Türkiye, öyle bir ülke ki, bu topraklarda bir günde yaşanan onlarca olay normal bir ülkede aylarca tartışılması gereken bir olay olur pek çoğu da hükümetlerin düşmesine yol açardı.Yani tam bir kaos hali yaşıyoruz ve bu hercümerç içersinde çok ciddi, tarihte yüzümüzü kızartacak nice olay gündem olmuyor, olmasına izin verilmiyor..Mesela Mavi Marmara olayı gibi?Son Hâkimler ve Savcılar Kararnamesi olmasaydı ve bu kararname ile hükümetin bir foyası daha dökülmeseydi bugün bahsedeceğimiz hadise de bu hadiselerden biri olarak kalacaktı.Mesele şu..İsrail'e yardım götüren uluslararası sulardaki Mavi Marmara Gemisine İsrail Askerleri saldırmış, sivilleri katletmiş, yaralamış, darp etmiş, yetmemiş ellerini kelepçeleyerek İsrail'e götürmüş, yaralarının tedavi edilmesine bile izin vermemişti ya..İsrail'in bu barbarlığı üzerine Türk mahkemelerinde dava açıldı. Dava, geçtiğimiz Mayıs Ayının 27'sinde, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, "İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi hakkında "kasten adam öldürmeye azmettirme" suçundan tutuklanmalarına ve tutukluluklarının yerine getirilmesi için yakalanmalarına" kararı ile sonuçlandı.İHH Başkanı Bülent Yıldırım Türkiye'de bazı kesimlerin bu davadan vazgeçmeleri için kendilerine servetler önerdiklerini amma böyle bir şeyi asla düşünmediklerini söyledi. İşte o gün, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin İsrailli katiller için aldığı "tutuklanma" kararı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a soruldu ve "Yakalanmaları için kırmızı bülten çıkartacak mısınız?" denildi. Erdoğan'ın bu sorudan rahatsız olduğu her halinden anlaşılıyordu. Aleyhte söz söylese olmayacak, lehte söylese İsrail'le sürdürülen perde arkası el sıkışmalar deşifre olacaktı. "Mahkemenin gerekçeli kararını henüz görmedik, gerekçeli kararı bir görelim, o zaman ne yapılması gerektiğine karar veririz" gibi kaçamak bir cevap verdi.Yani her zaman yaptığını yaptı, "Van münit" kahramanı, yerden göğe adalet yansıyan İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi kararını soğumaya, unutturmaya bıraktı.Ne diyordu İHH Başkanı Bülent Yıldırım?"Türkiye'den bazı kesimler bu davalardan vazgeçmemiz için bize servet önerdi" diyordu, değil mi? Erdoğan'ın haberi olmadan hatta Erdoğan'dan izin almadan Türkiye'den birilerinin Bülent Yıldırım'a servet önermesi mümkün olabilir mi? Hangi gazeteden hangi yazarın atılacağına ve hangi gazetenin nasıl bir manşet atacağına karışan bir Erdoğan'ın Mavi Marmara gibi Türkiye'yi İsrail'le savaşın eşiğine getiren ve Bush'un, "Hadi barışın emri ile" İsrail'in özür dilemiş gibi gösterilerek yaşanan aşağılamaların unutulduğu, unutturulmak istendiği; hatta hezimetin zafer olarak pazarlandığı bir zeminde Mavi Marmara'nın organizatörüne servet teklif edilecek de, Erdoğan'ın bundan haberi olmayacak? Böyle bir haber niye yalanlanmaz?Neyse, İstanbul 7 Ağır Ceza Mahkemesi'nin İsrailli katil general ve amiraller için verdiği tutuklama kararının Erdoğan tarafından nasıl karşılandığını öğrenmemiz için 2517 yargı mensubunun görev yerini değiştiren HSYK kararnamesini beklememiz gerekiyormuş? Mavi Marmara Gemisi Davası'na bakan 7 Ağır Ceza Reisi, Bakırköy Adliyesine düz hâkim olarak atanıverdi.. Bu bir tenzili rütbe idi?Ve hâlâ ortada İsrailli katillerin yakalanmaları, yakalanıp tutuklanmaları için "kırmızı bülten" çalışması yok. Mahkeme "Gerekçeli kararı" vermediği için mi, yoksa "Gerekçeli kararın verilmesi" engellendiği için mi? Kim bilir, belki gerekçeli karar çoktan verildi de, bu konuda kımıldayacak parmak yok!Niye?Türkiye'nin şu günlerine bakınız, İsrailli katiller için niçin kırmızı bülten çıkartılmadığını hemen anlarsınız? Türk'ün, Türk'e ait olanın hiçbir değeri yok. Konsolosunun da, topraklarının da, bayrağının da? Mavi Marmara'dakilerin niye olsun ki? Oysa buradaki "değer" şahıslardan öte "Türk milletinin manevî ve tarihî şahsiyeti"dir.Aslında hata bizimdir. Bu hata da, her türlü milliyetçiliği ayakları altına aldığını söyleyenlerden böyle bir hassasiyet beklememizdir.
Hasan Demir / diğer yazıları
- Artık yeter! / 02.11.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015