O cezbe anında sana düşen, sebat ve olgunluktur. Hiçbir şeyi düşünme, ömrün uzaması veya kısalması, kıyametin kopması veya kopmaması, senin için bir önem taşımasın. Hak sana ister öfke duysun veya dargın kalsın. İster sana bir şey versinler, isterse mahrum bıraksınlar.
* * *
Sonra Geylâni Hazretleri bağırarak ayağa kalktı, yüzünü elleri ile kapadı ve "Ey ateş, selâm ve serin ol!" dedi. Daha sonra dua etti: "Allah'ım, ayıplarımızı yüzümüze vurma."
Daha sonra oturdu ve öğütlerine devam etti. Daha önce anlattığı gibi, Süfyân-ı Sevri'nin, Fudayl b. İyaz'a söylediği: "Gel, oturalım, Hak katında bilinen hâlimizi düşünelim ve ağlayalım!" sözünü anlattı. Sonra, öğütlerine devam etti:
Onlar, Hak'tan çekinir ve korkardı. Hak onlara neler verdi ise, onlar da onu dağıtırdı. Kalpleri daima hüzünle dolar ve taşardı. Onlar, yaptıkları işin kabul olmayacağını düşünür ve ağlardı. Son nefeslerinin iyi geçmeyeceği üzüntüsüne kapılır, sızlarındı. İmam-ı Ahmed son nefesle değişen âlemi anlatırken şöyle derdi: "O bir başka libastır, bir başta taamdır ve günler gayet azalmıştır."
Ey evlat! Halka minnet kapısını ört, göreceksin ki, o dem Hakk'ın iyilik kapısı sana açılacak.
Geylâni Hazretleri ayağa kalktı; sağa, sola hafif hafif sallandı ve öne doğru eğildi; elini göğsüne koydu ve bastırdı. Sonra oturdu ve devam etti:
Ey gözsüz, işte kapı açık, içeri gir. Kapılar ancak iki tanedir. Onların biri açık, öbürü de kapalıdır. Şu açık kapıdan gir.
Peygamber (s.a.v) Efendimiz'in sünnetini ihya için sebepleri bırakma. Bu yoldan yürü ve sebeplerin sahibini bulmaya bak. Bunu yaparken Peygamber'e (s.a.v) uyduğunu bil; onun hâlini benimsediğini sez. Çalışmak onun âdeti, sebepleri bırakıp sahibine karşı tevekkül göstermek ise, onun hâlidir. Bunları yaptıktan sonra, varlığını atmaya gücün yeterse yap. Sebepleri bir yana at. Hâli bırak, işlerini Hakk'a ısmarla; o sana yeter. Seni yükseltir, yakınlığını verir. Ve anlamadığın şeyleri sana anlatır. Her şeyi Allah bilir, hâlbuki siz bilemezsiniz. Onun kader dalgalarına teslim ol. Artık nerede kalsan, ilâhî fazlı orada bulursun. Ne yana dönerseniz, ilâhî tecelli oradadır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.

















































































