Akşam'dan Hüsnü Mahalli, Lübnan eski Başbakanı Hariri suikastının arkasında ABD ve İsrail olduğunda ısrarlı 14 Şubat 2005'te Lübnan eski Başbakanı Refik Hariri, bindiği çok özel korumalı aracı havaya uçurularak öldürüldü. Başını ABD'nin çektiği Batılı ve yerli işbirlikçi güçler hemen Suriye'yi suçladı. Acilen toplantıya çağırılan BM Güvenlik Konseyi, Suriye birliklerinin hemen Lübnan'dan çekilmesini istedi. 15 yıl süren iç savaşı durdurmak için dönemin Lübnan hükümetinin daveti ve Arap ülkeleri ile ABD ve Fransa'nın onayı ile Lübnan'a giren Suriye birlikleri, BM kararı gereğince Nisan 2005'te Lübnan'dan çekildi. BM'nin görevlendirdiği Alman Savcı Detlev Mehlis bir yıl süren çalışmanın ardından hazırladığı raporla Hariri suikastından Suriye'yi sorumlu tuttu.Suikastte yüksek teknoloji kullanıldıBildik çevreler raporu bahane ederek yine Suriye'ye yüklendi. Hatta 'ne idüğü belirli' bu çevreler "Türkiye, Suriye'den uzak durmalı" diyecek kadar ileri gitti ve bu yönde hükümeti etkiledi bile.Ben ise suikast olayının çok gelişmiş karmaşık teknolojiler gerektirdiğini, bu teknolojilerin Suriye'de bulunmadığını ve bu nedenle Şam'ın bu suikastla hiçbir ilişkisinin bulunmadığını ısrarla söylüyor ve eğer tersi olursa Esad'a karşı duracak ilk kişinin ben olacağını vurguluyordum.Türk medyası bu raporu atladıDaha sonra CIA ve MOSSAD ile ilişkileri ortaya çıkan ve suçlamalarını somut hiçbir delil ile kanıtlayamayan Mehlis, görevini bu kez Belçikalı Serge Brammertz'e devretti. Brammertz ise daha profesyonel yöntemlerle sürdürdüğü çalışmalarının sonucunu geçen hafta BM Güvenlik Konseyi'ne sundu ve kendisiyle yaptığı işbirliğinden dolayı Suriye'ye teşekkür etti. Çünkü Başkan Beşşar Esad ve yardımcısı eski Dışişleri Bakanı Faruk Şara, Brammertz ile bir araya gelmiş ve tüm sorularına cevap vermişlerdi. Ama işin garip tarafı ne Brammertz'in Esad ve Şara'yı sorgulaması ne de Brammertz'in geçen hafta BM Güvenlik Konseyi'ne sunduğu rapor her nedense dünya ve Türk medyasında haber bile olmadı. Oysa bu medya Hariri öldürüldüğünde Suriye'yi suçlamak için kendi aralarında yarışıyorlardı.Bir başka suikast dahaBir ay önce Filistin Cihad örgütü liderlerinden Mahmud Al-Maczub, bindiği araç havaya uçurularak öldürüldü.Tıpkı Rafik Hariri'nin öldürüldüğü gibi. Lübnan güvenlik güçleri bundan iki hafta sonra Muhammed Rafi adında bir kişiyi yakalayarak sorgulamaya aldı. Sorgulama sonucunda herkesi şoke edecek bilgilere ulaşıldı.Suriye karşıtı ve ABD ile Fransa destekli bir hükümetin güvenlik güçleri ulaşılan bilgileri açıklamak zorunda kaldı.Muhammed Rafi ve üç arkadaşı İsrail İstihbarat Örgütü MOSSAD adına çalıştıklarını ve son yıllarda araçları havaya uçurularak öldürülen 5 önemli kişinin ölümünden sorumlu olduklarını itiraf etmişti. Öldürülenler arasında Hariri'nin adının geçip geçmediği henüz belli değil. Ancak elde edilen bilgilere bakılırsa bu öldürme çetesi MOSSAD'ın sağladığı olağanüstü teknolojilerle donatılmıştı.Bu teknolojinin Hariri aracının havaya uçurulmasında kullanıldığını herkes biliyordu.Nitekim çete üyeleri eski bakanlardan Mervan Hemade'nin uçaktan gönderilen sinyallerle aracının havaya uçurulmak istendiğini de itiraf ettiler. Sorgulama ve soruşturmanın devamı ile çok önemli bilgilere ulaşılacaktır.Er ya da geç Hariri'nin de katilinin İsrail ve ABD destekli olduğu kanıtlanacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.