'Hasta ziyareti deyip geçmeyin' seslendirme dosyası:
Hastalanan ve bir derde mübtelâ olan kimse, acziyetini idrâk eder, kalbi kırık olur ve mânen Allah Teâlâ'ya daha yakın olur.
"Gecenin ne kadar uzun olduğunu ancak hastalar bilir" denir hep.
Acizliğini anladığı için gönlü kırık olan hasta, elbette dostlarının, akrabâlarının ve komşularının kendisini arayıp sormasını, ziyâret etmesini arzu eder. Böyle gönlü kırık bir hastayı ziyâret edip hâlini hatırını sormak ve tesellî etmek, Allâh'ın rızâsına uygun olan mühim bir hizmet ve ibâdettir.
Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
"Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı beştir: Selâmı almak, hastayı ziyâret etmek, cenâzeye iştirâk etmek, dâvete icâbet etmek, aksırana «Yerhamukellah: Allah sana merhamet eylesin!» demek." (Buhârî, Cenâiz, 2; Müslim, Selâm, 4)
"Hasta ziyâretinde bulunan kimse, dönünceye kadar cennet yolundadır." (Müslim, Birr, 39)
Bu mühim vazîfeyi ihmâl etmek ise, müslüman için büyük bir kayıp ve ağır bir mes'ûliyettir. Peygamber Efendimiz bunu şöyle haber verir:
"Allah Teâlâ, kıyâmet gününde şöyle buyurur:
«–Ey Âdemoğlu! Hastalandım, Ben'i ziyâret etmedin!»
Âdemoğlu:
«–Sen Âlemlerin Rabbi iken ben Sen'i nasıl ziyâret edebilirdim?» der.
Allah Teâlâ:
«–Falan kulum hastalandı, ziyâretine gitmedin. Onu ziyâret etseydin, Ben'i onun yanında bulurdun. Bunu bilmiyor musun?" buyurur..." (Müslim, Birr, 43)
Fahr-i Kâinât -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, hastanın yaptığı duânın meleklerin duâsı gibi olduğunu bildirmiş ve:
"Hastayı ziyâret edin ve ondan size duâ edivermesini isteyin. Zîrâ hastanın duâsı makbuldür. Günâhı da affedilir." buyurmuştur. (Süyûtî, el-Câmiu's-Sağîr, II, 57)
Hastanın yanında ümitvâr olunmalı ve Efendimiz'in şu tavsiyesine uyulmalıdır:
"Hasta veya ölünün başında bulunduğunuz zaman güzel sözler söyleyiniz. Zîrâ melekler sizin duâlarınıza âmîn derler." (Müslim, Cenâiz, 6; Ebû Dâvûd, Cenâiz, 15. Sonuç olarak Allaha yakınlaşmış gönlü dosta susamış acılar içinde olan bir hasta, kendini ziyaret edene en içten en samimi duasını edecek ve dostluk arkadaşlık böyle daim olacak, bu atmosfer ümidin yeşermesine ve Allahın razı olmasına sebep olacak belki de hastanın şifasına katkıda bulunacaktır.
"Gecenin ne kadar uzun olduğunu ancak hastalar bilir" denir hep.
Acizliğini anladığı için gönlü kırık olan hasta, elbette dostlarının, akrabâlarının ve komşularının kendisini arayıp sormasını, ziyâret etmesini arzu eder. Böyle gönlü kırık bir hastayı ziyâret edip hâlini hatırını sormak ve tesellî etmek, Allâh'ın rızâsına uygun olan mühim bir hizmet ve ibâdettir.
Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
"Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı beştir: Selâmı almak, hastayı ziyâret etmek, cenâzeye iştirâk etmek, dâvete icâbet etmek, aksırana «Yerhamukellah: Allah sana merhamet eylesin!» demek." (Buhârî, Cenâiz, 2; Müslim, Selâm, 4)
"Hasta ziyâretinde bulunan kimse, dönünceye kadar cennet yolundadır." (Müslim, Birr, 39)
Bu mühim vazîfeyi ihmâl etmek ise, müslüman için büyük bir kayıp ve ağır bir mes'ûliyettir. Peygamber Efendimiz bunu şöyle haber verir:
"Allah Teâlâ, kıyâmet gününde şöyle buyurur:
«–Ey Âdemoğlu! Hastalandım, Ben'i ziyâret etmedin!»
Âdemoğlu:
«–Sen Âlemlerin Rabbi iken ben Sen'i nasıl ziyâret edebilirdim?» der.
Allah Teâlâ:
«–Falan kulum hastalandı, ziyâretine gitmedin. Onu ziyâret etseydin, Ben'i onun yanında bulurdun. Bunu bilmiyor musun?" buyurur..." (Müslim, Birr, 43)
Fahr-i Kâinât -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, hastanın yaptığı duânın meleklerin duâsı gibi olduğunu bildirmiş ve:
"Hastayı ziyâret edin ve ondan size duâ edivermesini isteyin. Zîrâ hastanın duâsı makbuldür. Günâhı da affedilir." buyurmuştur. (Süyûtî, el-Câmiu's-Sağîr, II, 57)
Hastanın yanında ümitvâr olunmalı ve Efendimiz'in şu tavsiyesine uyulmalıdır:
"Hasta veya ölünün başında bulunduğunuz zaman güzel sözler söyleyiniz. Zîrâ melekler sizin duâlarınıza âmîn derler." (Müslim, Cenâiz, 6; Ebû Dâvûd, Cenâiz, 15. Sonuç olarak Allaha yakınlaşmış gönlü dosta susamış acılar içinde olan bir hasta, kendini ziyaret edene en içten en samimi duasını edecek ve dostluk arkadaşlık böyle daim olacak, bu atmosfer ümidin yeşermesine ve Allahın razı olmasına sebep olacak belki de hastanın şifasına katkıda bulunacaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Dr. Ali Konukseven / diğer yazıları
- Bayram şifadır / 21.04.2023
- Sahur şifadır / 12.04.2023
- Teravih şifadır / 07.04.2023
- Oruç şifadır / 31.03.2023
- Ramazan şifadır / 29.03.2023
- Selamlaşmak şifadır / 20.01.2023
- Mutluluk şifadır / 13.12.2022
- Okumak şifadır / 29.11.2022
- Hasta ziyareti şifadır / 15.11.2022
- Dua şifadır -2- / 22.10.2022
- Sahur şifadır / 12.04.2023
- Teravih şifadır / 07.04.2023
- Oruç şifadır / 31.03.2023
- Ramazan şifadır / 29.03.2023
- Selamlaşmak şifadır / 20.01.2023
- Mutluluk şifadır / 13.12.2022
- Okumak şifadır / 29.11.2022
- Hasta ziyareti şifadır / 15.11.2022
- Dua şifadır -2- / 22.10.2022