BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, hükümetin 2011 seçimlerinin ardından daha kapsamlı bir anayasa değişikliği yapma hazırlığına dikkati çekerek, asıl amacın Anayasa'nın ilk 3 maddesinin değiştirilmesi olduğunu vurguladı
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 12 Eylül'de yapılan anayasa değişikliği referandumundan çıkan sonuçları değerlendirdi. BTP Genel Başkanı, referandumda HAYIR oyu verdiklerini, bu HAYIR'ın gerekçelerini MHP ve CHP'nin aksine tüm ayrıntılarıyla halka anlattıklarını söyledi. Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "HAYIR cephesinde bulunan MHP'den bilhassa endişem vardı. Ben MHP'nin geçmişini iyi bilen bir arkadaşınızım. Bu arkadaşlar tek tek çok mükemmel olmasına rağmen, okyanusun ötesindeki rüzgar tarafından yönlendirilmişlerdir. Bunların belki yüzde 1, belki yüzde 1.5'luk bir kitle HAYIR dedi, geri kalanı EVET oyu verdi. CHP'ye gelince, cumhuriyetle aynı yaşta olan bu koskocaman teşkilat bir Genel Başkana oy kullandırtamıyor. Burada en samimi hareket olarak DSP'yi gördüm. Karınca kararınca adamlar gece gündüz çalıştılar, yapacaklarını yaptılar. Fakat EVET projesinin ne manaya geldiğini, anayasa değişikliği ile Türkiye'nin nereye taşınacağını anlatan, meselenin içini dolduran tek bir parti vardı: O da Bağımsız Türkiye Partisi'ydi... "
Demokratik krallık
12 Eylül'de kabul edilen anayasal düzenlemelerle yargının hükümet kontrolüne girmesi konusunda önemli bir adım atıldığını belirten Prof. Dr. Baş, kuvvetler ayrılığı ilkesinin tehdit altında olduğunu vurguladı. BTP Genel Başkanı, şunları söyledi: "Yönetim tek bir iradenin eline geçecek. Kuvvetler ayrılığı ilkesi yok olacak, kuvvetler birliği ilkesine dönüşecek, böylece Türkiye demokratik krallığa gidecek. Farkındaysanız, referandum öncesi yaptığım konuşmalarda bu konu üzerinde durdum."
Anayasanın ilk 3 maddesi risk altında
Hükümetin 2011 seçimlerinin ardından daha kapsamlı bir anayasa değişikliği yapma hazırlığına da dikkati çeken Prof. Dr. Baş, asıl amacın Anayasa'nın ilk 3 maddesinin değiştirilmesi olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "Nedir bu ilk 3 hüküm. Ülkenin bölünmez bütünlüğü, bayrağı, başkenti... Bunlar ortadan kalktığı zaman ülkenin bölünmesinin önü açılcak." BTP Genel Başkanı, üçlü koalisyon döneminde Meclis'te kabul edilen self - determinasyon sözleşmeleri ile bölünmeye zemin hazırlayan unsurlar içinde olduğuna işaret ederek, "Bu sözleşmelerle her etnik grup, biz kendi geleceğimizi kendimiz belirleyeceğiz deme hakkına sahip oldu. Anayasa geçmişte buna engel oluyordu. Yeni yapılacak anayasa değişiklikleriyle bu müsait hale getirilecek." "Türkiye'yi bölmek istiyorlar" diyen Prof. Dr. Baş, Türk'üyle Laz'ıyla, Kürt'üyle Çerkezi'yle bir millet olduğumuzu kaydederek, şöyle konuştu: "Çanakkale'yi birlikte yaşadık. Dinimiz, maneviyatımız, kültürümüz, siyasetimiz, medeniyetimiz birdir. Okyanus'un ötesi bizi paramparça edip elimizdeki bütün serveti almak istiyor. Dahası maneviyatımızı darmadağın yapmak istiyor. Sen bilerek ya da bilmeyerek burada kürek çekiyorsun."
BTP, birlik beraberliğin merkezi
Prof. Dr. Baş, Türkiye'nin ekonomide olduğu gibi 'milli birlik ve bütünlük' konusunda da Bağımsız Türkiye Partisi'ne muhtaç olduğunu belirtti. Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "Şimdi CHP, Cumhuriyetin partisidir. Saygımız sonsuzdur. O tabanı biz çok seviyoruz. MHP'nin tabanını çok seviyoruz. Şimdi başlarına söylesinler: Birlikten, beraberlikten başka çıkar yol yok. Adamlar okyanusun ötesiyle anlaşmışlar. Sen ne kadar dersen de, kulak tıkalı. Millete hesap vermekten korkmuyorlar. 'Mİllet beni diliyor' diyor, biraz da haklı. Ne dediyse, millet kafa salladı. Onunn ağzından konuşan ABD, haberi yok!"
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 12 Eylül'de yapılan anayasa değişikliği referandumundan çıkan sonuçları değerlendirdi. BTP Genel Başkanı, referandumda HAYIR oyu verdiklerini, bu HAYIR'ın gerekçelerini MHP ve CHP'nin aksine tüm ayrıntılarıyla halka anlattıklarını söyledi. Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "HAYIR cephesinde bulunan MHP'den bilhassa endişem vardı. Ben MHP'nin geçmişini iyi bilen bir arkadaşınızım. Bu arkadaşlar tek tek çok mükemmel olmasına rağmen, okyanusun ötesindeki rüzgar tarafından yönlendirilmişlerdir. Bunların belki yüzde 1, belki yüzde 1.5'luk bir kitle HAYIR dedi, geri kalanı EVET oyu verdi. CHP'ye gelince, cumhuriyetle aynı yaşta olan bu koskocaman teşkilat bir Genel Başkana oy kullandırtamıyor. Burada en samimi hareket olarak DSP'yi gördüm. Karınca kararınca adamlar gece gündüz çalıştılar, yapacaklarını yaptılar. Fakat EVET projesinin ne manaya geldiğini, anayasa değişikliği ile Türkiye'nin nereye taşınacağını anlatan, meselenin içini dolduran tek bir parti vardı: O da Bağımsız Türkiye Partisi'ydi... "
Demokratik krallık
12 Eylül'de kabul edilen anayasal düzenlemelerle yargının hükümet kontrolüne girmesi konusunda önemli bir adım atıldığını belirten Prof. Dr. Baş, kuvvetler ayrılığı ilkesinin tehdit altında olduğunu vurguladı. BTP Genel Başkanı, şunları söyledi: "Yönetim tek bir iradenin eline geçecek. Kuvvetler ayrılığı ilkesi yok olacak, kuvvetler birliği ilkesine dönüşecek, böylece Türkiye demokratik krallığa gidecek. Farkındaysanız, referandum öncesi yaptığım konuşmalarda bu konu üzerinde durdum."
Anayasanın ilk 3 maddesi risk altında
Hükümetin 2011 seçimlerinin ardından daha kapsamlı bir anayasa değişikliği yapma hazırlığına da dikkati çeken Prof. Dr. Baş, asıl amacın Anayasa'nın ilk 3 maddesinin değiştirilmesi olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "Nedir bu ilk 3 hüküm. Ülkenin bölünmez bütünlüğü, bayrağı, başkenti... Bunlar ortadan kalktığı zaman ülkenin bölünmesinin önü açılcak." BTP Genel Başkanı, üçlü koalisyon döneminde Meclis'te kabul edilen self - determinasyon sözleşmeleri ile bölünmeye zemin hazırlayan unsurlar içinde olduğuna işaret ederek, "Bu sözleşmelerle her etnik grup, biz kendi geleceğimizi kendimiz belirleyeceğiz deme hakkına sahip oldu. Anayasa geçmişte buna engel oluyordu. Yeni yapılacak anayasa değişiklikleriyle bu müsait hale getirilecek." "Türkiye'yi bölmek istiyorlar" diyen Prof. Dr. Baş, Türk'üyle Laz'ıyla, Kürt'üyle Çerkezi'yle bir millet olduğumuzu kaydederek, şöyle konuştu: "Çanakkale'yi birlikte yaşadık. Dinimiz, maneviyatımız, kültürümüz, siyasetimiz, medeniyetimiz birdir. Okyanus'un ötesi bizi paramparça edip elimizdeki bütün serveti almak istiyor. Dahası maneviyatımızı darmadağın yapmak istiyor. Sen bilerek ya da bilmeyerek burada kürek çekiyorsun."
BTP, birlik beraberliğin merkezi
Prof. Dr. Baş, Türkiye'nin ekonomide olduğu gibi 'milli birlik ve bütünlük' konusunda da Bağımsız Türkiye Partisi'ne muhtaç olduğunu belirtti. Prof. Dr. Baş, şunları söyledi: "Şimdi CHP, Cumhuriyetin partisidir. Saygımız sonsuzdur. O tabanı biz çok seviyoruz. MHP'nin tabanını çok seviyoruz. Şimdi başlarına söylesinler: Birlikten, beraberlikten başka çıkar yol yok. Adamlar okyanusun ötesiyle anlaşmışlar. Sen ne kadar dersen de, kulak tıkalı. Millete hesap vermekten korkmuyorlar. 'Mİllet beni diliyor' diyor, biraz da haklı. Ne dediyse, millet kafa salladı. Onunn ağzından konuşan ABD, haberi yok!"
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.