Cenab-ı Hakk'ın haram olarak beyan buyurduğu Receb ayında kan dökmek de haramdır.
Oysa sınırımızın ötesinde Müslüman'ın Müslüman'la savaşı devam ediyor.
Cahiliye döneminde dahi kılıç seslerinin kesildiği haram aylara hürmet ne yazık ki günümüzde kalmadı.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey uzun yıllardır Ehl-i Beyt vurgusu yapıyor.
Bugün İslam dünyasının aymazlığı dikkate alındığında hakikaten Ehl-i Beyt paydasına dönmeye, hayatımızın her alanında onların örnekliğinde yaşamaya muhtaç olduğumuz görülüyor.
Dini, siyasi, sosyal vs. her sahada ölçüden şaşan Müslüman dünya, haçlının elinde kukla mesabesinde?
Bir Müslüman'ı kasten öldüren bizden değildir buyuran İslam peygamberinin hadisleri yok sayılıyor; Müslüman ne için öldürdüğünü neden savaştığını bilmeden, bir Allah'a inanan kardeşini boğazlıyor.
Hepimiz biliyoruz ki, Hz. Peygamberin Ehl-i Beyt'i; Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve Resûlullah (s.a.v.)'dır.
Ehl-i Beyt, son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)'in ve aile efradının şahsında Kur'an-ı Kerim'in ve İslam'ın yaşam modelidir, canlı halidir. Ehl-i Beyt, imanın ve İslam medeniyetinin çekirdeğidir.
Ehl-i Beyt'in önemini ifade için bazı meselelerde Resul-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz ile beraber zikredildiğinin altını çizmek gerekiyor.
Bunlardan ilki 'SELAM KONUSU'dur:
Ahzab 56. ayet şöyledir: "Şüphesiz ki şanı yüce olan Allah ve melekleri Peygamber'e (s.a.v.) salât ve selam ederler. Ey iman edenler! Siz de O'na salât ve selam edin."
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Kesik bir şekilde Bana salât etmeyiniz."
Ashab sordular ki:
"Ya Resûlullah (s.a.v.) kesik salât etmek de ne demektir?"
Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki:
"Kesik salât: "Allahümme salli alâ Muhammed 'dir. Salâtın tamamı ise şöyledir: Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ Âl-i Muhammed."
Âl-i Muhammed'den murad, İmam Ali (a.s.), Hz. Fatıma (a.s.), Hz. Hasan (a.s.), Hz. Hüseyin (a.s.)'dir."( el-Heytemi, Savaik'ul-Muhrika, sayfa 144)
Bir diğer konu 'TEMİZLİK KONUSU'dur:
Ve yine, Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de Tathir ayeti ile Ehl-i Beyt'in temizliğini bildiriyor.
Ahzab 33. ayet de şöyle buyrulmuştur: "Allah her çeşit kötülüğü siz (Ehl-i Beyt)'den uzaklaştırmak ve sizi tertemiz kılmak istiyor."
Bu ayet, âl-i aba olan beş insan hakkında nazil olmuştur.
Bir diğeri, 'SADAKA BAHSİ'dir:
Ehl-i Beyt'in, Hz. Peygamber'le birlikte anıldığı konulardan biri de sadaka meselesidir.
Ehl-i Beyt'e de, tıpkı Resûlullah (s.a.v.)'a olduğu gibi sadaka haram kılınmıştır.
Ve Ehl-i Beyt 'SEVGİ BAHSİ'nde Resûlullah ile beraberdir.
Ehl-i Beyt'i sevmek de Hz. Peygamber'i sevmek gibi mü'minlere bir vazife kılınmıştır.
Allah Teâlâ, Şura suresi 23. ayette şöyle buyurmaktadır:
"Ey Peygamber (s.a.v.) de ki: Ben buna karşılık, akrabalara (Ehl-i Beyt'ime ) sevgi dışında sizden hiç bir ücret istemiyorum" buyurmaktadır.
Yani Hz. Peygamber'e (s.a.v.) olan sevgi ile Ehl-i Beyt'e olan sevgi birdir.
Bugün yaşanan haçlı boyunduruğu ve akan kanın durması için Ehl-i Beyt'e dönüş tek çaredir.
Oysa sınırımızın ötesinde Müslüman'ın Müslüman'la savaşı devam ediyor.
Cahiliye döneminde dahi kılıç seslerinin kesildiği haram aylara hürmet ne yazık ki günümüzde kalmadı.
Prof. Dr. Haydar Baş Bey uzun yıllardır Ehl-i Beyt vurgusu yapıyor.
Bugün İslam dünyasının aymazlığı dikkate alındığında hakikaten Ehl-i Beyt paydasına dönmeye, hayatımızın her alanında onların örnekliğinde yaşamaya muhtaç olduğumuz görülüyor.
Dini, siyasi, sosyal vs. her sahada ölçüden şaşan Müslüman dünya, haçlının elinde kukla mesabesinde?
Bir Müslüman'ı kasten öldüren bizden değildir buyuran İslam peygamberinin hadisleri yok sayılıyor; Müslüman ne için öldürdüğünü neden savaştığını bilmeden, bir Allah'a inanan kardeşini boğazlıyor.
Hepimiz biliyoruz ki, Hz. Peygamberin Ehl-i Beyt'i; Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve Resûlullah (s.a.v.)'dır.
Ehl-i Beyt, son peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)'in ve aile efradının şahsında Kur'an-ı Kerim'in ve İslam'ın yaşam modelidir, canlı halidir. Ehl-i Beyt, imanın ve İslam medeniyetinin çekirdeğidir.
Ehl-i Beyt'in önemini ifade için bazı meselelerde Resul-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz ile beraber zikredildiğinin altını çizmek gerekiyor.
Bunlardan ilki 'SELAM KONUSU'dur:
Ahzab 56. ayet şöyledir: "Şüphesiz ki şanı yüce olan Allah ve melekleri Peygamber'e (s.a.v.) salât ve selam ederler. Ey iman edenler! Siz de O'na salât ve selam edin."
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Kesik bir şekilde Bana salât etmeyiniz."
Ashab sordular ki:
"Ya Resûlullah (s.a.v.) kesik salât etmek de ne demektir?"
Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki:
"Kesik salât: "Allahümme salli alâ Muhammed 'dir. Salâtın tamamı ise şöyledir: Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ Âl-i Muhammed."
Âl-i Muhammed'den murad, İmam Ali (a.s.), Hz. Fatıma (a.s.), Hz. Hasan (a.s.), Hz. Hüseyin (a.s.)'dir."( el-Heytemi, Savaik'ul-Muhrika, sayfa 144)
Bir diğer konu 'TEMİZLİK KONUSU'dur:
Ve yine, Allah Teâlâ Kur'an-ı Kerim'de Tathir ayeti ile Ehl-i Beyt'in temizliğini bildiriyor.
Ahzab 33. ayet de şöyle buyrulmuştur: "Allah her çeşit kötülüğü siz (Ehl-i Beyt)'den uzaklaştırmak ve sizi tertemiz kılmak istiyor."
Bu ayet, âl-i aba olan beş insan hakkında nazil olmuştur.
Bir diğeri, 'SADAKA BAHSİ'dir:
Ehl-i Beyt'in, Hz. Peygamber'le birlikte anıldığı konulardan biri de sadaka meselesidir.
Ehl-i Beyt'e de, tıpkı Resûlullah (s.a.v.)'a olduğu gibi sadaka haram kılınmıştır.
Ve Ehl-i Beyt 'SEVGİ BAHSİ'nde Resûlullah ile beraberdir.
Ehl-i Beyt'i sevmek de Hz. Peygamber'i sevmek gibi mü'minlere bir vazife kılınmıştır.
Allah Teâlâ, Şura suresi 23. ayette şöyle buyurmaktadır:
"Ey Peygamber (s.a.v.) de ki: Ben buna karşılık, akrabalara (Ehl-i Beyt'ime ) sevgi dışında sizden hiç bir ücret istemiyorum" buyurmaktadır.
Yani Hz. Peygamber'e (s.a.v.) olan sevgi ile Ehl-i Beyt'e olan sevgi birdir.
Bugün yaşanan haçlı boyunduruğu ve akan kanın durması için Ehl-i Beyt'e dönüş tek çaredir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018