Türkiye Cumhuriyetinin anayasası tam bağımsızlık üzerine kurulmuştur. Her zaman yazdım yazıyorum. Bunu savunmak her Türk vatandaşının en doğal hakkı ve de görevidir. ABD'ye olan bağımlılık ne yazık ki, utanmadan, sıkılmadan, milletin tepkisinden çekinmeden, aslında, Allah (c.c)'dan korkmadan, Atatürk'ten sonra ortaya çıkmış, ikinci cihan savaşının sonunda NATO ile devam etmiş, Öncesinde de Kore'de boş yere ecdadımızın kanı dökülmüştür. Nedeni, niçini anlatmaya gerek görmüyorum. Herkesin bilmesi gerekenler: Uğrunda savaşılan ülkelerde, İslamiyet'in İ'sinin dahi olmadığı, savaştıranların da haçlı olmasıdır. Elbet de sonuçlar ve ibret verici olaylarla ortadadır. Bizim milletimiz, kraldan fazla kralcı olma özelliğini bu asırda da korumaya devam etmektedir. ABD aşkı koltuk ve makam uğruna son süratle devam etmektedir.En garibi ise çoğunluğun bundan hiç bir rahatsızlık duymaması, aksine kölelikten sadistçe zevk alır hale getirilmesidir. Doğduğundan beri kendisine hadi yavrum by by de diye başlayan bir hayatın içinde elbette yabancı hayranlığından başka ne olacaktı ki?.. Şaşkınlık halinde ALLAHIM deme yerine my god demesi, Selâmün aleyküm yerine, hello demesi, yes lerle ve mevcut kelimelerle devam etmesinin, hatta okuma yazma öğrenme çağında, ilkokula yabancı dilde başlamasının sonucu, elbette hayatına Yabancı hayranlığı damga vuracaktır. Her türlü müessesenin isminin yerli olmamasının tek nedeni, milletin zillete esaretidir. İşte, 'babam beni daha çok seviyor' diye iktidar ve cemaat biri birine girmedi mi? Muhalefetin yedi sülalesi de onu sevsin diye ABD'ye ve İsrail lobilerine koşmadı mı? Sonuca bakınca her şey ortada. Asrın filmi oynanıyor. ABD senaryosu aşağı yukarı belli. Zorunlu olmadıkça değişmeyecek. Yolsuzluklar, sahte darbeler, hepsi bir süre milleti oyalamaktan başka bir şey değil. Aynı zamanda ABD'nin gücünü, koltuk aşıklarına göstermesi, verilmiş olan görevlerin aksamaması için uyarıdır. Dikkat ederseniz adalet, yeni kanunları yapmak için hazırlatılmış, zaman durdurularak yeni bir özel parantezde devam ettirilmektedir. Süreçler başlatılmıştır. Sonunda ABD her istediğini almak durumundadır. Hiç bir planı projesi olmayan bir ülkenin rolü, yazılan senaryoyu bir figüran hevesi ile oynamasıdır. İyi de seyircinin kalitesi asla göz önüne alınmamaktadır. Ey Türk milleti, filmin başında sonu gözükmektedir. Bu klasik bir senaryodur. Figüran olanları bu filimden derhal açığa almak ve filmi ülkemize yakışır şekilde ortadan kaldırmak için son şansınız, mahalli seçimlerde BTP desteğidir. Prof. Dr. Haydar Baş, dünyayı yerinden oynatacak, ABD'yi bayrağındaki yıldız sayısında devlete dönüştürecek Milli Ekonomi Modeli ve onun uygulaması olan, Sosyal Devlet Milli Devlet projeleri ile ülkenin tek kurtuluş şansıdır. MEM yazın. BTP yazın, NEM yazın(National Economic Model) karşınıza gelsin. Unutmayın ki, ABD bağımlılığı, ülkemizin bağımsızlık ilkesine, yani ANAYASA'ya aykırıdır. Tam manasıyla Anayasa suçudur. İnkâr edilemeyecek kadar aşikârdır. En Azından ABD, İsrail ve lobiler tarafından verilen, alanların gurur duyduğu, üstün hizmet madalyalarıdır. İzahını yapamayanlara yazıklar olsun.NOT: Anayasa suçlarının açıklanması devam edecektir.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017