Fransa, Hicaz'da İngiliz ve Fransız temsilciler arasında çıkan tartışmaların sonucunda Gizli Anlaşmaların duyulmaması için Ribo'nun girişiminden sonra 1 Mayıs tarihinde hac mevsiminde hacıların ihtiyaçlarını karşılamak ve rehberlik için bir Fransız Müslüman'ı olan Mustafa Şerşali gönderilir. 1 Mayıs 1917 günü Cidde'ye gelen Mustafa Şerşali kendisine verilen önergelere göre çalışarak hacıların ihtiyaçlarını karşılayacak. Fransa'nın bu yönergelere göre Mustafa Şeşarli'nin çalışması ile siyasi maksatları şunlardır: 1- Emperyalist amaçlarını gizlenmesi için Gizli Anlaşmaların öğrenilmesini önlenmesi. Eğer Gizli anlaşmalar Rusya tarafında açıklansa dahi anlaşma hükümlerinin inandırıcılığını önlemek. 2- Osmanlı egemenliğinden kurtardıkları Arap topraklarını orduları ile koruyarak onların bağımsızlığına yardım etmiş görünmek. 3-Arap toplumunun siyasal sorumlarına karışmamak olduğunu, sadece Arap topraklarını bir saldırıya karşı korumak olduğu düşüncesini kabul ettirmek. 4- Arap halkının daha iyi hayat şartlarının sağlanacağı inanını uyandırmak. 5- Arabistan, Suriye ve Irakta Arap emirliklerinin kurulmasının sağlanmasını bir hizmetmiş gibi göstermek. 6 Kudüs ve Filistin'de İslam, Yahudi ve Hıristiyanlarca kutsal olan yerlerde ibadet özgürlüğü için barışçı davranışlarla dini cemaatleri memnun etmeye çalışmak. Hicaz'da, İngiliz ve Fransız temsilciler arasında çıkan tartışmanın sonucunda, gizli anlaşmaların ortaya çıkmasını önlemek için Mısır'daki İngiliz Yüksek Komiseri Sör Mark Sayks'da 5 Mayıs 1917 günü Cidde'ye gelir. Sör Mark Sayks, 1916 da Fransız diplomat Pikot ile Osmanlı Asya'sının paylaşım taslağı olan Gizli Anlaşmayı hazırlayan diplomatlardır. O Cidde'de Fransa temsilcisi olan General Bremon ile görüşmek ister. General Bremon Cidde'de olmadığı için yerine vekalet eden Fransız Yüzbaşı Mille ile görüşür. Tartışmanın özünü öğrendikten sonra Yüzbaşı Mille'ye şunları söyler: "Eğer Hicaz Bedevileri iyi dönüşmüyorlarsa bu iyi beslenmemeleri yüzündendir. Şam-Halep-Bağdat üçgeninin içindeki oymaklar çok iyi dövüşebilirler. Türklere saldırmak için yalnız silah beklemektedirler. Tabii onlara kendi bağımsızlıkları için döğüşecekleri duygusu verilecektir."Yüzbaşı Mille, Bağımsızlıkları için vuruşan Araplara ileride bu hakkı vemezsek çıkacak güçlükleri nasıl önleriz düşüncesini anınca Sör Mark Sayks ona şunları söyler: Ben o kadar uzağa bakmam. İyi iş görmek için hemen yakın olan menfaate bakılmalıdır. Fransa'nın bir kısmı Almanların elindedir. Polonya'da öyledir. Bununla birlikte savaştan sonra bunların geri alınacağından şüphemiz yoktur. Şimdi Alman'ları mümkün olan her yerde yenmek gerekir. Savaş bittikten sonra ülkeleri paylaşmak için anlaşılabilir. Sonra Sör Mark Sayks, biz size bunları söylerken, Araplara'da isyandan sonra Osmanlı'dan alacakları Toprakların hepsinin onlara kalacağı söylenmiştir. Ama sonuç anlaşmalar imzalanırken belli olur der. Yani bunlar savaş ve diplomasinin gereğidir demek istemiştir. Sör Mark Sayks. Daha sonra Şerif Hüseyin ile görüşür. Şerif'in istek ve düşüncelerini öğrendikten sonra Yüzbaşı Mille'yi tekrar görür ve ona General Bremon'a bildirilmesi için şunları söyler: Arap sorumları üç kısımdır: 1-İngiliz-Fransız- Arap 2-Fransız -Arap 3-Irakla ilgili olan İngiliz- Arap'tır. Şerif Hüseyin ile İngiliz-Arap-Fransız sorumlarını görüştüm. İsterim ki General Bremon bu konuda pek ayak diremesin. Ta ki Şerif Hüseyin benim geri geleceğim 19 Mayıs 1917 gününe kadar bunları iyice düşünsün.Şerif'in daima bizi düşürmek istediği bir tuzağa düşmemek için Fransız-Arap konuları üzerinde konuşmaktan sakındım. O İngilizlerle konuşurken Fransız ve Fransızlarla konuşurken de İngiliz düşmanlığı gösterir. General Brem on'un ona Fransız şartlarını açıklaması iyi olur. Ancak ona yapılacak müsaadatta pek geniş olmak ve çok direnmemek gerekir, ta ki fikirler Melik'in kafasında yavaş, yavaş olgunlaşsın. Biz anezenler karşısında Hüseyinsiz yapamayız. Hele siz Fransızlar, bu güne kadar İngiliz dostu ve Fransız düşmanı olmuş olan Havran'ı kendi lehine çevirmek istiyorsanız Melik lehinde bir siyasa gütmelisiniz. Böyle bir davranış Havran halkı ile sizin aranızda bir köprü olur. Bu sırada Osmanlı ordusunun birçok kaçak subayları Dürzîlere geçiyor. Onları bizim yanımızda bulundurmanın da değeri vardır.Hilafet işi biz Hıristiyanları ilgilendirmez. Melik Hüseyin'in en güçlü hükümdar olmasının bir zararı yoktur. Yüzbaşı Mille, Sör Mark Sayks'ın kendisine Bremon'a bildirmesi için verdiği düşüncelerden şunu anlamıştır: Bu günlerde Fransızların Şerif Hüseyin'e ve Araplar gösterdiği müsaadatı önemsiz saymaktadır.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011