Avrupa Parlamento'su (AP) Türkiye Raportörü Hollandalı Parlamenter Kati Piri'nin hazırladığı Türkiye Raporu'nu neredeyse oy birliğiyle kabul etti.
638 parlamenterin katıldığı oturumda skandal rapora karşı çıkanların sayısı 64'te kaldı.
Raporun kabul edilmesi de böylesi bir çoğunlukla kararın çıkması da bizi şaşırtmadı. Çünkü Türkiye söz konusu olduğunda Avrupa'nın tüm kurumlarının Haçlı damarları depreştiğini çok defa şahit olduk.
AP'nin kararları 'sembolik' olarak nitelense ve bağlayıcı bir yönü olmasa da üye ülkeler ve AB Komisyonu'nun kararlarını temelden etkileyen nitelik taşıması açısından görmezden gelinemeyecek nitelikte.
Raporda kritik talepler var;
Bir taraftan müzakereleri askıya alınmasını tavsiye edilen raporda, Türkiye ile ticaret, enerji, ekonomi, göç ve terörle mücadele gibi ortak çıkar alanlarında "kuvvetli iş birliği" kurulması çağrısı yapılıyor.
Bu durum Türkiye'nin sırtını AB'ye tam olarak dönmesi için ilişkilerin kontrollü bir şekilde devam ettirilmesinin gerekli görüldüğünü ortaya koyuyor. Nitekim adı geçen "ticaret, enerji, ekonomi, göç ve terör" gibi konularda Türkiye'nin işbirliği olmadan AB'nin çok büyük sorunlarla karşı karşıya kalacağı kesin. Bu bağlamda AB Türkiye'yi bütünüyle kaybetmek istemiyor.
Bundan dolayıdır ki; raporda "15 Temmuz darbe girişimi ve Türkiye'de gerçekleşen terör eylemleri ve PKK'nın "yeniden şiddete başvurması" kınanıp, AB devletlerine PKK sembollerini yasaklama çağrısında bulunularak" üyelik müzakerelerinden dışlanan Ankara'da olumlu algılanacak mesajlar veriliyor.
Kıbrıs sorunuyla ilgili bölümünde Rum ve Yunan ağzıyla ifadelerin kullanıldığı raporda, Türkiye'den Avrupa'daki Türk diasporasını kontrol etmekten vazgeçmesi isteniyor.
AP raporundaki en dikkat çekici taleplerden biri de Türkiye'nin Rusya işbirliği ile yürütülen Akkuyu nükleer santral projesinden vazgeçmesinin istenmesi oldu. Yapımı planlanan Sinop nükleer santrali ile ilgili bir değerlendirmede ise bulunulmuyor. Demek ki, Rusya'yla ortak bir santral yapılmasını kaldırmayan Avrupalılar için Japon-Fransız ortaklığıyla inşa edilecek Sinop'taki nükleer santral rahatsız edici değil.
Neresinden tutarsanız tutun elinizde kalan, taraflı ve siyasi AP Raporu'nu Türkiye kapağını bile açmadan iade edeceğini açıkladı. Zaten yapılması gereken de bu.
Ama en kritik zamanlarda Haçlı damarlarının depreşmesi nedeniyle böyle skandal raporlar ve kararları önümüze koyan Avrupa'yı artık Türk siyaseti doğru tahlil etmeli.
Türkiye'ye AB'de yer verilmeyeceğini, kendi yolunu kendi çizmesi gerektiği artık görülmeli. "Bizi almasanız da biz AB standartlarına ulaşmak için çalışmaya devam edeceğiz" gibi ifadelerle Avrupa'nın uydusu olmaya devam edeceğimizi gösteren ifadeler kullanmaktan siyasilerimiz artık vazgeçmelidirler.
638 parlamenterin katıldığı oturumda skandal rapora karşı çıkanların sayısı 64'te kaldı.
Raporun kabul edilmesi de böylesi bir çoğunlukla kararın çıkması da bizi şaşırtmadı. Çünkü Türkiye söz konusu olduğunda Avrupa'nın tüm kurumlarının Haçlı damarları depreştiğini çok defa şahit olduk.
AP'nin kararları 'sembolik' olarak nitelense ve bağlayıcı bir yönü olmasa da üye ülkeler ve AB Komisyonu'nun kararlarını temelden etkileyen nitelik taşıması açısından görmezden gelinemeyecek nitelikte.
Raporda kritik talepler var;
Bir taraftan müzakereleri askıya alınmasını tavsiye edilen raporda, Türkiye ile ticaret, enerji, ekonomi, göç ve terörle mücadele gibi ortak çıkar alanlarında "kuvvetli iş birliği" kurulması çağrısı yapılıyor.
Bu durum Türkiye'nin sırtını AB'ye tam olarak dönmesi için ilişkilerin kontrollü bir şekilde devam ettirilmesinin gerekli görüldüğünü ortaya koyuyor. Nitekim adı geçen "ticaret, enerji, ekonomi, göç ve terör" gibi konularda Türkiye'nin işbirliği olmadan AB'nin çok büyük sorunlarla karşı karşıya kalacağı kesin. Bu bağlamda AB Türkiye'yi bütünüyle kaybetmek istemiyor.
Bundan dolayıdır ki; raporda "15 Temmuz darbe girişimi ve Türkiye'de gerçekleşen terör eylemleri ve PKK'nın "yeniden şiddete başvurması" kınanıp, AB devletlerine PKK sembollerini yasaklama çağrısında bulunularak" üyelik müzakerelerinden dışlanan Ankara'da olumlu algılanacak mesajlar veriliyor.
Kıbrıs sorunuyla ilgili bölümünde Rum ve Yunan ağzıyla ifadelerin kullanıldığı raporda, Türkiye'den Avrupa'daki Türk diasporasını kontrol etmekten vazgeçmesi isteniyor.
AP raporundaki en dikkat çekici taleplerden biri de Türkiye'nin Rusya işbirliği ile yürütülen Akkuyu nükleer santral projesinden vazgeçmesinin istenmesi oldu. Yapımı planlanan Sinop nükleer santrali ile ilgili bir değerlendirmede ise bulunulmuyor. Demek ki, Rusya'yla ortak bir santral yapılmasını kaldırmayan Avrupalılar için Japon-Fransız ortaklığıyla inşa edilecek Sinop'taki nükleer santral rahatsız edici değil.
Neresinden tutarsanız tutun elinizde kalan, taraflı ve siyasi AP Raporu'nu Türkiye kapağını bile açmadan iade edeceğini açıkladı. Zaten yapılması gereken de bu.
Ama en kritik zamanlarda Haçlı damarlarının depreşmesi nedeniyle böyle skandal raporlar ve kararları önümüze koyan Avrupa'yı artık Türk siyaseti doğru tahlil etmeli.
Türkiye'ye AB'de yer verilmeyeceğini, kendi yolunu kendi çizmesi gerektiği artık görülmeli. "Bizi almasanız da biz AB standartlarına ulaşmak için çalışmaya devam edeceğiz" gibi ifadelerle Avrupa'nın uydusu olmaya devam edeceğimizi gösteren ifadeler kullanmaktan siyasilerimiz artık vazgeçmelidirler.
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023