Hayvancılık yapmak zorlaştı
Fiyat artışlarının hayvancılık yapanların gelirlerine yansımadığını ifade eden CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, böyle giderse hayvancılığı bırakanların sayısının artacağı, süt ve et ile mamül ürünlerde sorunların artacağına işaret etti
27.12.2023 13:03:00 / Güncelleme: 27.12.2023 13:17:38
YENAL ARMAN
YENAL ARMAN





CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ev Köy İşleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Meclis'de düzenlendiği basın toplantısında hayvancılıkta yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hayvancılıkta artan sorunların en belirgin örneğinin artan hayvan ithalatı olduğuna işaret eden Gürer, ülkemizin bu yılın ilk 12 ayında 682 bin 351 baş hayvan ithal ettiğini ve bu ithalata karşılık 864 milyon dolarımızın yurtdışına gittiğini vurguladı. Hayvan varlığındaki azalışa da dikkat çeken Gürer, hayvan varlığında, 2 yıl içerisinde 2 milyona yakın hayvanın azaldığını belirterek, "Et ve etten mamul ürünler ile süt ve süt ürünleri de sürükle fiyat artışına maruz kalıyor. Bu artış hayvancılık yapanlara yansımıyor" dedi.
Yem fiyatlarındaki artışın olumsuz etkilerine de değinen Gürer, "Yem fiyatlarını sanayici belirliyor ama süt fiyatlarını sanayici, iktidar ve üretici ortak belirliyor. Besicilik ve süt inekçiliği birlikleri var. Süt fiyatını onların belirlemesi gerekir. Sanayici alacağı süt için müdahil oluyor ama yem fiyatını tek başına belirliyor. 1 litre süt satıp 1.5 kg yem alması gerekir üretici için son beş yılda bu parite hiç oluşmadı; hatta 1 kg altında yem alınabilir duruma düştü" değerlendirmesinde bulundu.
Yem fiyatlarındaki artış ve bakımın zorluğu nedeniyle üreticilerin süt ineklerini bile kesime göndermek zorunda kaldığına da işaret eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "1 0cak -31 Temmuz arası litre alış fiyatı çiğ sütte 8,5 lira iken 1 Ağustostan itibaren 11 lira 50 kuruşa çıktı. Bu fiyat bazı bölgelerde 11 lira, bazı bölgelerde 13 lira olarak aracılar tarafından süt toplandı. Çiğ süt sıcak iken toplanması gerekiyor, küçük aile tipi işletmeler bunları koruma olanağı yok. Sağım sonrası hemen aracı alması gerekiyor, fiyat bir yerde aracı belirliyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın yemde ve gübrede KDV'nin düşürüldüğü yönünde yaptığı açıklamaları da anımsatan Gürer, "Saman, yem, küspe, kuru ot, yonca, silajlık mısır, yem bezelyesi ve yeşil kuru yem fiyatları da neredeyse her gün artıyor. 50 kiloluk süt yeminin torba fiyatı 500 lirayı geçti. Bu şartlarda hayvan yetiştiricisi mağdur oluyor" şeklinde konuştu.
Tarım sektörünün gelişen dünya ekonomisi içerisinde önemli bir yer tuttuğuna da vurgu yapan Gürer, "Bir ülkenin ekonomik kalkınması ile gıda güvenliği açısından stratejik bir rol oynamaktadır. Bu sektör içinde süt üretimi, gıda endüstrisinin temel taşı olarak kabul edilmekte olup, toplum sağlığı ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından stratejik bir öneme sahiptir. Ancak, süt üreticileri, çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalarak üretimin sürdürülebilirliği noktasında güçlük çekmektedir. Bu zorlukların üstesinden gelmek ve süt üretimini teşvik etmek amacıyla çiğ süt prim desteği, süt üreticileri için kritik bir öneme sahiptir" değerlendirmesinde bulundu.
Özellikle girdi maliyetlerinde yaşanan artışa karşın çiğ süt fiyatlarının aynı oranda artmaması, süt üreticilerinin zarar etmesine neden olmaktadır. Bu durum, çiftçilerin inek kesimine yönelmesine ve süt üretiminin azalmasına sebep olmaktadır.
Süt üretimi, toplum sağlığı açısından kritik bir öneme sahip olmasının yanı sıra, çiftçilere yönelik desteklerle sürdürülebilirliği sağlanmalıdır. Çiğ süt prim desteğinin artırılması, çiftçilerin ekonomik ve sosyal koşullarını iyileştirerek onları daha rekabetçi hale getirecek ve kaliteli süt üretimini teşvik edecektir. Ancak, bu desteklerin güncel ekonomik koşullar ve çiftçilerin yaşadığı zorluklar göz önüne alınarak daha etkili bir şekilde planlanması gerekmektedir…"
Yem fiyatlarındaki artışın olumsuz etkilerine de değinen Gürer, "Yem fiyatlarını sanayici belirliyor ama süt fiyatlarını sanayici, iktidar ve üretici ortak belirliyor. Besicilik ve süt inekçiliği birlikleri var. Süt fiyatını onların belirlemesi gerekir. Sanayici alacağı süt için müdahil oluyor ama yem fiyatını tek başına belirliyor. 1 litre süt satıp 1.5 kg yem alması gerekir üretici için son beş yılda bu parite hiç oluşmadı; hatta 1 kg altında yem alınabilir duruma düştü" değerlendirmesinde bulundu.
Yem fiyatlarındaki artış ve bakımın zorluğu nedeniyle üreticilerin süt ineklerini bile kesime göndermek zorunda kaldığına da işaret eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "1 0cak -31 Temmuz arası litre alış fiyatı çiğ sütte 8,5 lira iken 1 Ağustostan itibaren 11 lira 50 kuruşa çıktı. Bu fiyat bazı bölgelerde 11 lira, bazı bölgelerde 13 lira olarak aracılar tarafından süt toplandı. Çiğ süt sıcak iken toplanması gerekiyor, küçük aile tipi işletmeler bunları koruma olanağı yok. Sağım sonrası hemen aracı alması gerekiyor, fiyat bir yerde aracı belirliyor" dedi.
Bütçenin yüzde 1'i çiftçinin hakkı
Bütçenin yüzde 1'i olan 411 milyar liranın çiftçiye ayrılması gerektiğine de işaret eden Gürer, ancak 2024 yılı için çiftçiye ayrılan miktarın 91 milyar lirada kaldığını belirtti.Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın yemde ve gübrede KDV'nin düşürüldüğü yönünde yaptığı açıklamaları da anımsatan Gürer, "Saman, yem, küspe, kuru ot, yonca, silajlık mısır, yem bezelyesi ve yeşil kuru yem fiyatları da neredeyse her gün artıyor. 50 kiloluk süt yeminin torba fiyatı 500 lirayı geçti. Bu şartlarda hayvan yetiştiricisi mağdur oluyor" şeklinde konuştu.
Tarım sektörünün gelişen dünya ekonomisi içerisinde önemli bir yer tuttuğuna da vurgu yapan Gürer, "Bir ülkenin ekonomik kalkınması ile gıda güvenliği açısından stratejik bir rol oynamaktadır. Bu sektör içinde süt üretimi, gıda endüstrisinin temel taşı olarak kabul edilmekte olup, toplum sağlığı ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından stratejik bir öneme sahiptir. Ancak, süt üreticileri, çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalarak üretimin sürdürülebilirliği noktasında güçlük çekmektedir. Bu zorlukların üstesinden gelmek ve süt üretimini teşvik etmek amacıyla çiğ süt prim desteği, süt üreticileri için kritik bir öneme sahiptir" değerlendirmesinde bulundu.
Çiğ süt üretimi desteklenmeli
Gürer, zaman ve emek gerektiren bir süreç olan süt üretiminin sürdürülebilirliği açısından çiğ süt prim desteği tutarının artırılması gerektiğine de vurgu yaparak, şunları söyledi: "Gelinen noktada, çiğ süt prim desteği, süt üreticileri için kritik bir unsurdur, ancak bu desteğin yeterli olmadığı da açık bir şekilde ortadadır.Özellikle girdi maliyetlerinde yaşanan artışa karşın çiğ süt fiyatlarının aynı oranda artmaması, süt üreticilerinin zarar etmesine neden olmaktadır. Bu durum, çiftçilerin inek kesimine yönelmesine ve süt üretiminin azalmasına sebep olmaktadır.
Süt üretimi, toplum sağlığı açısından kritik bir öneme sahip olmasının yanı sıra, çiftçilere yönelik desteklerle sürdürülebilirliği sağlanmalıdır. Çiğ süt prim desteğinin artırılması, çiftçilerin ekonomik ve sosyal koşullarını iyileştirerek onları daha rekabetçi hale getirecek ve kaliteli süt üretimini teşvik edecektir. Ancak, bu desteklerin güncel ekonomik koşullar ve çiftçilerin yaşadığı zorluklar göz önüne alınarak daha etkili bir şekilde planlanması gerekmektedir…"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.