Birçokları için gezi planlarının başında gelir Hindistan.
Meşhur baharatları, mis kokulu yağları, yemekleri, sokaklarda dokunulmamasına dikkat edilerek gezen inekleri, filleri, Hintlilerin kendine özgü süsleri ile görülmesi gereken ülkelerin ilk sırasındadır her zaman.
Biz de kalabalık bir grupla beraber Hindistan’da idik.
Bağımsız Türkiye Partisi lideri Prof. Dr. Haydar Baş’ın önderliğinde yüz kişilik bir ekiple Hindistan’a ulaştık.
Ancak bizim ziyaretimiz, gezi rehberlerinden duyduğunuz Hindistan için değildi.
Biz, Ehl-i Beyt’ten mübarek bir zatın huzuruna vardık.
Dünyanın yedi harikasından biri, Sayın Baş’ın ifadesi ile “tek harikası” olan Taç Mahal’i ziyaret ettik.
Sizler, Taç Mahal’de metfun, dönemin kralının eşi olan Mümtaz Banu Sultan’ın, Ehl-i Beyt’ten olduğunu biliyor muydunuz?
Sayın Baş, gerçekten enteresan.
Ehl-i Beyt sevdalısı olduğunu bildiğimiz Genel Başkan, yedi saat uçakla ve araba yolculuğu da dâhil,15 saati bulan yolu, Hz. Peygamber’in sulbünden olan bu mübarek anayı ziyaret için kat etti.
Ve kendinden Allah razı olsun, bizleri de bu şerefe dâhil etti.
Taç Mahal’deki taş işçiliği dünyada eşi görülmemiş bir incelikte. Mükemmel bir yapı. Geceleri mermerlerin arasından su sızıyor.
20 senede tamamlanan yapıda mermer oymalara ışık tuttuğunuzda ışık içeri yansıyor.
Taç Mahal Agra şehrinde. Başkent Yeni Delhi’den 180 km uzaklıktaki bu küçük şehir, yüzde 45’i Müslümanlardan oluşuyor.
Aslında Agra’ya şehir demeye bin şahit ister.
Yollarda asfalt yok, katlı ev yok, evlerde su yok. Daha önemlisi, kanalizasyon yok.
Evlerin yanından borularla dışarıya akan kanalizasyonun üzeri bile örtülmemiş. Haceti gelenler, o boruya yöneliyor.
Agra’da her yer tuvalet aslında. Sokakta, herkesin içinde ihtiyacını giderenlere rastlanıldığı gibi, yıkananları bile görmek mümkün.
Sefalet hat safhada. Pislik, salgın hastalık kol geziyor.
Nüfusun büyük bölümü 30’lu yaşlara eremeden ölüyor. Doğal katliam.
Müslüman Agra özellikle geri bırakılmış, halk Ortaçağı yaşıyor.
Çöplerin içinde dışarıda satılan meyveleri veya hamurdan yapılmış pis yiyecekleri almak da herkese nasip olmuyor.
İnsanların günlük bir dolara çalıştığını öğreniyoruz.
Çok uzun yıllar, İngiliz sömürgesinde kalan ülkede trafik halen İngiltere’de örneğini gördüğümüz gibi sağdan akıyor, direksiyonlar da sağda.
İngilizler gibi çayı sütle içiyorlar.
Beş yıldızlı otelin tanıtım broşürlerinde, kendilerine ait tarihten değil, Londra’daki müzelerde bulunan sanat eserlerinin resimleri mevcut.
Herkes ana dilinden iyi İngilizce konuşuyor.
Bence İngiltere burayı hiç terk etmemiş.
Hintliler bağımsızlık mücadelesini çoktan kaybetmiş ve aslında unutmuşlar.
Havaalanında freeshopların pek çoğunda Hint parası değil, dolar geçiyor.
Ben size farklı bir Hindistan anlattım.
Ancak insan Prof. Dr. Haydar Baş’ın yanında iken, duyduklarına değil, O’nunla beraber edindiği doğrulara inanmalı.
Hindistan kapitalizmin güzel bir örneği.
Ve dünya gerçekten de hem İslam’a, hem de Prof. Dr. Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Modeli’ne muhtaç…
Meşhur baharatları, mis kokulu yağları, yemekleri, sokaklarda dokunulmamasına dikkat edilerek gezen inekleri, filleri, Hintlilerin kendine özgü süsleri ile görülmesi gereken ülkelerin ilk sırasındadır her zaman.
Biz de kalabalık bir grupla beraber Hindistan’da idik.
Bağımsız Türkiye Partisi lideri Prof. Dr. Haydar Baş’ın önderliğinde yüz kişilik bir ekiple Hindistan’a ulaştık.
Ancak bizim ziyaretimiz, gezi rehberlerinden duyduğunuz Hindistan için değildi.
Biz, Ehl-i Beyt’ten mübarek bir zatın huzuruna vardık.
Dünyanın yedi harikasından biri, Sayın Baş’ın ifadesi ile “tek harikası” olan Taç Mahal’i ziyaret ettik.
Sizler, Taç Mahal’de metfun, dönemin kralının eşi olan Mümtaz Banu Sultan’ın, Ehl-i Beyt’ten olduğunu biliyor muydunuz?
Sayın Baş, gerçekten enteresan.
Ehl-i Beyt sevdalısı olduğunu bildiğimiz Genel Başkan, yedi saat uçakla ve araba yolculuğu da dâhil,15 saati bulan yolu, Hz. Peygamber’in sulbünden olan bu mübarek anayı ziyaret için kat etti.
Ve kendinden Allah razı olsun, bizleri de bu şerefe dâhil etti.
Taç Mahal’deki taş işçiliği dünyada eşi görülmemiş bir incelikte. Mükemmel bir yapı. Geceleri mermerlerin arasından su sızıyor.
20 senede tamamlanan yapıda mermer oymalara ışık tuttuğunuzda ışık içeri yansıyor.
Taç Mahal Agra şehrinde. Başkent Yeni Delhi’den 180 km uzaklıktaki bu küçük şehir, yüzde 45’i Müslümanlardan oluşuyor.
Aslında Agra’ya şehir demeye bin şahit ister.
Yollarda asfalt yok, katlı ev yok, evlerde su yok. Daha önemlisi, kanalizasyon yok.
Evlerin yanından borularla dışarıya akan kanalizasyonun üzeri bile örtülmemiş. Haceti gelenler, o boruya yöneliyor.
Agra’da her yer tuvalet aslında. Sokakta, herkesin içinde ihtiyacını giderenlere rastlanıldığı gibi, yıkananları bile görmek mümkün.
Sefalet hat safhada. Pislik, salgın hastalık kol geziyor.
Nüfusun büyük bölümü 30’lu yaşlara eremeden ölüyor. Doğal katliam.
Müslüman Agra özellikle geri bırakılmış, halk Ortaçağı yaşıyor.
Çöplerin içinde dışarıda satılan meyveleri veya hamurdan yapılmış pis yiyecekleri almak da herkese nasip olmuyor.
İnsanların günlük bir dolara çalıştığını öğreniyoruz.
Çok uzun yıllar, İngiliz sömürgesinde kalan ülkede trafik halen İngiltere’de örneğini gördüğümüz gibi sağdan akıyor, direksiyonlar da sağda.
İngilizler gibi çayı sütle içiyorlar.
Beş yıldızlı otelin tanıtım broşürlerinde, kendilerine ait tarihten değil, Londra’daki müzelerde bulunan sanat eserlerinin resimleri mevcut.
Herkes ana dilinden iyi İngilizce konuşuyor.
Bence İngiltere burayı hiç terk etmemiş.
Hintliler bağımsızlık mücadelesini çoktan kaybetmiş ve aslında unutmuşlar.
Havaalanında freeshopların pek çoğunda Hint parası değil, dolar geçiyor.
Ben size farklı bir Hindistan anlattım.
Ancak insan Prof. Dr. Haydar Baş’ın yanında iken, duyduklarına değil, O’nunla beraber edindiği doğrulara inanmalı.
Hindistan kapitalizmin güzel bir örneği.
Ve dünya gerçekten de hem İslam’a, hem de Prof. Dr. Haydar Baş’ın Milli Ekonomi Modeli’ne muhtaç…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018



















































































