Her şey Allah’ı anmakla başlar
Her şey Allah’ı anmakla başlar. Bu duygu kalpde yerleşince işler bitmiş olur. Evvelâ anmak, son nefeste yine o
23.10.2021 00:38:00





"Her şey Allah'ı anmakla başlar. Bu duygu kalpde yerleşince işler bitmiş olur. Evvelâ anmak, son nefeste yine o…
Herkes, Hakk'ı andığı kadar erebilir. Bu sebeptendir ki, büyükler daima Allah'ı anarlar. Bu anış, onların benliklerini yıkar. İç âlemlerini kaplayan her cins kötülüğü eritir. Hak'tan gayrı ne ki var, benliklerinden silinir; kaybolur. Cümle varlık, Hak varlığı ile dolar.
O büyük insanlar, Hak Teâlâ'nın şu emrini işitmişlerdir: 'Beni anın; sizi anarım. Şükür yolumu tutun; küfür yolunu tutmayın' (Bakara, 152)
O büyükler, Allah'ı anmak için ellerinden geldiği kadar doğru yola koşarlar. Bunu severek yaparlar. Onlar, şu yüce kelâmı dinlerler; 'Ben, beni zikredenin yanındayım'.
O sevgili kullar, uygunsuz yerlerden kaçarlar, iyi şeylerle uğraşırlar. Her hallerinde Allah'ı anar ve onunla ülfet ederler.
Ey cemaat! Kötü heveslere kapılmayın. Aklınızı, mantığınızı çalıştırın. Hisle, hevesle hareket etmeyin; bunlarla olan, yolda kalır.
Size bir hal olmuş. Hep duygularınızla hareket etmektesiniz. Mantığınız ve aklınız çalışmaz olmuş.
Önce bilgilerinizi geliştirin. İlim kaynaklarına kendinizi kavuşturun. İlme ererseniz işleriniz kolay olur. Varlığınızı koruyabilirsiniz.
Mücerret ve muayyen bilgi ile yetinmeyin. Her gün bir başkasını öğrenin. Sipsivri bir bilgi sizi kurtaramaz. Siyahla beyazı seçme kabiliyetini gösterebilecek bilgiyi elde etmeye bakınız. Kendi varlığınızda istiklâlini ilân edecek şeyi öğrenin.
Müftünün fetvası ile değil, iç âleminizden kopan buyrukla hareket edin. Bu bilgiyi Allah duygusu sağlayabilir.
Hak irfana sahip olan, tam bilgi sahibidir. Akan suların miktarını ölçen ve toprak kalınlığını hesap eden, âlim değildir. Gerçi bu da bir ilimdir ama bu ilimle birlikte yüce ve ulvî şeyleri de bilmek' gerekir.
İlk başta Hak ilimle ruhunuzu bezeyin. Sonra, bu bilginin gerektirdiği gibi dış varlığınızı da Allahın emrine göre düzeltiniz. Allah, size neyi öğrenin diyorsa onu belleyin. İlk işiniz bu olsun, sonra diğerleri…

Gün gün, ay ay, O'nun yolunda iş tutun. Böyle olursanız, yaptıklarınızın iyi meyvesini alabilirsiniz. Aksi halde bir serap uğruna yokluğa gömülürsünüz; size yazık olur.
Ey evlâd! Bildiklerinden sorumlusun. Yerinde kullanmadığın takdirde sahibi sana çıkışır. Ayrıca bilgi de senden davacı olur ve bağırarak:
- Beni iyiye kullan; yoksa hakkında şikâyetçi olurum, der. İyiye kullanırsan, öbür âlemde lehinde şahadet eder; Över ve şöyle der:
- Ben, buna şahidim, beni iyiye kullandı, onu bağışla Allahım…
Peygamber (S.A.) efendimiz şöyle buyurur: "İlim, işi çağırır; iş, onun çağrısına uyarsa iyi, uymadığı takdirde sahibinin boynunda çekilmez vebal olur."
İş böyle olunca, âhiret günü o ilmin yararını da göremez. Sahibini yalnız bırakır. İlme sahip olmak gerek. O, bir defa yola çıktı mı, artık geri dönmesi güç olur.
Bildiklerinle iş tut. Onun yalnız kabuğunu taşıma. Biraz da özüne vâkıf ol. Özsüz nesne payidar olmaz." (Abdülkadir Geylani Hazretleri, İlahi Armağan eserinden) H: Akın Aydın
Herkes, Hakk'ı andığı kadar erebilir. Bu sebeptendir ki, büyükler daima Allah'ı anarlar. Bu anış, onların benliklerini yıkar. İç âlemlerini kaplayan her cins kötülüğü eritir. Hak'tan gayrı ne ki var, benliklerinden silinir; kaybolur. Cümle varlık, Hak varlığı ile dolar.
O büyük insanlar, Hak Teâlâ'nın şu emrini işitmişlerdir: 'Beni anın; sizi anarım. Şükür yolumu tutun; küfür yolunu tutmayın' (Bakara, 152)
O büyükler, Allah'ı anmak için ellerinden geldiği kadar doğru yola koşarlar. Bunu severek yaparlar. Onlar, şu yüce kelâmı dinlerler; 'Ben, beni zikredenin yanındayım'.
O sevgili kullar, uygunsuz yerlerden kaçarlar, iyi şeylerle uğraşırlar. Her hallerinde Allah'ı anar ve onunla ülfet ederler.
Ey cemaat! Kötü heveslere kapılmayın. Aklınızı, mantığınızı çalıştırın. Hisle, hevesle hareket etmeyin; bunlarla olan, yolda kalır.
Size bir hal olmuş. Hep duygularınızla hareket etmektesiniz. Mantığınız ve aklınız çalışmaz olmuş.
Önce bilgilerinizi geliştirin. İlim kaynaklarına kendinizi kavuşturun. İlme ererseniz işleriniz kolay olur. Varlığınızı koruyabilirsiniz.
Mücerret ve muayyen bilgi ile yetinmeyin. Her gün bir başkasını öğrenin. Sipsivri bir bilgi sizi kurtaramaz. Siyahla beyazı seçme kabiliyetini gösterebilecek bilgiyi elde etmeye bakınız. Kendi varlığınızda istiklâlini ilân edecek şeyi öğrenin.
Müftünün fetvası ile değil, iç âleminizden kopan buyrukla hareket edin. Bu bilgiyi Allah duygusu sağlayabilir.
Hak irfana sahip olan, tam bilgi sahibidir. Akan suların miktarını ölçen ve toprak kalınlığını hesap eden, âlim değildir. Gerçi bu da bir ilimdir ama bu ilimle birlikte yüce ve ulvî şeyleri de bilmek' gerekir.
İlk başta Hak ilimle ruhunuzu bezeyin. Sonra, bu bilginin gerektirdiği gibi dış varlığınızı da Allahın emrine göre düzeltiniz. Allah, size neyi öğrenin diyorsa onu belleyin. İlk işiniz bu olsun, sonra diğerleri…

Gün gün, ay ay, O'nun yolunda iş tutun. Böyle olursanız, yaptıklarınızın iyi meyvesini alabilirsiniz. Aksi halde bir serap uğruna yokluğa gömülürsünüz; size yazık olur.
Ey evlâd! Bildiklerinden sorumlusun. Yerinde kullanmadığın takdirde sahibi sana çıkışır. Ayrıca bilgi de senden davacı olur ve bağırarak:
- Beni iyiye kullan; yoksa hakkında şikâyetçi olurum, der. İyiye kullanırsan, öbür âlemde lehinde şahadet eder; Över ve şöyle der:
- Ben, buna şahidim, beni iyiye kullandı, onu bağışla Allahım…
Peygamber (S.A.) efendimiz şöyle buyurur: "İlim, işi çağırır; iş, onun çağrısına uyarsa iyi, uymadığı takdirde sahibinin boynunda çekilmez vebal olur."
İş böyle olunca, âhiret günü o ilmin yararını da göremez. Sahibini yalnız bırakır. İlme sahip olmak gerek. O, bir defa yola çıktı mı, artık geri dönmesi güç olur.
Bildiklerinle iş tut. Onun yalnız kabuğunu taşıma. Biraz da özüne vâkıf ol. Özsüz nesne payidar olmaz." (Abdülkadir Geylani Hazretleri, İlahi Armağan eserinden) H: Akın Aydın
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.