Bir önceki yazımızda, sadece ülkemizde değil, dünyada çekilen lider sıkıntısından bahsetmiştik. Faydalı insan, ya da lider sıkıntısının ortadan kalması için; "yaratılış gayesini bilen, Hakk'a kulluk eden, bencillikten kurtulan, bir mantık içerisine girilmesi gerekmektedir." ifadesine yer vermiştik?Demokrasi adı altında uygulanmaya çalışılan bizdeki siyaset, ne kadar sağlıklı işlemektedir, mutlaka sorgulanmalıdır? Bizdeki işleyiş şeklini, kısaca gözden geçirelim; yasalarda seçme ve seçilme yeterliliğine sahip her Türk vatandaşı aday olup seçimlere katılabilmekte, yeterli oy aldığı takdirde de meclise girebilmekte, yeter sayıya eriştiği takdirde Başbakan ya da Cumhurbaşkanı dahi olabilmektedir. Kanunlarda suç sayılabilecek bir fiil işlemediği takdirde, taşıdığı fikirlerin millet yararına mı, zararına mı olduğu dikkate alınmaz?Peki, seçmen seçtiği kişilerde bu vasıfların olup olmadığını bilir mi? Asla! Bizdeki seçmenlerde takım tutar gibi parti tutma sevdası bir türlü geçmemiş, çoğu yerde, çok küçük çıkarlar ve bazen de hatıra binaen oylar kullanılır?Demokrasinin ve siyasetin bizdeki işleyişini yakından takip eden, küresel güçler ve şer ittifakı olan haçlı batı, maalesef bu özelliklerimizi sinsice kullanmış, önce borç sarmalına düşürmüş, sonrada, "borç alan buyruk alır" mantığıyla, buyruklarıyla yönetenlerimizi yönlendirmiştir.Gelinen nokta meydandadır? Tamamıyla teslimiyetçi bir mantık? Tarihe, Millete, Hakk'a değil, batıya teslimiyet?Yaşanan bu sürece dur diyebilecek, bilgi, niyet ve gönül yapısına sahip bir lidere mutlak ihtiyaç vardır. Peki, bu lider var mı? Evet var?Bu lider, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Bu duygu ve düşünce bir hamaset değildir. Bu açık bir gerçeğin ifadesi, millete olan borcumuz ve hakkı sahibine iade etmektir. Yakın takip edenler, onun çağlar ötesini kuşatan, bilgi ve gönül yapısına sahip bir kişiliğe sahip olduğunu bilir. Ama ne hazin tecellidir ki, küresel güçler ve kartel medyanın işbirliği sayesinde Sayın Baş, sürekli kamuoyundan gizlenmiş, "günü kurtarmak" mantığına alıştırılan seçmen de çağları kuşatacak lideri göremez bir hâl almıştır? Bizi üzen nedir biliyor musunuz değerli dostlar? Nasipsizlik vardır, nasip kapısını bulamaz? Nasipsizlik vardır nasip kapısının önünde durur da nasipsiz kalır. Dünya lider sıkıntısı çekerken, içimizde var olan, dünya liderini, hem de "yanı başımızdaki hazineyi görememek", çok acı bir gerçektir. Hazine üzerinde oturan dilenci misali?
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Diyanet’e ‘Allah rızası için sadaka’ / 02.05.2024
- Müteşâbih ayetler hakkında / 01.05.2024
- Kamuda tasarruf olur mu? / 30.04.2024
- Milli bayramların önemi / 29.04.2024
- Ali Özalpaydın Hakk’a yürüdü / 27.04.2024
- Nice bayramlara / 26.04.2024
- 23 Nisan’ın hatırlattıkları / 25.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- Müteşâbih ayetler hakkında / 01.05.2024
- Kamuda tasarruf olur mu? / 30.04.2024
- Milli bayramların önemi / 29.04.2024
- Ali Özalpaydın Hakk’a yürüdü / 27.04.2024
- Nice bayramlara / 26.04.2024
- 23 Nisan’ın hatırlattıkları / 25.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024