Hasan Tahsin: Bir kurşunla başlayan direnişin sembolü
Hasan Tahsin, gerçek adıyla Osman Nevres (1888–1919), Türk ulusal direnişinin simge isimlerinden biridir
28.10.2025 00:20:00 / Güncelleme: 28.10.2025 04:02:33
Hasan Gündoğdu
Hasan Gündoğdu





15 Mayıs 1919'da İzmir'de Yunan işgaline karşı attığı ilk kurşun, yalnızca bir askeri tepki değil, aynı zamanda bir halkın bağımsızlık iradesinin sembolü hâline gelmiştir.




Erken yaşamı ve eğitimi
Hasan Tahsin, 1888 yılında Selanik'te doğmuştur. Babası Recep Bey'dir. İlköğrenimini Şemsi Efendi Mektebi'nde tamamladıktan sonra Feyziye Mektebi'ne devam etmiştir.
Genç yaşta İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin bursuyla Paris'e gönderilmiş, Sorbonne Üniversitesi'nde siyasal bilimler eğitimi almıştır. Bu dönemde hem Batı düşüncesiyle tanışmış hem de Osmanlı'nın modernleşme sürecine entelektüel katkı sunmaya başlamıştır.

Teşkilat-ı Mahsusa ve aktivist kimliği
Paris'te bulunduğu yıllarda İttihat ve Terakki Fırkası'na katılan Hasan Tahsin, daha sonra Teşkilat-ı Mahsusa bünyesinde görev almıştır. Bu gizli örgüt, Osmanlı'nın son döneminde istihbarat ve direniş faaliyetlerini yürütmekle görevliydi.
Hasan Tahsin, Bükreş'te İngiliz ajanları Buxton kardeşlere düzenlediği suikast girişimi nedeniyle tutuklanmış ve 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Bu olay, onun yalnızca bir gazeteci değil, aynı zamanda aktif bir direnişçi olduğunu gösterir.

Gazetecilik ve fikir dünyası
Hasan Tahsin, İstanbul'a döndükten sonra gazetecilik faaliyetlerine başlamış, özellikle milliyetçi ve bağımsızlık yanlısı yazılarıyla dikkat çekmiştir.
"Hukuk-u Beşer" adlı gazetede yazdığı yazılar, halkı işgale karşı bilinçlendirmeyi amaçlamıştır. Yazılarında hem Batı emperyalizmini hem de Osmanlı bürokrasisinin pasifliğini eleştirmiştir.

İzmir ve ilk kurşun
15 Mayıs 1919 sabahı, Yunan Efzon Alayı İzmir'e çıkarma yaparken Hasan Tahsin, Kordonboyu'nda işgal kuvvetlerine karşı ilk kurşunu sıkarak Türk direnişini başlatmıştır.
Bu eylem, onun hayatına mal olmuş; olay yerinde şehit edilmiştir. Ancak bu kurşun, Anadolu'da başlayacak olan Kurtuluş Savaşı'nın sembolik kıvılcımı olmuştur.

Tarihsel ve sembolik önemi
Hasan Tahsin'in eylemi, askeri bir başarıdan ziyade psikolojik ve sembolik bir direniş olarak değerlendirilmelidir. İşgalin karşısında bireysel bir tepki gösteren Tahsin, halkın moralini yükseltmiş ve işgale karşı örgütlü direnişin zeminini hazırlamıştır.
Bugün İzmir'de "İlk Kurşun Anıtı" ile anılan bu olay, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinde önemli bir dönüm noktasıdır.
Hasan Tahsin, yalnızca bir gazeteci ya da direnişçi değil, aynı zamanda bir fikir adamı ve bir semboldür. Onun yaşamı, bireysel cesaretin ve entelektüel direnişin birleştiği bir örnek olarak Türk tarihine kazınmıştır.
Attığı ilk kurşun, bir milletin bağımsızlık mücadelesinin sesi olmuştur. Bu yönüyle, Hasan Tahsin'in mirası yalnızca tarih kitaplarında değil, Türkiye'nin kolektif hafızasında yaşamaktadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
















































































