Aslında çok büyük bir ülkenin iktidarı, ABD'nin uydusu olmuştu. Muhalefet de sonunda iktidarla aynı kefede olduğunu gösterdi. Koşa, koşa ABD ziyaretleri ile seçim çalışmalarını başlattı. İktidarın gözden düştüğü daha da netleştiğinden, en büyük muhalefet partimiz onun yerini doldurma telaşına kapılarak ABD'de, kendilerince ümit verici görüşmeler yapmaya başladılar. Buna devam ederek iktidara geleceklerini düşünüyorlar. ABD, AKP'den her istediğini aldı. Amma asla tatmin olduğunu sanmayın. Haçlı seferine bile katılmayı göze alanlar, Müslüman kardeşlerine ihanete varan davranışlar sergileyenler, Komşu din kardeşlerinin ülkelerini başlarına yıkanlar, uğrunda, kendi ülkelerini felakete sürükledikleri ABD'nin siyasetine, ters düştüler. Aslına bakarsanız iyot gibi açığa çıktılar. Anayasa suçları ile milletin karşısına nasıl çıkacaklar. "Elbet kendi düşen ağlamaz" atasözü, sadece iktidara değil aynı zamanda sandıkta, yabancı desteğini, göre göre ülkeyi bu duruma getirenlerin seçmenlerine de aittir. Muhalefet gücüne sahip olup da susan partilerin başındakilere, onların pasifliğine göz yumup, hala onlara destek veren vatandaşa da aittir. Özetle devlet ve millet olarak topyekûn ABD'ye köle, AB'ye pazar, zaruri harcamalarla, yabancılara ait bankalara her şeyimizi kaptırıp, sermaye olduk. Hala gözleri kapalı, kulakları tıkalı, dolayısı ile dilleri ile ezberletilenleri konuşanlara sesleniyorum; Genellikle düşen, çoğunlukla kalkabilir. Tabii batağa düşmediyse, ne yazık ki, toptan bataktayız, çırpınıyoruz. Şu durumda iktidara talip olan, CHP, kapıların arkasında ABD ve Yahudilere neleri teklif ederek iktidarı almayı düşündü, bilemiyorum. Hiç bir projesi ve çözümü olmayan siyasi partilerin, iktidar peşinde olmalarının ülkeye sadece zararı vardır. Hele yabancı ülkelere tavizler vererek iktidar olmanın bedeli, bir yere kadar koltukta oturmak ve sonuçta örneğinde görüldüğü gibi aciz kalıp kıvranmaktır. Vatanında, vatansız kalmaktır. Ülkemizi kurtaracak tek bir sağlam ip varken ona sarılıp kurtulalım. Bağımsız Türkiye Partisi ve onun Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, elinde ipiyle hepimizi MEM ve Milli Devlet-Sosyal Devlet modeli ile kurtuluşa, bağımsızlığa, şahsiyetimizi kazanmaya en güçlü devlet olmaya davet ediyor! Hayırlı olsun.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017