(http://webtv.hurriyet.com.tr/2/47898/0/1/bakan-in-cevabi-kanser-hastasi-genc-kizi-aglatti.aspx) Neredesin insanlık? "İnsanlık konusunda bir kez daha hayâl kırıklığına uğradım. Görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda!" diye feryâdı eden bu kızımızı duyan çıkacak mı? İki kişiden birinin oyunu alarak on bir yıldır huzûrumuzu yok eden, "Huzûr ve istikrâr" sağlayıcı, ayrıştırıcı, parçalayıcı İleri Demokratların; devleti temsilen kendilerinden yardım isteyen bir hasta kızımıza uzattığı, huzûr bozan, rencîde edici eli hâlâ görmeyecek misin? Bu yüzden mi Yusuf Hâs Hâcib, Kutadgu Bilig'inde; "Nâdir olan insan değil insanlıktır!" demiş? Yukarıda verdiğim link'te yayınlanan videoya, bir bakanın bir daha, bir daha bakacağına emînim! Kimi kızarak, kimi küfrederek, kimi de benim gibi insanlığından utanarak! Ya Rabbi! Aklıma mukayyet ol! Yetmiş beş milyon nüfuslu bir Türk İli'nde, -hem de bir Türk olarak- yağmur damlasının koşarak düştüğü denizdeki yabancılığına benzer bir gariplik yaşıyorum! Ya Rabbi! Aklıma mukayyet ol! Can acıtan, rûh inciten bir kucaklayıcı yalnızlığın âzâbındayım! Canım yanıyor! Rûhum inciniyor Allah'ım! Bebeğin; "An-neee!" diye çığlık attığı, Ananın; "Yav-ruuum!" diye feryâd ettiği gürültüler içinde, sessizliğin nârası beynimi patlatıyor! Sevdâlılar, sevdâlarına tecâvüz ediyor sanki! Deniz, şeyh'ül islâm fetvâsıyla yağmur damlası olarak hasretle kucağına düşen damlayı boğuyor! Liyâkatin yerini; torpil, adam kayırma, adamını kollayıp ona kendini ve menfaatlerini korutma zihniyeti alınca, haddinden fazla artmış dünya nüfusu içinde insanlık giderek daha da nâdirleşiyor! İnsanlık nadirleşince de insana benzeyenler, insânı incitiyor Allah'ım! Öfke de, sabır da insâni davranışlar biliyoruz! Mazlûmun öfkesi ile zâlimin öfkesi arasındaki farkı da biliyoruz! Hem de çok iyi biliyoruz ama her mazlûmun eline fırsat geçtiğinde; Firavun'u, Nemrûd'u, Neron'u, Kazıklı Voyvoda'yı özlettiğini görerek hayretten hayrete düşüyoruz! Müslüman, Haçlı ile birlikte olup -Allah rızâsı için- Müslümanlar üzerine ordu gönderiyor! "Ya Allah! Bismillah!"larla ya yeni kiliselerin, veya tarihte Müslüman katliamlarına karargâhlık etmiş, insanlığın yüzkarası olayların tarihî mekânları kiliselerin onarılarak yeniden faaliyete geçirilmelerini izliyoruz "Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh'il aliyyül âzîm" çekerek!... Kime, nerede, ne diyeceğimizi bilemez hâle geldik! Hitâbeti; gür sesli, Kasımpaşalı duruşlu, prompterden okuyarak irticâlen konuşuyormuş edâlı, anlaşılır anadille küfrederek, gözümüzün içine baka baka tehdît ederek konuşma şeklinde algılamağa başladık! Bilgeliği, bilgiçliği; "Ben okumam! Danışmanlarım okur, özetini önüme getirirler!" diyerek müktesebâtını kendisi söyleyen nâdanlara bıraktık! Basılı kitapları üst-üste koyulsa yazarının boyunu geçecek hacimde üretken kafalara; "Câhil, cühelâ!" diyebilen ukalâların seçtiği âkil adamların, "Yol haritası"na mahkûm edildik ki bu Yol Haritası'nın asıl müellîfi; bebekler de olmak kaydıyla, suçsuz günahsız kadınlar, dedeler, imamlar, yol işçileri, öğretmenler, hemşireler, doktorla da olmak kaydıyla askerimizin, polisimizin ve toplam 40.000 kişinin katili bir idam sehpası kaçkını!... Müslümanız ya elhamdülillâh; "Allah, Billah, Lillâh"lı konuşan Allah ile aldatıcıların yalanlarına itibar üstüne itibar veriyoruz! Müslümanız ya elhamdülillâh; yaralıyken canını kurtarmak için kaçıp Allah'ın evine sığınan Müslümanın caminin ortasında kafasına kurşun sıkan kâfir Haçlı askerlerine duâ eden Müslümanın duâsına da âmin diyoruz! Ya Rabbi! Aklıma mukayyet ol! Galiba; taşa, kayaya konuşsak bundan fazla etki yaparız! İşitenler duymuyor, bakanlar görmüyor! Oysa insan-ı kâmillerden o kadar mükemmel nasihâtler varki elimizde! Kendileri zaten okumuyorlar! Okuyup özet çıkararak önüne getiren danışmanlar da kendi davranışlarına uymayan nasihatleri okusalar da özetleyerek götürmüyorlar galiba! Meselâ Şeyh Edebali'nin; "Ey Oğul! Beğsin!" diye başlayan meşhûr öğüdünü, okuyup özetini çıkarıp BOP Eş Başkanı Başbakan'ın önüne koyan bir danışmanı var mıdır diye meraktayım! Geçtiğimiz günlerde; Konya'dan bir Kardeşimiz Özge Ulucadağ TEMİZEL; Hacı Bayram Veli'nin altı yüz yıldır kayıp olan kitabı "LEMAÂT-İ KUDSÎ"yi bularak okutup, tercüme ettirip bastırdıklarını müjdeleyerek, birini Prof. Dr. Haydar BAŞ Hocamız'a iletmem için emâneten, birini de bendenize imzalayarak gönderdiler! Sağ olsunlar, tebrîk ve teşekkür ediyorum... Haydar Hocamızın emânetini ehîl bir Kardeşimiz vasıtasıyla ulaştırmağa çalıştım. Şu ân inşaallah Hocamızın elindedir diye ümîd ediyorum. Lemaât-i Kudsî'nin 3. sahifesinden bir alıntı yapmak ve nasibi olanlara sunmak istiyorum: "Sultan İkinci Murad Hân kendisinden nasihat isteyince; İmâm-ı Âzâm'ın talebesi Ebu Yusuf'a yaptığı uzun nasihatı yaptı: Tebean içinde herkesin yerini tanıyıp bil, ileri gelenlere ikrâmda bulun. Yaşlılara saygı, gençlere sevgi göster. Halka yaklaş, fâsıklardan uzaklaş, iyilerle düşüp kalk. Kimseyi küçümseyişp hafife alma. İnsanlığında kusur etme. Sırrını kimseye açma. İyice yakınlık peyda etmedikçe kimsenin arkadaşlığına güvenme. Cimri ve alçak kimselerle ahbaplık kurma. Kötü olduğunu bildiğin hiçbir şeye ülfet etme. Bir şeye hemen muhalefet etme. Sana bir şey sorulursa ona herkesin bildiği şekilde cevap ver. Seni ziyarete gelenlere faydalanmaları için ilimden bir şey öğret ve herkes öğrettiğin şeyi belleyip tatbik etsin. Onlara umûmi şeyleri öğret, ince meseleleri açma. Herkese itimâd ver, ahbaplık kur. Zira dostluk, ilme devamı sağlar. Bazan da onlara yemek ikram et. İhtiyaçlarını te'mîn et. Onların değer ve itibarlarını iyi tanı ve kusurlarını görme. Halka yumuşak muamele et. Müsamaha göster. Hiçbir şeye karşı bıkkınlık gösterme, onlardan biri imişsin gibi davran." Neredesin insanlık? Hacı Bayram Veli'nin altı yüz yıl önceden ettiği nasihatten nasîbin var mı? Varsa nasîbin kadarını aldığını; Allah rızâsı için herkese gösterir misin? Huzûr ve istikrâr için lütfen! "Rabbim! ... Şimdi içimizden beyinsizlerin ettikleri yüzünden bizi helâk mi edeceksin?" (A'râf-155) Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017