına hiç anlam veremiyorum.
Bankadan kredi yoluyla para çekip evini, arabasını veya eşyasını yenileyip hem maddi hem de manevi huzurunu bozarak etrafına "bakın ben de varlıklıyım" mesajını vermeye çalışan insanları da anlamış değilim. Hem bu cenderenin içine girerler hem de kendi yaptığını meşru göstermek için başkalarını da o girdabın içine, aşağılama yoluyla sokmaya çalışırlar. Niye yaptın denildiği zaman "çok zor durumdaydım", "başka çarem yoktu" karşılığı alınır. O tür insanları hiçbir zaman onaylamayıp etrafımda ne zaman rastlasam gerekli uyarı yapmışımdır.
Emri altında çok sayıda işçi çalıştıran şirket sahibinin, herhangi bir dava liderin veya bir patronun bu şekilde davranmasına bir anlam veririm. Çünkü bu tür davranışlar dosta güven düşmana korku salar misali yerinde davranışlardır. Artı bu tür insanlar zaten işin içinde oldukları için çok da naziktirler. Bu kişilerin yaptıkları zaten rol değil gerçekle birebir örtüşür. Bu tür durumları konunun dışında tutuyorum. Benim üzerimde durduğum kişiler hiçbir vasfı ve hiçbir ekonomik kazanımı olmadığı halde bu tür insanlara özenip kendilerini daha da bataklığa sürükleyenleredir. Bu tür davranışlar sadece davranışı sergileyene değil muhatap olduğu çevresine de zarar verir.
Ben de tatil yapıyorum deyip borç alıp tatile gittikten sonra yaptığı borcu bir türlü kapatamayanlar.
Çoluk çocuğuna 1 gün bir lokantada yemek yedirmeyip arkadaşlarına "hadi sana bir yemek ısmarlayayım" diye ısrarda bulunanları da anlayamıyorum.
Bu örnekleri çoğaltabiliriz.
Bazen güçlü olmanın yollarını ararken daha da zayıf düştüğümüzün farkına varamayız. İşte en tehlikeli yaşam tarzı da budur.
Bu tür özenti yaşam tarzları, yoğurt kabındaki ayranın üstüne ince bir tabaka kaymak koymaya benzer. Derinlere daldıkça neyin ne olduğu ortaya çıkar. Böyle insanların çoğunlukta olduğu toplum git gide zayıflar ve yılanın kendi kuyruğundan kendini yemesi gibi sonra da kendini yok eder.
- Ne yardan, ne serden vazgeçerler… / 04.06.2024
- Google’da en çok aranan ‘Ben neden’ cümleleri / 19.06.2023
- MMSH’den EYYT’ye / 09.12.2022
- Tilkiye cesaretini göster demişler, gitmiş yavrusunu yemiş... / 29.10.2022
- Kuvvetten kazanç varsa yoldan kayıp vardır / 15.10.2022
- Kuvvetten kazanç varsa yoldan kayıp vardır / 15.10.2022
- Körle oturan şaşı kalkar / 23.08.2022
- Bir başarı öyküsü değil, bir başarı yaşantısı / 27.07.2022
- Gündüz varlıkla arkadaş, gece yokluğa kardeş… / 13.06.2022