Hata araştıranın hataları dikkate alınır
Ayette belirtilen hususlarla ilgili olarak Resûlullah'ın (s.a.a.) bazı hadisleri şöyledir:
"Zandan sakının. Şüphesiz zan en yalan sözdür. İnsanların konuştuklarını dinlemeyin ve ayıplarını araştırmayın." (Sahih-i Muslim, 2563).
"Ben hiç şüphesiz insanların kalbini araştırmak ve içlerini yarmakla emrolunmadım." (Kenz'ul-Ummal, 31597, 15035).
"Ey diliyle Müslüman olan ama kalbiyle Müslüman olmayan topluluk! Müslümanların hatalarının peşince koşmayın. Hiç şüphesiz Müslümanların hatalarının ardısıra koşturan kimsenin de Allah hatasını dikkate alır. Allah her kimin hatasını dikkate alırsa onu rezil rüsva eder." (el-Kafi, 2/355/4).
"Mü'minlerin hatalarını araştırmayın. Hiç şüphesiz her kim kardeşinin hatalarını araştırırsa Allah da onun hatalarını dikkate alır. Allah her kimin hatalarını dikkate alırsa evinin içinde dahi olsa onu rezil rüsva eder." (a.g.e., h.5).
"Kötü kadına 'kiminle kötülük ettin?' diye sormayın. Zira rahatlıkla fuhuş yaptığı gibi rahatlıkla suçsuz bir Müslümanı da lekeleyebilir." (et-Tehzib'ul-Ahkam 10/48/177).
İmam Ali (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Kötü kadına, 'Sana kim kötülük etti?' diye sorulursa o da 'falan kimse' derse ona iki defa had uygularım. Bir haddi yaptığı kötülük için, bir haddi de Müslüman birine iftira attığı için." (a.g.e., h.178).
Sevr'ul-Kindi'den şöyle nakledilmiştir:
Şüphesiz Ömer b. Hattab bir gece Medine'de gezerken bir evden şarkı söyleyen bir adamın sesini duydu. Evin duvarına tırmandı ve şöyle dedi: "Ey Allah'ın düşmanı! Sen Allah'ın günahlarını örttüğünü mü sanıyorsun?"
O şahıs şöyle dedi: "Sen ey Mü'minlerin Emiri, hakkımda acele davranma. Eğer ben bir hususta Allah'a isyan ettiysem sen üç konuda isyan ettin.
Allah 'araştırmayınız' diye buyurmuştur, oysa sen araştırdın. Allah 'evlere kapılarından giriniz' diye buyurmuştur. Oysa sen duvara tırmandın ve bana izin almadan geldin. Allah-u Teâlâ, 'izin almadıkça ve ehline selam vermedikçe kendi evlerinizden başka evlere girmeyin' diye buyuruyor."
Bunun üzerine Ömer şöyle dedi: "Eğer seni bağışlarsam bu işlerden el çeker misin?"
O şahıs, "Evet" deyince de Ömer onu affetti, oradan çıktı ve orayı terk edip gitti." (Kenz'ul-Ummal, 8827). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL