Vaktiyle bir bilge Hoca, öğrencisinin seviyesini öğrenmek ister. Onun eline çok parlak ve gizemli görüntüye sahip iri bir nesne verip: "Oğlum" der, "Bunu al, esnafa göster, kaç para verdiklerini sor, en sonra da kuyumcuya göster. Hiç kimseye satmadan sadece fiyatlarını öğren gel" der.
Öğrenci, ilk önce bir bakkala sorar "Şunu kaça alırsınız?" diye. Bakkal parlak bir boncuğa benzettiği nesneyi eline alır; "Buna 1 TL veririm. Bizim çocuk oynasın" der.
İkinci olarak bir manifaturacıya gider. O da parlak bir taşa benzettiği nesneye ancak bir 5 TL vermeye razı olur.
Sonra semerciye gider. Semerci nesneye şöyle bir bakar, "Bu" der "benim semerlere iyi süs olur, bir 10 TL veririm" der.
En son olarak bir kuyumcuya gider, kuyumcu öğrencinin elindekini görünce, "Bu kadar değerli bir mücevheri nereden buldun, kaç lira istiyorsun?" der. Öğrenci sorar: "Siz ne veriyorsunuz?" "Ne istiyorsan veririm. Dükkânımı, evimi, hatta arsalarımı." Öğrenci, "Hayır veremem. Benden yalınızca fiyat öğrenmem istendi" deyip mücevheri alıp kuyumcudan çıkar. Öğrencinin kafası karışıktır. Bir tarafta elindeki nesneye yüzünü buruşturarak 1 TL verip onu oyuncak olarak görenler, diğer tarafta da mücevher diye isimlendirip buna sahip olmak için her şeyini vermeye hazır olan kişiler!..
Bu düşüncelerle, hocasının yanına dönen öğrenci, başından geçen macerayı anlatır. Hoca derki: "Bir şeyin kıymetini ancak onun değerini bilenler anlar ve o onun değeri bilenin yanında kıymetlidir."
* * *
Dünya devletlerinin, özelde Türk milletinin, yaşayacağı sıkıntıları önceden ön gören Prof. Dr. Haydar Baş 2005 yılında Milli Ekonomi Modeli tezini dünyaya deklare eder. "İlim Çin'de de olsa onu alınız" düsturuna muhatap olan Türk devleti ve milleti bu teze sahip çıkmadığı gibi, yukarıdaki kıssada adı geçen bakkal, manifaturacı, semerci gibi bu tezin ne olduğunu araştırma ihtiyacı bile hissetmez.
Oysa, önce Komünizm'den, sonra Kapitalizm'den, aradığını bulamayan ve yeni bir arayışa giren Rusya, Çin ve BRICS ülkeleri, kuyumcunun mücevheri tanıdığı gibi aradıkları modelin bu olduğunu anladılar. Bu modeli yazan Türk'müş Müslüman'mış hiç kafaya takmadan Haydar Hoca'nın, düzenlediği 10 uluslararası konferansa bizzat katıldılar, yetmedi, Haydar Hoca'nın evinin yolunu aşındırdılar, hatta bir Ramazan günü Haydar Hoca ile birlikte, Gaziantep ve Kilis seyahatlerine katıldılar, onlar kapris yapmadan her fırsatta bu modelden bir şeyler öğrenmeye çalıştılar.
Bakın, kuyumcu mesabesindeki yabancı bilim adamları, Milli Ekonomi Model'inde hangi çözümleri gördüler, bunların bir kaçını okuyalım:
Prof. Dr. F.R. Grabau, Magdeburg Üniversitesi, Almanya: "Prof. Dr. Baş'ın Modeli, alternatifi olmayan tek modeldir yahut tek alternatif modeldir. Prof. Dr. Baş, çarpıcı eseri Milli Ekonomi Modeli ile devletlerin dış boyunduruğa girmeden kendi gücüyle nasıl ayakta durabileceğini açık bir şekilde ortaya koymuştur.
Prof. Dr. İsmet Busatlic, İspanya: "Milli Ekonomi Modeli, güçlü devlet anlayışıyla tüketiciyi destekleyerek üretimi artırmakta ve ülkenin borçlanmadan büyümesinin, tam istihdamın sağlanmasının ve gelir dağılımında adaleti sağlamanın formüllerini ortaya koymaktadır."
Prof. Dr. Alberto Ivo Dormio, İtalya: "Milli Ekonomi Modeli bütün insanların kaynaklara, paraya erişimini kolaylaştırmakta, sunduğu sosyal devlet anlayışıyla da geniş bir pazar ortamı oluşturmaktadır."
Prof. Dr. Istvan Friedrich, Macaristan Devlet Üniversitesi: "Küresel şirketler finans kuruluşlarımızı, stratejik şirketlerimizi bir bir ele geçirdi. Borçlarımız katlanarak arttı ama ödeyecek kaynaklarımız sürekli daraldı. Milli Ekonomi Modeli, Macaristan için tek umut kaynağıdır."
Prof. Dr. Valery Lebedev, Rusya Bilimler Akademisi: "Ben dünyanın bir numaralı iktisat matematikçisiyim. Bu konuyu bizden iyi bilen yoktur. Milli Ekonomi Model'ini çok okudum. Bu tezde, esrarengiz kodlar var. Her okuyuşta yeni bir kod ile karşılaşıyorum. Modelde, meseleleri çözen, problemleri halleden pek çok kod saklıdır. Üstelik sadece bugüne değil, geleceğe de ışık tutan kodlar var. Rusya'nın buna ihtiyacı var. Ben, modelin bu yönüne hayranım."
Prof. Dr. Vladimir Gorbanovski, BRICS Ülkeleri İş Geliştirme Komisyonu Başkan Vekili: "BRICS ülkeleri olarak bizim şansımız, 2005'te Milli Ekonomi Modeli ile tanışmış olmamızdır. İlk defa 2005 yılında Milli Ekonomi Modeli Kongresi'nde Prof. Dr. Haydar Baş, parayı, emek ve üretimin karşılığı olarak tanımlıyordu. Ayrıca dünya ilk defa Haydar Baş'ın Milli Paralarla Ticaret yapma fikriyle tanıştı. Bu çok önemliydi, zira milli paralar devreye girdiğinde ABD'nin kâğıttan imparatorluğu yıkılacaktı."
Ne diyelim, biraz geç kalmış olsak da yine de kurtuluş reçetesi milletimizin önünde durmaktadır.
- Ömür sermayesi bitmeden / 11.01.2024
- Şafakta Savaşanlar -2- / 08.12.2023
- Şafakta Savaşanlar -1- / 07.12.2023
- Şimdi ekim zamanı / 25.10.2023
- Onlar hakikate inanmazlar / 19.07.2023
- Kurban kesmek / 26.06.2023
- Kilis’teki demografik yapının değişmesi / 05.04.2023
- Çanakkale kahramanı Atatürk / 20.03.2023
- Doğal afetlerde askerin önemi / 23.02.2023