Haram kalbini öldürür, helâl yemek ise varlığına can katar
Ey evlat! Haram yemek kalbini öldürür. Helâl yemek ise varlığına can katar. Bir lokma vardır, kalbini karartır
19.09.2025 00:21:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Ey evlat! Haram yemek kalbini öldürür. Helâl yemek ise varlığına can katar. Bir lokma vardır, kalbini karartır.
Bir lokma vardır, derununa nurlar saçar. Bir lokma vardır, yiyince dünyaya dalarsın. Bir lokma vardır, yiyince bu âlemin ötesine geçersin.
Ama bunlardan daha üstün bir lokma vardır ki, onu yiyen dünyayı da âhireti de bırakır. İşte bu lokma seni tabiatın Yaratıcı'sına ulaştırır.
Haram yemek, seni dünya ile uğraştırır, hataları sevdirir. Mubah olan şeyleri yemek, kalbi âhiret âlemine iter ve tâatla meşgul eder.
Helâl yemek ise, Yaratan'a yaklaştırır. Bu yemekler irfan duygusu ile bilinir. Hak Teâlâ için kalbinde irfan duygusu taşıyanlar, bunu benliklerinde sezerler.
Marifet kalpte olur. Defter ve kitaplarda olmaz. Bu marifet duygusunu Hak Teâlâ verir. Kullar veremez. Bu duygunun kalbe yerleşmesi için Hakk'a ibadet etmek gerekir.
Doğru olmak ve doğruluğu tasdik ettirmek irfan duygusunu arzulayan için çok önemlidir. Ayrıca fâni varlıkları kalpten atmak en lüzumlu bir iştir.
Sen, yalnız yemeyi, içmeyi vb. kötü arzularını tatmin etmeyi düşünmektesin. Bu durumda sana irfan sahibi olmak nasıl nasip olur ki?
Kaldı ki, yediğin ve içtiğini nereden temin etmek zorunda olduğunu bilmez olmuşsun.
Peygamber (s.a.v) Efendimiz bir hadîs-i şerifinde şöyle buyurur: "Bir kimse ki, yediğini ve içtiğini nasıl elde ettiğini düşünmez, Hak Teâlâ ona rahmet nazarı ile bakmaz. Cehennemin hangi kapısından girerse girsin, düşünmez."
Kâinatta var olan hiçbir şeye kalbini bağlama. Kalp yüzünü onlara tebessüm dahi ettirme. Seni Hak'tan alıkoyan olmasın. Halk, seni alıp Hak'tan kaçınmasın. Kullar arasına pek girme.
Yalnız, kulları iyiye çağırmak için dilinin döndüğü ve onların anladığı kadar konuş. Ufak tefek hataları olursa itiraz etme, idare et. Onlarla iyi geçin. Peygamber (s.a.v) Efendimiz buyurur ki: "İnsanlarla iyi geçinmek sadakadır."
Allah'ın sana verdiği iyi huyları kullara da öğret. Sana verilen güzel şeyleri onlara da ikram eyle. Onlarla iyi arkadaş ol. Yumuşak davran. Allah'ın kullarına karşı dik omuzlu olma.
Huylarını daima güzelleştir. Bütün işlerin Allah'ın emrine uygun olsun." (Fethur'r Rabbani eserinden)
Bir lokma vardır, derununa nurlar saçar. Bir lokma vardır, yiyince dünyaya dalarsın. Bir lokma vardır, yiyince bu âlemin ötesine geçersin.
Ama bunlardan daha üstün bir lokma vardır ki, onu yiyen dünyayı da âhireti de bırakır. İşte bu lokma seni tabiatın Yaratıcı'sına ulaştırır.
Haram yemek, seni dünya ile uğraştırır, hataları sevdirir. Mubah olan şeyleri yemek, kalbi âhiret âlemine iter ve tâatla meşgul eder.
Helâl yemek ise, Yaratan'a yaklaştırır. Bu yemekler irfan duygusu ile bilinir. Hak Teâlâ için kalbinde irfan duygusu taşıyanlar, bunu benliklerinde sezerler.
Marifet kalpte olur. Defter ve kitaplarda olmaz. Bu marifet duygusunu Hak Teâlâ verir. Kullar veremez. Bu duygunun kalbe yerleşmesi için Hakk'a ibadet etmek gerekir.
Doğru olmak ve doğruluğu tasdik ettirmek irfan duygusunu arzulayan için çok önemlidir. Ayrıca fâni varlıkları kalpten atmak en lüzumlu bir iştir.
Sen, yalnız yemeyi, içmeyi vb. kötü arzularını tatmin etmeyi düşünmektesin. Bu durumda sana irfan sahibi olmak nasıl nasip olur ki?
Kaldı ki, yediğin ve içtiğini nereden temin etmek zorunda olduğunu bilmez olmuşsun.
Peygamber (s.a.v) Efendimiz bir hadîs-i şerifinde şöyle buyurur: "Bir kimse ki, yediğini ve içtiğini nasıl elde ettiğini düşünmez, Hak Teâlâ ona rahmet nazarı ile bakmaz. Cehennemin hangi kapısından girerse girsin, düşünmez."
Kâinatta var olan hiçbir şeye kalbini bağlama. Kalp yüzünü onlara tebessüm dahi ettirme. Seni Hak'tan alıkoyan olmasın. Halk, seni alıp Hak'tan kaçınmasın. Kullar arasına pek girme.
Yalnız, kulları iyiye çağırmak için dilinin döndüğü ve onların anladığı kadar konuş. Ufak tefek hataları olursa itiraz etme, idare et. Onlarla iyi geçin. Peygamber (s.a.v) Efendimiz buyurur ki: "İnsanlarla iyi geçinmek sadakadır."
Allah'ın sana verdiği iyi huyları kullara da öğret. Sana verilen güzel şeyleri onlara da ikram eyle. Onlarla iyi arkadaş ol. Yumuşak davran. Allah'ın kullarına karşı dik omuzlu olma.
Huylarını daima güzelleştir. Bütün işlerin Allah'ın emrine uygun olsun." (Fethur'r Rabbani eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.