logo
18 ARALIK 2025


Gerçek özgürlük

17.12.2025 00:00:00
İnsanoğlu farkında olmadan bir hengâmenin içinde seldeki kütük misali savrulup gidiyor. Bulunduğu ortama, çevresine, ailesine, iş ortamına, komşularına, bedenine, ruhuna kısaca kendi dünyasına direnerek aslında özgürlüğünü kısıtlıyor. Bir kısır döngüde debelenip duruyor.

Allah (c.c.) bizi bir anneden bir babadan dünyaya getirdi. Gerçek özgürlük onlara direnmeden onlarla bütünleşerek birlikte hareket etmekten geçer. Onları beğenmeyip saygıda hürmette kusur ettiğimiz sürecin sonunda onları kabullenmeyip kendi dünyamıza göre şekillendirmeye kalkarsak onların her hareketi, her sözü, her durumu acı verir, git gide tek odalı bir hücreye sıkışmış gibi sıkışır kendimizi hapsetmiş oluruz. Ve sonunda kendi acemi dünyamızın bataklığında düşe kalkar gideriz.

Çalıştığımız bir iş yerini şartlarını kabullenmemiz durumunda her olay, her durum bizim için bir fırsat, bir avantaj durumuna dönüşür ve gerçek iş özgürlüğünü  yaşarız.. Hakiki özgürlüğün yanında gerçek iş mutluluğunu keşfedip hiçbir iş yükü altında ezilmeyip daha da dinç ve enerjik kalırız. Aksi durumda her şey bize daha çok acı verir. İş yeri bize yük olup her olay, her durum bizi rahatsız eder ve yıpratır.

İçinde bulunduğumuz vücudun özelliklerini kabul edip bedenin işleyişine uygun hareket edersek bedenimiz hayat bulur ve uzun süreli yaşar. Tam aksi durumda bedeninle çatışarak o mükemmel mekanizmanın işleyişini bozup o mükemmel mekanizmayı hastane zindanlarına mahkûm ederiz.

Bir ruh taşıdığımızı kabul edip onun gereklerini yerine getirirsek, onunla barışık halde yaşarsak ruhumuzu yüceltir, yüce makamlara erişir, varlığının zevkini doya doya tadar, bize verilen ömrü en verimli bir şekilde tamamlarız. Aksi takdirde ihtiras zindanına ruhumuz hapseder doymak bilmeyen bir benlik arzusu zulmü altında yok olup gideriz.

Hasbelkader bir arkadaş edinirsek onun bütün özelliklerini kabul etmemiz durumunda onun hiçbir davranışı bizi rahatsız etmez onunla barışık halde yaşarız. Aksi durumda her hali, her davranışı bize acı verir ve bizi arkadaş zindanına hapsedip özgürlüğümüzü elimizden alır.

Komşularımızı ortak yaşam süren insanlar olarak kabul etmemiz durumunda onların her durumu bizi hoşnut eder ve uyum içinde yaşar gideriz.. Aksi durumda aldığı nefes bile bizi rahatsız eder ve öfke zindanında kendimizi yok ederiz.

Dünya evine girdiğimiz eşimizi bütün benliğinle kabul etmemiz durumunda onun her hali, her davranışı, her durumu bizi hoşnut eder, mutlu eder. Bu sefer aile hayatında gerçek özgürlüğü yaşarız. Aksi durumunda her davranışımız rol olur ve bu roller iç dünyamızda git gide özgürlüğümüzü kısıtlayarak bir saatli bombaya dönüşüp sonunda patlayıp bütün hayatımızı zayi eder.

Allah'ın bize lütfettiği çocuklarımızın her halini sevgi ve merhametle kabul etmemiz durumunda onlarla birlikte çok mutlu bir hayat sürüp onları en iyi şekilde yetiştiririz.. Onların her hali bize mutluluk verir. Hatalarını rahat düzeltip kendi mutluluğumuzu yaşarız. Aksi durumda çocukların her halinden rahatsız olur iç dünyanda kendi çocuklarına karşı kin ve nefret besleyip kendimizi yine evlat zindanına hapsederiz.

Bir öğretmen olarak öğrencimizin her halini kabul etmemiz durumunda onun olumlu ve olumsuz davranışlarını sevgi ve sabırla tespit edip ona en güzel bir şekilde rehber oluruz. Aksi durumda her şeyi gözümüze batar ve hiçbir şekilde ona faydalı olamayıp yine ego zindanına kendimizi hapsederiz.

Kendi isteğimizle seçtiğimiz yöneticiye karşı direnip o yöneticinin her halini sorgulamaya kalkarsak bu sorgulama bize derinden acı verir ve o yöneticinin yönetim zindanında kaybolup yine kendi özgürlüğümüze kelepçe vururuz. Ama kabul etmemiz durumunda o yöneticinin hiçbir hali bizi rahatsız etmez, tam tersi bütün davranışlarını takdir edip daha fazlasını yapmasını isteriz. Bu durumda yöneticinin gereksiz ihtirasları altında ezilmek zorunda kalmadan gerçek iş özgürlüğe ulaşmış oluruz.

Bir yönetici olarak çalışanımızın yeteneklerini ve başarısını kabul edip onunla barışmamız durumunda çalışanın her hali bize mutluluk verir, başarı getirir.  Tam aksi yetenekleri ve başarısı kabul edemediğimiz bir çalışanımız yönetici olarak bizim için bir tehdit unsuru haline gelir. Bu tehdit unsuru iş sürecinde kendini farklı şekilde gösterip hem yönetici olarak bizim hem de çalışanın özgürlüğüne kelepçe vurarak olumsuz sonuçlar doğurur.

Nasıl doğduğumuzu kabul ettiğimiz gibi ölümü de kabul etmemiz durumunda ona hazırlıklı yaşayıp geldiğinde hiçbir sıkıntı yaşamadan teslim olur gideriz. Ama tak aksi kabul etmememiz durumunda farkında olmadan her gün ölümü yaşayıp gerçek ölüm geldiğinde ne olduğunu anlamadan göçer gideriz.

Hulasa, soğuk suya kendi isteğiyle giren üşümez. Direndiğin şey seni daha çok acıtır, kabul ettiğin şeyse seni özgürleştirir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Ferhat Yanık / diğer yazıları
165,7 milyar dolar
İşte kısa vadeli borç miktarı
Ünlülere uyuşturucu operasyonu
Aleyna Tilki, Yusuf Güney, İrem Sak...
Trump, Ulusa Sesleniş konuşması yaptı
"Ekonomimizi yıkımın eşiğinden geri getiriyoruz"
Maduro, Guterres ile bölgesel barışı konuştu
Petrol, doğal zenginlikler ve toprak vurgusu
İsrail'in 'Suriye ile anlaşma' yalanı
Toprak elde etme hırsında değillermiş!
ABD'li gazeteci Tucker Carlson
"ABD için İsrail stratejik açıdan önemsiz"
Katar'dan Gazze'de ateşkes açıklaması
2'nci aşama için toplantı cuma günü
Trump'ın 'terörist' etiketinde çifte standart
Maduro terörist, Şara müttefik!
50 kilo gümüş, 25 kilo altın çalmıştı
Kırmızı bülten çıkarıldı
SGK'den yeni karar
72 ilaç daha geri ödeme listesinde
Kömür kıymete bindi
Küresel kömür talebi rekor yükseldi
Trump'tan bir radikal karar daha!
6 ülkenin vatandaşları ABD'ye giremeyecek
Trump'tan Hanuka resepsiyonunda mesaj:
"İsrail'e desteğimiz tam"
BM'den İsrail'e çağrı
"Batı Şeria'daki yerleşim genişletme çalışmalarına son verilmeli"
Sanatçı Güllü'nün oğlu ifade verdi
"Ablam çok yalan söyleyen biridir"
165,7 milyar dolar
İşte kısa vadeli borç miktarı
Ünlülere uyuşturucu operasyonu
Aleyna Tilki, Yusuf Güney, İrem Sak...
Trump, Ulusa Sesleniş konuşması yaptı
"Ekonomimizi yıkımın eşiğinden geri getiriyoruz"
Maduro, Guterres ile bölgesel barışı konuştu
Petrol, doğal zenginlikler ve toprak vurgusu
İsrail'in 'Suriye ile anlaşma' yalanı
Toprak elde etme hırsında değillermiş!
ABD'li gazeteci Tucker Carlson
"ABD için İsrail stratejik açıdan önemsiz"
Katar'dan Gazze'de ateşkes açıklaması
2'nci aşama için toplantı cuma günü
Trump'ın 'terörist' etiketinde çifte standart
Maduro terörist, Şara müttefik!
50 kilo gümüş, 25 kilo altın çalmıştı
Kırmızı bülten çıkarıldı
SGK'den yeni karar
72 ilaç daha geri ödeme listesinde
Kömür kıymete bindi
Küresel kömür talebi rekor yükseldi
Trump'tan bir radikal karar daha!
6 ülkenin vatandaşları ABD'ye giremeyecek
Trump'tan Hanuka resepsiyonunda mesaj:
"İsrail'e desteğimiz tam"
BM'den İsrail'e çağrı
"Batı Şeria'daki yerleşim genişletme çalışmalarına son verilmeli"
Sanatçı Güllü'nün oğlu ifade verdi
"Ablam çok yalan söyleyen biridir"
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.