Hükümet ve memur sendikaları arasında yapılan 'toplu görüşmeler' rutin hale gelmeye başladı. Her yıl aynı görüntüler sergileniyor, aynı sözler söyleniyor, daha doğrusu, aynı senaryo sahneleniyor. Haftalarca tartışmalar, görüşmeler yapılıyor, basın organlarına demeçler veriliyor, sonunda dağ fare doğuruyor. Memurlar eylem kararı alıyor, sokağa iniyor, fakat sonuç değişmiyor. Değişmez, çünkü hükümet IMF ile yapılan anlaşmalara uymak zorunda. O bakımdan memur sendikalarının yapacağı ilk iş ve en köklü çözüm,"IMF'siz ekonomi olmaz" diyen partilere üyelerinin oy vermesini önlemektir. Memur sendikalarının temsilcileri, artık şu gerçeği görmüş ve anlamış olmaları gerekir: IMF'ye "geriye dön marş marş!" diyemeyen bir hükümet, memura sadre şifa bir zam veremez. Bir başka deyişle, memurlar, IMF'ci hükümetlerden talep ettiklerinden çok daha fazlasını 'Milli Ekonomi Modeli' hayata geçtiği zaman alacaklardır.Aslında, görmekten sıkıldığımız ve bıktığımız bu oyunlara bir son vermek ve memur maaşlarını değişmez bir esasa bağlamak mümkün. Bu konuda 'Eşel Mobil ' diğer adıyla 'Muharrik Merdiven Sistemi' idealdir ve kültürümüzün eseridir. Bu sistem, memurlara temel geçim vasıtaları üzerinden hesap ederek, geçinebileceği kadar bir maaş tayin etmeye ve fiyatlardaki oynamaları, aylık olarak maaşa yansıtmaya dayanır.Bunu bir kenara not ettikten sonra, gelelim IMF'ci hükümetlerin memurlara karşı ileri sürdüğü bahanelere. Bahanelerin en meşhuru şudur: "Maaşlarda artış yaparız, ama enflasyon artar. O zaman kaşıkla verdiğimizi kepçeyle geri almış oluruz". Bu, hiçbir ekonomik dayanağı olmayan bir görüştür, açıkçası yalandır. Memurların istediği zam, toplam talebi ne kadar artıracak ki, enflasyona sebep olsun? Farz edelim ki, toplam talep artıyor. İyi artsın, bu kötü bir şey mi? Türkiye'de hangi malın kıtlığı var ki, talep artışı enflasyona yol açacak? BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, yıllardır, "Türkiye'de talep enflasyonu yok, maliyet enflasyonu var" demiyor ve bunu ispat etmiyor mu? Yine kabul edelim ki, hükümetin dediği doğru. Memurlara zam verince enflasyon artıyor. O zaman da şu soru gündeme gelir: "Enflasyonun yükünü sadece memurlar mı çekecek?". Görüldüğü gibi hangi açıdan bakılırsa bakılsın, durum değişmiyor, mızrak çuvala sığmıyor.Bir diğer bahane de 'bütçe disiplini'. Diyorlar ki: "Memurların istediği zammı vermesine veririz de, bütçe disiplini bozulur". Sevsinler sizin disiplininizi. Bu nasıl bir disiplin ki, faiz ödemeleri ne kadar artarsa artsın bozulmuyor da, sıra memura gelince kantarın topu hemen kaçıyor? Allah aşkına söyleyin, "hangi yıl kamu gelirleriyle, kamu giderlerini karşıladınız, yani bütçe açığı vermediniz?". Türkiye'nin en büyük sorunu bütçe açıkları değil mi? Bütçe açıklarını kapatmak gerekçesiyle yeni vergi koymaktan ve vergi oranlarını artırmaktan başka bir şey yapıyor musunuz? Prof. Dr. Milton Friedman'ın dediği gibi, "bütçe açıkları vergi gelirlerindeki azalmadan dolayı meydana gelmez ki, vergileri artırarak kapatılsın". Bütçe açıklarının temel sebebinin kamu harcamaları olduğunu bilmeyen mi var? Kamudaki araç sayısına bakmak, kamu harcamalarındaki israfı göstermesi bakımından yeterlidir. Meselâ, Türkiye, Almanya'nın iki mislinden fazla araca sahiptir. Sadece bu ararçları azaltmak memurların taleplerini ziyadesiyle karşılar. Hükümet, işin bu tarafına hiç bakmıyor. Gayet pişkin. Memur ve çiftçilerin eylemlerini "demokratik ülkelerde olur böyle işler" diyerek yine geçiştirmeye çalışıyor. Fakat çok yanlış yapıyor. Çünkü bu eylemler, diğer eylemlerden, gösteri ve yürüyüşlerden farklı. Şu gerçeği gözden uzak tutmayalım. Memur ve çiftçiler, bıçak kemiğe dayanmadan ses çıkarmazlar. Eğer ses çıkarıyorlarsa, anlayın ki, durum çok vahimdir. Bıçak kemiği de delmiştir. Zaten rantiyeciler hariç, toplumum tüm kesimi bir deri, bir kemik kaldı. Bunu göremeyin göz, demek ki topluma bakmıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018