Honça geleceğe taşınıyor
Tokat'ta Anadolu Selçuklu Devleti döneminde som altından, Osmanlı zamanında bakırdan yapılarak saraylarda kullanılan honça tepsisi, bugünlerde gelin damat tepsisi olarak kullanılıyor





Tokat'ın kültür ögeleri arasında yer alan ve yüzyıllardır kullanılan honça tepsisi, bugünlerde "gelin damat tepsisi" adıyla geleceğe aktarılmaya çalışılıyor.
Anadolu Selçuklu Devleti döneminde som altından, Osmanlı zamanında bakırdan yapılan ve saraylarda kullanılan yuvarlak honça tepsisinin çapı 55-60 santimetreye, ağırlığı ise yaklaşık 6 kilograma ulaşıyor.
Bütün olarak elde çekiçle dövülerek yapılan honçayı diğer tepsilerden farklı kılan özelliği, 6 çukurlu kapaklı gözleri.
Çevresinde kubbe görünümünde 5 göz bulunan tepsinin ortasında, diğerlerine göre daha büyük bir göz yer alıyor.
Bugünlerde farklı bir anlam yüklenerek "gelin damat tepsisi" adı verilen honça tepsisi, düğün gecesine özel hazırlanıyor.
Ortadaki büyük göze, yeni evlenen çiftin ömür boyu saklaması için Kur'an-ı Kerim konulurken diğer gözlerden birinde çiftin evlilikleri süresince birbirine şeffaf olmasını temsil eden su böreği, birinde birbirlerinin eksiklerini kapatmalarını anlatan etli yaprak sarması, diğerinde ise çocukları olup pirinç pilavı taneleri gibi çoğalmalarını ifade eden pehli pilavı yer alıyor.
Gözlerden birine kuzu pehli konularak Anadolu'da değerli görülen kuzu etiyle çiftin zenginleşme ve refah içinde yaşamaları dilenirken, son gözde ise yufka tatlısı yer alarak evlilikleri süresince sevgilerinin kat kat artması, ağız tatlarının bozulmaması temenni ediliyor.
Kentte 45 yıldır bakır işlemeciliği yapan Osman Unutmaz, honça tepsisinin Tokat kültürünün önemli bir parçası olduğunu söyledi.
Tokat'ta bakır ustalarının azaldığını, honça tepsisini yapan tek ustanın kendisi olduğunu belirten Unutmaz, "Tokat yaşayan bir tarih, kültür şehri. İpek Yolu üzerinde olması nedeniyle bakırcılık zamanında çok gelişmişti. Bakır ustalarının yaptığı honça tepsileri saraya gönderilirdi. Tabildot tepsinin atası bunlardı" diye konuştu.
AA