İnsanımızı aldatmak için yüz yıllardır senaristler ve yönetmenler, aktörlere maske giydirerek bu aktörleri kılıktan-kılığa, ciltten-cilde sokarak bunlara çeşitli roller biçtiler. Milletimiz vatansever ve dindar olduğu için milli, dini değerlere karşı hassas olduğundan dolayı insanımızın hamasi duygularını galeyana getirmenin çok rahat olduğunu bildikleri için, çaba harcamadan bu senaryolar hayata geçirilmiştir. Biri bir şiir okudu. Aldılar bu adamı hapse attılar ve milletin gözünde bu adamı mazlum yaptılar. Sonra onu içerde hazırlayıp milletin başına geçirdiler. Bazı siyasiler daha dün kürsülerde, miting meydanlarında konuşma yaparken ABD ve NATO düşman, İsrail siyonist, AB hıristiyan kulübü, BOP büyük İsrail projesidir diye haykırıp milleti etrafında toplarken, bugün iktidar olunca ABD istedi teskereyi çıkardık, büyük İsrail devletinin kurulmasına hizmet etmek için BOP'un eş başkanı oldu, hıristiyan kulübü diye haykırdıkları AB'nin kapısında köle oldular ve AB istiyor gerekçesi ile domuz eti satışı serbest bırakılmıştır. AB istiyor diye zina suç olmaktan çıkarılmıştır. AB istiyor diye, Cuma hutbelerinde "Allah katında tek din İslam'dır" ayeti okunmaz olmuştur. AB istiyor gerekçesi ile din dersi kitaplarına, Kelime-i Şehadet'in ikinci kısmı olan "Muhammedür Resulullah" ibaresi yazılmaz olmuştur. AB istiyor diye nüfus kağıtlarından din hanesi kaldırılmıştır. AB istiyor gerekçesi ile kiliseler onarılmaktadır. Tek bir hıristiyanın yaşamadığı mahallelerde 40 bin kilise evi açılmıştır.
Millet tam uyanacakken Davos'ta olay patlak veriyor senaryo yıllardır hep aynı aktörler değişiyor. Adam Şimon Perez'e meydan okuyor milletimiz hemen zokayı yutuyor gördün mü nasıl yahudinin anasını ağlattı diye seviniyor ama bunun bir tiyatro olduğunu bile anlamıyor ve sabah olmadan daha adam İsrail'den özür diliyor. Kendi milletine yıllardır kafir, düşman, siyonist dedikleri ile iktidar olduktan sonra kardeş olurken, Müslümanlara ve Türk milletine adeta savaş açıp, hristiyan ve yahudinin saffında Müslümanların karşısında yer almasının İslam dininde tek adı vardır. Eğer bu insana oy veren kitle, namazını kılarken gerçekten onu yaradan Allah'ına secde etseydiler, İslam'ın çizgisinin dışında adım atan, dün dediğini bugün inkar eden, müslümanları birleştireceğine ayrıştıranları desteklemezlerdi. Çünkü ayet-i celilede Allah (cc) şöyle buyurmaktadır: "Eğer onlar Allah ve Peygambere ve ona indirilene imanları olsa idi o kâfirleri yâr tutmazlardı, lâkin onların çoğu imandan uzak fasıklardır" (Maide 81). Bir hadis-i şerifte Resûlullah (s.a.a.) buyurdu ki: "Benden sonra imana karşı komplo kurmak amacıyla ortaya çıkan her bid'atın karşısında benim Ehl-i Beyt'imden bir önder bulunur, Allah'ın ilhamıyla konuşarak hakkı duyurur, aydınlatır, düzenbazların hilelerini boşa çıkarır ve zayıfların dili olur." (Usul-i Kafi, c.1,s.67). Uyanmanın zamanı geldi değerli kardeşlerim. Ayrılıkta azap birlikte rahmet vardır. Prof. Dr. Haydar Baş Bey, İslam alemini yüzyıllardır Şii ve Sünni diye ayrıştırarak Müslümanları birbirine kırdıran fitneyi Ehl-i Beyt külliyatını yazarak, Ehl-i Beyt sempozyumları yaparak bozmuştur. Tüm Müslümanları Ehl-i Beyt şemsiyesi altında bir ve beraber yapmaya çağırmıştır. Şii kardeşlerimizin kalbini Sünni kardeşlerimize, Sünni kardeşlerimizin kalbini Şii kardeşlerimiz kalbine sokarak birliği temin etmeye devam etmektedir. Bundan rahatsız olan Allah ve İslam düşmanları hadlerini aşarak çok değerli Haydar Baş Bey'e iftira atarak O'nu karalamaya çalışmaktadırlar. Ancak bunlar nafiledir. Güneş balçıkla sıvanmaz. O beyhude çırpınışlar boşadır. Batılıların yüzyıllardır Müslüman Türk milletini yıkmak için yazdığı ve uygulamaya içimizdeki hain aktörlerle beraber koyduğu bu oyunları artık bozalım.
Millet tam uyanacakken Davos'ta olay patlak veriyor senaryo yıllardır hep aynı aktörler değişiyor. Adam Şimon Perez'e meydan okuyor milletimiz hemen zokayı yutuyor gördün mü nasıl yahudinin anasını ağlattı diye seviniyor ama bunun bir tiyatro olduğunu bile anlamıyor ve sabah olmadan daha adam İsrail'den özür diliyor. Kendi milletine yıllardır kafir, düşman, siyonist dedikleri ile iktidar olduktan sonra kardeş olurken, Müslümanlara ve Türk milletine adeta savaş açıp, hristiyan ve yahudinin saffında Müslümanların karşısında yer almasının İslam dininde tek adı vardır. Eğer bu insana oy veren kitle, namazını kılarken gerçekten onu yaradan Allah'ına secde etseydiler, İslam'ın çizgisinin dışında adım atan, dün dediğini bugün inkar eden, müslümanları birleştireceğine ayrıştıranları desteklemezlerdi. Çünkü ayet-i celilede Allah (cc) şöyle buyurmaktadır: "Eğer onlar Allah ve Peygambere ve ona indirilene imanları olsa idi o kâfirleri yâr tutmazlardı, lâkin onların çoğu imandan uzak fasıklardır" (Maide 81). Bir hadis-i şerifte Resûlullah (s.a.a.) buyurdu ki: "Benden sonra imana karşı komplo kurmak amacıyla ortaya çıkan her bid'atın karşısında benim Ehl-i Beyt'imden bir önder bulunur, Allah'ın ilhamıyla konuşarak hakkı duyurur, aydınlatır, düzenbazların hilelerini boşa çıkarır ve zayıfların dili olur." (Usul-i Kafi, c.1,s.67). Uyanmanın zamanı geldi değerli kardeşlerim. Ayrılıkta azap birlikte rahmet vardır. Prof. Dr. Haydar Baş Bey, İslam alemini yüzyıllardır Şii ve Sünni diye ayrıştırarak Müslümanları birbirine kırdıran fitneyi Ehl-i Beyt külliyatını yazarak, Ehl-i Beyt sempozyumları yaparak bozmuştur. Tüm Müslümanları Ehl-i Beyt şemsiyesi altında bir ve beraber yapmaya çağırmıştır. Şii kardeşlerimizin kalbini Sünni kardeşlerimize, Sünni kardeşlerimizin kalbini Şii kardeşlerimiz kalbine sokarak birliği temin etmeye devam etmektedir. Bundan rahatsız olan Allah ve İslam düşmanları hadlerini aşarak çok değerli Haydar Baş Bey'e iftira atarak O'nu karalamaya çalışmaktadırlar. Ancak bunlar nafiledir. Güneş balçıkla sıvanmaz. O beyhude çırpınışlar boşadır. Batılıların yüzyıllardır Müslüman Türk milletini yıkmak için yazdığı ve uygulamaya içimizdeki hain aktörlerle beraber koyduğu bu oyunları artık bozalım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Gökhan Demir / diğer yazıları
- ABD ve İsrail’i gölgede bıraktılar… / 28.10.2024
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020