Hüseyin Baş’ın çağrısını anlamamakta ısrar edenlere

Hüseyin Baş'ın 'Millet ittifakına' yaptığı tarihi çağrı toplum ve medyanın büyük bölümünde olumlu ve gerekli karşılandı. Vatandaşın, 'Millet İttifakına' en güncel sorusu: 'Neden masayı 6'ya sabitlediniz? BTP gibi diğer partileri de masaya neden davet edip, toplumun tamamını temsil eden bir yapı oluşturmuyorsunuz' şeklinde.

Bu soru BTP Lideri Hüseyin Baş vesilesiyle artık net cevap bekliyor. Sayın Baş'ın adeta toplumun bütün katmanlarını silkeleyen bu çağrısından derrin rahatsızlık duyanlarda oldu.

Gerçi 'köşenden gereğini yap' talimatlı kalemşorları, tek adam hayranı yorumcuları, sosyal medya trollerini anlıyorum. Görevlerini yapıyorlar.

Anlamadığım ise kendini ulusalcı, Atatürkçü, demokratik, özgürlükçü, her fikre saygı duyuyoruz vs. diye tanımlayan, , tek adam rejimine karşı, parlamenter sisteme dönülmesi gerekliliğini ifade eden kişi ve anlayışların, BTP ve Hüseyin Baş'a gösterdikleri yaklaşım ve siyasi ahlaktan yoksun tepkileridir.

Hüseyin Baş bu çağrıyı popüler olmak için mi yaptı? Asla. Zaten Türkiye'nin en popüler siyasetçilerinden birisi.

Hüseyin Baş bu çağrıyı Millet ittifakına girip vekil olmak için mi yaptı? Hayır. Parti liderleri, vekillerden çok daha etkin ve yetkin. Tek eksikleri, meclis lokantasında ucuz yemek yiyememeleri.

O halde Hüseyin Baş bu çağrıyı neden yaptı?

En net cevabı kendi ifadesiyle, 'Türkiye'yi fabrika ayarlarına döndürmek için'.

Türkiye'nin en büyük sorunu nedir, diye sorsam ne cevap verirsiniz?

Terör mü? Evet, ama en büyük sorun değil.

Ekonomi mi? Evet, ama en büyük sorun değil.

Sesli ve planlı istila mı? Evet, ama en büyük sorun değil.

Adalet mi? Evet, ama en büyük sorun değil.

Dış politika mı? Evet, ama en büyük sorun değil.

Dost, müttefik denilenleri namlularını bize çevirmeleri mi? Evet, ama en büyük sorun değil.

Eğitim mi, sağlık mı? Evet, ama en büyük sorun değil.

İşsizlik, yolsuzluk, yoksulluk mu? Evet, ama en büyük sorun değil.

Adi suçların yaygınlaşması, milli kimlik kaybı mı? Evet, ama en büyük sorun değil.

İnsanımızın yaşam tercihleri üzerinden ayrıştırılması mı? Evet, ama en büyük sorun değil.

Dini ve milli kavramlar üzerinden insanımızın kindarlaştırılması mı? Evet, ama en büyük sorun değil.

Nedir Türkiye'nin en büyük sorunu? Bu tabloyu bile bile, isteye isteye oluşturan 20 yıllık tek parti iktidarı bana göre Türkiye'nin en büyük sorunudur.

Bu sorunun tek çözümü sandıktır. Sandıktan çözüm çıkmasının temeli ise bütün milleti yani sağcıyı, solcuyu, milliyetçiyi, muhafazakarı, Laz'ı, Çerkez'i, Kürd'ü, Türk'ü, Alevi, Caferi, Sünni, Şii vs. gibi milletin bütün katmanlılarına hitap edecek milli bir yapı ortaya koymaktır.

İşte Hüseyin Baş, Atatürk lisanı ile 'söz konusu vatan ise gerisi teferruattır' duruşu ile hiçbir şey beklemediğini ifade ederek bu birliktelik için çağrı yaptı.

Bu çağrının kapsama alanını da Sayın Meral Akşener ile görüşmesinde yine Atatürk'ün lisanı ile yaptı: 'Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır.'

Şimdi! Gün ışığında birileri, gözlerini bantlayıp, ellerine fener alarak milleti aydınlık yarınlara biz çıkaracağız, diyorlarsa bilin ki ya akıl sağlığı ya da mal-makam sorunları vardır.