Eğitim-öğretimin (talim-terbiye) gelişmesinde "kütüphanelerin" önemi pek büyüktür.
Bu yazımı yazmama sebep olan şey ise kütüphanecilerin az maaş alıyoruz diyerek bir toplantıyı protesto etmelerini görmek oldu.
Önceki tabirle kütüphanelerde çalışan sorumlu kişilere "Hâfız-ı Kütüp" (Kütüphane Hafızı) denirdi.
"Hâfız-ı Kütüpler" kitaplar hakkında bilgili, tasnifi bilen, bilgi birikimi olan kişilerdi.
Tasnif dediğimiz; ilimlerin konularına, alanlarına göre bölümlere ayrılması, sınıflandırılması, sıraya konulması işi modern bilimin buluşlarından asırlarca önce başlamıştır.
Kur'an, Tefsir, Hadis, Fıkıh, Kelam, Mantık, Felsefe, Fizik, Matematik, Biyoloji, Tıp Astronomi.... gibi ilimler her biri kendi bünyesinde yakın konu ve kurallarıyla tasnif edilmiş.
Nakli ve akli ilimler diye iki bölümde incelenmiştir.
Dewey'in onlu tasnifi 1850 yıllarından sonradır.
Elbette kütüphanecilik konusunda akademik çapta bir yazıyı kıymetli kardeşimiz Oğuz Köroğlu'na bırakarak kütüphane ve kütüphane müdür ve çalışanları hakkında kendi dağarcığımızda bir yazı hazırlıyoruz.
Tarihe "ilim medeniyeti" damgasını vuran ecdadımızın en büyük şahitleri geride bıraktıkları kitaplar ve kütüphaneleridir.
"Sadece Süleymaniye Kütüphanesi'nde 100'ü aşkın İslami el yazması var. Buraya bağlı 5 kütüphane var ki, Atıf Efendi, Köprülü, Nuruosmaniye, Üsküdar'da Hacı Selim Ağa ve Koca Ragıp Paşa kütüphaneleridir. Buralarda da 5'er binden 25 bin el yazması eser var... Topkapı Sarayı'nda 18 bin, Üniversite Kütüphanesi'nde 6 bin, Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde 10 bin el yazması eser var ki, İstanbul'da 200 bin el yazması eser bulunuyor." (Süleymaniye Kütüphanesi eski müdürünün açıklaması).
Medeniyetimizin mührü işte bu göz nuru kitaplarımızdır.
Bugün dünyanın gözü bu kitaplardadır.
Hazine üzerindeki dilenci neye denir bilmiyorum amma ilim, kültür, tarih, kitap medeniyetinde öncü olan tarihimize sahip çıkabiliyor muyuz?
İbn-i Sina'nın dünyaca ünlü tıp kitapları var.
Günümüzde sağlıklı tercüme ve sadeleştirmenin de yapılamadığını düşünürsek tarihi mirasımıza nasıl sahip çıkacağımız sorusu akla geliyor.
Süleymaniye Camii yanında bulunan Şer'i Siciller Arşivi'ni gidin bir görün. Yürekleriniz kabarır o ilmi gayretten. Sonra sıkılır, utanırsınız o eserleri okuyamamaktan.
Kütüphanecilik konusunda üniversite çapında eğitim ve kalitenin ortaya konması takdire şayandır. Fakat bununla yetinilmemeli, yan kuruluşlarla, vakıflarla desteklenmelidir. Özel kurslar açılarak tarihi eserleri okuyacak, kollayacak, anlatacak, sıralayacak, en modern imkanlarla insanların istifadelerine sunulacak çalışmaya ulaşmamız lazımdır.
"Kitap okuma" yerleri tanzim edilecek, tarihi ahşap bir mimariyle kütüphane etrafında ağaçlar, kuş sesleri, su şırıltıları, yemyeşil geniş mekanlarda ahşap masalar, rahat oturumlu koltuklarda kitap okuyan, yazan gençler. Kitaplara gömülen, kitapların rengine boyanan onun içeriğini içen gençler.
İlmi, inkişafı, fikri anlayan, aktaran, geliştiren ve insanlığın faydasına taşıyan kâbiliyetli civanlar...
Hâlâ kütüphane arşivimize internetten ulaşamıyoruz.
Tarihten günümüze temel klasiklerimizden gençlerimiz ne kadar haberdardır.
Kültür Bakanlığımız, Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda çok kıymetli çalışmalar ortaya koymuştur.
Kütüphanelerimizin güzelliği, işletilmesi çağın şartlarında insanımıza en verimli şekilde ulaştırılmalıdır.
Çalışanlar yetkili, istekli, hizmet ehli olmalı bu işe gönül vermelidirler. Maddi ihtiyaçları lojmanları karşılanmalı ki böylesine önemli çalışma aksamasın.
Kütüphanelerimiz çay bahçeleri gibi dolup taşsın.
Sahi kütüphanelere kimse gelmiyor.
En iyisi kütüphaneleri insanlara ulaştırmanın yollarını aramak...
Reklam, tanıtım yapılabilir.
Bu yazılanlar ilgililere ulaşırsa tüm istek ve faaliyetlerini bu köşede yayınlayalım.
El ele verelim. Tarihimize, kitaplarımıza, kütüphanelerimize sahip çıkalım.
Bu yazımı yazmama sebep olan şey ise kütüphanecilerin az maaş alıyoruz diyerek bir toplantıyı protesto etmelerini görmek oldu.
Önceki tabirle kütüphanelerde çalışan sorumlu kişilere "Hâfız-ı Kütüp" (Kütüphane Hafızı) denirdi.
"Hâfız-ı Kütüpler" kitaplar hakkında bilgili, tasnifi bilen, bilgi birikimi olan kişilerdi.
Tasnif dediğimiz; ilimlerin konularına, alanlarına göre bölümlere ayrılması, sınıflandırılması, sıraya konulması işi modern bilimin buluşlarından asırlarca önce başlamıştır.
Kur'an, Tefsir, Hadis, Fıkıh, Kelam, Mantık, Felsefe, Fizik, Matematik, Biyoloji, Tıp Astronomi.... gibi ilimler her biri kendi bünyesinde yakın konu ve kurallarıyla tasnif edilmiş.
Nakli ve akli ilimler diye iki bölümde incelenmiştir.
Dewey'in onlu tasnifi 1850 yıllarından sonradır.
Elbette kütüphanecilik konusunda akademik çapta bir yazıyı kıymetli kardeşimiz Oğuz Köroğlu'na bırakarak kütüphane ve kütüphane müdür ve çalışanları hakkında kendi dağarcığımızda bir yazı hazırlıyoruz.
Tarihe "ilim medeniyeti" damgasını vuran ecdadımızın en büyük şahitleri geride bıraktıkları kitaplar ve kütüphaneleridir.
"Sadece Süleymaniye Kütüphanesi'nde 100'ü aşkın İslami el yazması var. Buraya bağlı 5 kütüphane var ki, Atıf Efendi, Köprülü, Nuruosmaniye, Üsküdar'da Hacı Selim Ağa ve Koca Ragıp Paşa kütüphaneleridir. Buralarda da 5'er binden 25 bin el yazması eser var... Topkapı Sarayı'nda 18 bin, Üniversite Kütüphanesi'nde 6 bin, Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde 10 bin el yazması eser var ki, İstanbul'da 200 bin el yazması eser bulunuyor." (Süleymaniye Kütüphanesi eski müdürünün açıklaması).
Medeniyetimizin mührü işte bu göz nuru kitaplarımızdır.
Bugün dünyanın gözü bu kitaplardadır.
Hazine üzerindeki dilenci neye denir bilmiyorum amma ilim, kültür, tarih, kitap medeniyetinde öncü olan tarihimize sahip çıkabiliyor muyuz?
İbn-i Sina'nın dünyaca ünlü tıp kitapları var.
Günümüzde sağlıklı tercüme ve sadeleştirmenin de yapılamadığını düşünürsek tarihi mirasımıza nasıl sahip çıkacağımız sorusu akla geliyor.
Süleymaniye Camii yanında bulunan Şer'i Siciller Arşivi'ni gidin bir görün. Yürekleriniz kabarır o ilmi gayretten. Sonra sıkılır, utanırsınız o eserleri okuyamamaktan.
Kütüphanecilik konusunda üniversite çapında eğitim ve kalitenin ortaya konması takdire şayandır. Fakat bununla yetinilmemeli, yan kuruluşlarla, vakıflarla desteklenmelidir. Özel kurslar açılarak tarihi eserleri okuyacak, kollayacak, anlatacak, sıralayacak, en modern imkanlarla insanların istifadelerine sunulacak çalışmaya ulaşmamız lazımdır.
"Kitap okuma" yerleri tanzim edilecek, tarihi ahşap bir mimariyle kütüphane etrafında ağaçlar, kuş sesleri, su şırıltıları, yemyeşil geniş mekanlarda ahşap masalar, rahat oturumlu koltuklarda kitap okuyan, yazan gençler. Kitaplara gömülen, kitapların rengine boyanan onun içeriğini içen gençler.
İlmi, inkişafı, fikri anlayan, aktaran, geliştiren ve insanlığın faydasına taşıyan kâbiliyetli civanlar...
Hâlâ kütüphane arşivimize internetten ulaşamıyoruz.
Tarihten günümüze temel klasiklerimizden gençlerimiz ne kadar haberdardır.
Kültür Bakanlığımız, Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda çok kıymetli çalışmalar ortaya koymuştur.
Kütüphanelerimizin güzelliği, işletilmesi çağın şartlarında insanımıza en verimli şekilde ulaştırılmalıdır.
Çalışanlar yetkili, istekli, hizmet ehli olmalı bu işe gönül vermelidirler. Maddi ihtiyaçları lojmanları karşılanmalı ki böylesine önemli çalışma aksamasın.
Kütüphanelerimiz çay bahçeleri gibi dolup taşsın.
Sahi kütüphanelere kimse gelmiyor.
En iyisi kütüphaneleri insanlara ulaştırmanın yollarını aramak...
Reklam, tanıtım yapılabilir.
Bu yazılanlar ilgililere ulaşırsa tüm istek ve faaliyetlerini bu köşede yayınlayalım.
El ele verelim. Tarihimize, kitaplarımıza, kütüphanelerimize sahip çıkalım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Feyyaz İnanç / diğer yazıları
- ‘Işıkları açın’ / 07.05.2021
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021
- Kulluğun gerçek tarifi / 06.05.2021
- Asli ihtiyaçlar / 30.04.2021
- Mecnun’un Leylası / 29.04.2021
- Rahman Suresi-II / 21.04.2021
- Rahman Suresi / 19.04.2021
- 14 Nisan / 15.04.2021
- İmam Muhammed Et-Takî’nin (a.s) Öğütleri / 14.04.2021
- Sağlam kale Ehl-i Beyt / 12.04.2021
- Bizi deryaya salan / 08.04.2021