Hilafet kimin hakkıydı?-V

(dünden devam…)

Peygamber Efendimiz Gadir-i Hum hutbesinin 7 yerinde İmam Ali'nin pazısından tutup kolunu yukarı kaldırıp kendinden sonra mü'minlerin imamı ve halifesi olduğunu ilan etmiştir.

Peygamber Efendimiz hutbenin sonunda, "Biliniz ki ben eda ettim! Biliniz ki Ben tebliğ ettim! Biliniz ki Ben duyurdum! Biliniz ki Ben açıkladım! Biliniz ki Allah buyurmuştur ve Ben Aziz ve Celil olan Allah adına konuşuyorum. Ey insanlar, Ben hilafet emrini kıyamet gününe kadar imamet veraseti olarak neslime emanet ediyorum. Ben tebliğ etmekle görevli olduğum şeyi tebliğ ettim ki burada hazır olan ve olmayan, dünyaya gelen ve gelmeyen herkese hüccet olsun. O halde, kıyamet gününe kadar, burada hazır olanlar hazır olmayanlara ve babalar çocuklarına ulaştırsınlar.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) Gadir-i Hum'da irad ettiği hutbe bittikten sonra Cebrail(a.s.), Kur'an-ı Kerim'in son ayeti olan Maide süresi 3. ayetini bildirmiştir: "Bugün, sizin dininizi kemale erdirdim, üzerinize olan nimetimi tamamladım, din olarak sizin için İslam'ı beğendim."

Peygamber Efendimiz bu ayet nazil olduktan sonra, "Allahuekber! Rabbim, dinini kemale erdirdi, nimetini tamamladı, Benim risaletimi ve Ali'nin velayetini kabul etti" buyurmuştur.

Peygamber Efendimiz hutbenin sonunda sahabilerine şöyle seslenmiştir:

"Ey insanlar, Ben sizler için açıkladım ve sizlere anlattım. Benden sonra sizlere anlatacak olan da Ali'dir. Biliniz ki Ben, hutbemin sonunda sizleri biat etmek ve O'na ikrarda bulunmak için elinizi uzatmaya davet ediyorum ve Benden sonra sizleri kendisiyle biatleşmeye davet ediyorum. (2 gün boyunca biatleşmek için çadır kurulmuştur).

Biliniz ki, Ben Allah'a biat ettim, Ali de Bana biat etti ve Ben de Allah tarafından O'nun için sizlerden biat alıyorum. Nitekim Allah-u Teâlâ şöyle buyurmuştur: 'Şüphesiz Sana baş eğerek ellerini verenler (biat edenler), Allah'a baş eğip el vermiş sayılırlar. Allah'ın eli onların ellerinin üstündedir. Verdiği bu sözden dönen, ancak kendi aleyhine dönüş olur ve kim Allah'a verdiği sözde vefalı davranırsa, Allah ona büyük bir ödül verecektir.' (Fetih-10).                           

Peygamber Efendimiz Gadir-i Hum hutbesinden üç veya dört ay sonra Medine'de vefat etmiştir. Son nefesini İmam Ali'nin kucağındayken vermiştir. Peygamber Efendimizi İmam Ali yıkamıştır, cenaze namazını İmam

Ali kıldırmıştır, kabire de İmam Ali ve birkaç sahabi indirmiştir.

Ne mutlu o kimselere; Allah Resûlünü ve O'nun tertemiz olan Ehl-i Beyt'ini kalben sevip, dili ile savunan ve eli ile yardımcı olanlara...

Gadir-i Hum hadisini 300'den fazla âlim 100'den fazla sahabiden rivayet etmişlerdir. 222 Sünni âlim eserinde de yer almaktadır. Bazı kaynaklar aşağıda belirtilmiştir:   

Bazı sahabiler; Hz. Ali(a.s.), Abdullah b. Abbas, Ebu Said el-Hudri, Bera bin Azib, Ammar b. Yasir, Mikdad b. Esved, Zeyd b. Erkam, Selman-ı Farisi, Ebu Zer Gifari. (Taberi, El-Velayet Fi Tarik-i Hadis-i İmam Ali, Rıza Sabiri; 1001 Hadis Işığında İmam Ali; İmam Ahmed b. Hanbel, Müsned; Müslim; Sahih-Nesai; Hasais-i Ali; Hakim, Müstedrek; İbn Mace; Sünen-Hafız Ebu Abdullah b. Batta el Hanbeli, el-İbane-Ebu Hasan Vahidi en-Nişaburi, Esbab-ı Nüzul-Celaluddin-i Suyuti, el Camiu's Sağir).