Başbakan Erdoğan Fransa'da aklın hayalin dahi almayacağı bir söz sarfetti.Haçlı seferleri savaş değil kültürel etkileşimmiş.Bu seferleri sadece geçmişte aramayın.Haçlı ruhu günümüzde de Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında tüm acımasızlığı ile Müslümanların üzerine çöküyor.Başbakan'ın kültürel etkileşim dediği bu haçlı seferlerinden biri de 2003 yılında Irak'ı hedef almıştı.İşte o kültürel etkileşimin Iraklıları nasıl etkilediğini Ebu Garip Hapishanesi'nden aktaralım.Biz susalım Ebu Garipte 15 Ay Tutulan İmam Abdurrahman Ubeydi yaşadıklarını kendi ağzından anlatsın.O anlatsın "Irak'taki ABD askerlerinin evlerine sağ salim gitmeleri için dua ediyorum" diyen Başbakan Erdoğan dinlesin."Bir gece yatsı namazının farzını kılarken Amerikan askerleri silahlarını bize dogrultarak camimizi bastılar. Beni ve cemaatimin hepsini yere yatırıp başlarımıza çuval geçirerek askeri araçlara bindirdiler. Üsse girer girmez çırıl çıplak soyunmamı istediler ben de Amerikan askerlerine böyle bir isteği asla kabul etmeyecegimi, bu isteklerinin dinime ve müslümanların ahlakına aykırı oldugunu söyledim. Bir Amerikan askeri beni soyunmakta ısrar edince elindeki telsizle bir yeri aradı. 5 dakika sonra koridorlardan köpek sesleri gelmeye başladı. Iraklı işbirlikçi askerler yanlarında getirdikleri 4 köpekle benim üzerime gelerek çabuk soyun diye bağırmaya başladılar. Soyunmayacagımı söyleyince ellerindeki köpeklerle bana saldırdılar. Ellerim bağlı oldugu için fazla direnemedim ve elbiselerimi parçalayarak beni çırıl çıplak soydular. O kadar utandım ki 24 gün boyunca çırıl çıplak kaldım. Mahrem bölgelerime günlerce elektrik vererek beni dövüyorlardı. 10 günün sonunda sakallarımı zor kullanarak kestiler. Amerikan askerleri devamlı olarak gözümün önünde anneme tecavüz edecekleri yönünde tehditte bulunuyorlardı. Benden günlerce Latifiye'deki Amerikan askerlerini öldüren mücahidlerin isimlerini istediler. Oysa benim olaydan bile haberim yoktu. 24 gün boyunca taşların üzerinde çırılçıplak bir şekilde uyumak zorunda kaldım. 24 günün sonunda bizi kamyonlarla Ebu Garip Cezaevi'ne götürdüler. Ebu Garip Cezaevi'nin içi kapkaranlık hücrelerle dolu. 24 saat boyunca aralıksız olarak işkence gören insanların çığlıklarını duyuyorsunuz. Özellikle işkence gören kadınların çığlıkları insanın yüreğini parçalıyor. Allah (cc) hiç bir Müslüman ülkeyi bizim durumumuza düşürmesin (Amin). İşgale uğradığınızda ne namusunuz kalıyor ne de şerefiniz. Hücrelerin yanından geçerken Peygamberimiz (s.a.v) hakkında ağza alınmayacak çirkin sözler söylüyorlardı. Zaman zaman koridorlara bizim göreceğimiz şekilde yırtılmış kuran atıyorlardı. Ebu Garip devamlı olarak kadınların işkencelere uğradıgı yerdir. Esir kadınlara başta tecavüz olmak üzere en adi işkenceleri yapıyorlardı. Kadın esirlerin içerisinde 15-16 yaşında kızlar bulunuyordu. Benim yan hücremde bir mücahidin hanımı vardı, bu kadını inanın tam 2 ay çırılçıplak bıraktılar. (Yazıklar olsun sessiz olan müslümanım diyenlere) dilim kuruyuncaya kadar yazıklar olsun, daha Amerikayı dost görenlere yazıklar olsun. Hem size ne oluyor ki, Allah yolunda: "Ey Rabbimiz! bizleri bu halkı zâlim olan memleketten çıkar, tarafından bizi iyi idare edecek bir sahip ve bize katından bir kurtarıcı gönder" diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların kurtarılması uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz? (Nisa 75)
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012