İnan, DYP Kilis Milletvekili Doğan Güreş, Ak Parti Manisa Milletvekili Necati Çetinkaya ve İstanbul bağımsız Milletvekili Azmi Ateş ile birlikte Parlamento'da bir basın toplantısı düzenleyerek, Diyalog Grubu tarafından hazırlanan bildiriyi okudu.
Rekorları tersten kırıyoruz
İnan, Türkiye'nin, Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik ve sosyal bunalımını yaşadığına dikkati çekerek, "Dünya olumsuz istatistiklerinin rekorlarını kırıyoruz. Tek fakirleşen memleket durumundayız. Bu durum hükümetin uygulamaya devam ettiği sakat ekonomik politika neticesidir" dedi.
Ekonomide bu yıl içinde yüzde 8-10 arasında daralma beklendiğini, yatırımların durduğunu, üretimin durma noktasına yaklaştığını, işsizliğin dayanılmaz boyutlara vardığını, iç borcun 101 katrilyon lirayı, dış borcun ise 110 milyar doları aştığını, enflasyonun üçlü rakamlara tırmandığını anlatan İnan, şöyle konuştu: "Başkalarının bizim için düşünmelerini beklemeye, çözümleri dışarıda aramaya hakkımız yoktur. Çözümleri bulmak, Türkiye'yi büyütmek, insanlarımızı mutlu ve müreffeh yapmak için çalışmalıyız. Milletin güvenini yeniden kazanmamız gerekiyor. Meseleleri ertelemek, görmezden gelmek çözüm olmuyor, aksine çözümü daha da zorlaştırıyor. İnsanların ızdırabına kulak tıkamaya, hareketsiz kalmaya hakkımız yoktur."
İnan, herkesi Türkiye'ye ve yarınlarına sahip çıkmaya çağırarak sözlerini şöyle tamamladı:
"Fedakarlık, feragat, milli menfaatler etrafında bütünleşme zamanıdır. Güven ortamının sağlanması için hükümeti, en kısa zamanda, gereğini yapmaya davet ediyoruz. Geniş halk kitlelerinin desteğine sahip olmayan programların başarılı olması beklenemez. Topluma ümit verecek değişiklik ve yeniliklere gidilmelidir. Demokraside son merci seçmendir. Bugünkü durumun devamına müsaade edilmemelidir. Halkın, dayanılmaz noktaya varan sıkıntı ve bekleyişlerine duyarsız kalamayız. Çözümü Meclis, gerektiğinde millet bulacaktır."
Bütçe erken seçimi kaldırır
Kamran İnan, sözlerinin "erken seçim istendiği anlamına mı geldiğine" ilişkin bir soru üzerine, "Seçmen sandık demektir. Çözüm TBMM'de, gerektiğinde millettedir. Önce Meclis'in meseleye eğilmesi lazım, Meclis karar verirse gerekirse seçim de gündeme gelir" dedi. İnan, bütçenin bir erken seçimi kaldırıp, kaldıramayacağı sorusunada, "Türkiye bütçesi neleri kaldırmıyor ki?" karşılığını verdi. İnan, demokrasinin çok önemli iki sübabı bulunduğunu ifade ederek, "Birisi siyasi sorumluluktur. Bir gecede bir millet yüzde 40 fakirleşiyorsa bunun bir siyasi sorumluluğu olur herhalde. Bundan milleti sorumlu tutamazsınız. İkincisi, gerektiği halde millete gitmektir. Yüce hakem millettir. Bu iki mekanizmayı tıkarsanız demokrasi paslanır, sıkıntıya girer" diye konuştu. İnan, "hükümeti istifaya mı çağırıyorsunuz?" sorusunu da, "Bu sözlerimizden kim ne anlarsa kendi takdirine bağlıdır" şeklinde cevapladı. Kamran İnan, "diyalog grubu üyeleri olarak seçimi zorlamak için sine-i millete dönmeyi düşünüyor musunuz?" sorusuna da, "Sine-i millete dönmek en son başvurulacak yoldur. Millete hizmet imkanı varken evvela onun yolunu aramak lazım" karşılığını verdi.