logo
13 HAZİRAN 2025

Hz. Hasan hakkındaki hadisler

Hz. Hasan, Hz. Peygamber’in âhirete göçtüğü sıralarda sekiz yaşlarında idi

14.06.2023 08:48:00
Haber Merkezi
Hz. Hasan hakkındaki hadisler
Hz. Hasan hakkındaki hadisler
Hz. Hasan, Hz. Peygamber'in âhirete göçtüğü sıralarda sekiz yaşlarında idi. Henüz çok küçük olduğu için, Hz. Peygamber'den doğrudan doğruya rivayet ettiği hadislerin sayısı oldukça azdır. Bunlardan biri Ebu'l Havrâ'nın rivayet ettiği şu hadistir:

"Hz. Hasan'a, Hz. Peygamber'den duyduğun hangi hadisi hatırlıyorsun?" diye sordum.

O da şunu anlattı: "Şu hadisi hatırlıyorum: Zekat hurmalarından bir hurma alıp, ağzıma atmıştım. Hz. Peygamber o hurmayı ağzımdan tükrüklerimle çıkardı.

Oradakiler, "Ya Resulallah, bu çocuğun ağzına attığı tek bir hurmayı, niçin geri çıkardın?" dediler.

O da, "Biz Âl-i Muhammed'e sadaka (zekat) helal değildir" buyurdu.

Hatırladığım diğer bir hadis de, "Seni ilgilendirmeyen şeyleri bırak, ilgilendiren şeylere bak" hadisidir.

Yine Dedem Hz. Peygamber bana şu duayı da öğretmişti: "Ey Allah'ım! Beni hidayete erdirdiğin kimselerden eyle, âfiyet verdiğin kişilerden eyle, dost edindiğin kullarının arasına kat!

Verdiğin şeyleri benim hakkımda mübarek kıl ve hüküm verdiğin (takdir ettiğin) şeylerin şerrinden de koru. Senin dost edindiğin bir kişi asla zelil olmaz." 

İmam-ı Hasan'dan şöyle nakledilmiştir: Resulullah, "Bana, Arapların efendisini çağırın" dedi.

Maksadı Ali b. Ebi Tâlib idi. Aişe, "Arapların efendisi Sen değil misin?" deyince şöyle buyurdu: "Ben Ademoğulları'nın efendisiyim. Ali ise Arapların efendisidir."

Hz. Ali geldiğinde Ensar'ın peşine gönderdi. Yanına geldiklerinde onlara hitaben şöyle buyurdu:

"Ey Ensar topluluğu, size Benden sonra sarıldığınız taktirde asla dalalete düşmeyeceğiniz şeyi göstereyim mi?" "Evet ya Resulallah" dediklerinde şöyle devam etti:

"Bu Ali'dir. Onu, Benim sevgim için sevin. Ona, Ben değer verdiğim için değer verin. Saygı gösterin. Bunu bana Cebrail böyle emretti. Bunu ben, Allah tarafından size söyledim." 

Hz. Hasan'ın bu hadislerin dışında başta babası Hz. Ali olmak üzere birçok sahabeden rivayet ettiği hadisleri vardır.

Kendisinden de Hz. Aişe, kardeşinin oğlu Ali b. Hüseyin, onun iki oğlu Abdullah ve el-Bâkır ile İkrime, İbn Sirin, Cübeyr b. Ne-fir, Ebu'l Havrâ, Rebia b. Şeybân, Ebu Miclez, Hübeyre b. Berîm, Şeybân b. el-Leyl, Şa'bî, Şakîk b. Seleme, el-Müsebbib b. Nuhbe, İshak b. Beşşâr ve diğer râviler (radiyallahü anhüm) hadis rivayet ettiler.  

Hz. Hasan hakkındaki hadisler

Peygamberimiz, iki torununa da çok değer verirdi. Hasan ve Hüseyin'in Allah Resulü'nün yanındaki konumları çok üstündü.

Hz. Hasan, Hz. Peygamber'in terbiyesinde yetişti. Sahih hadis kitapları başta olmak üzere birçok İslamî literatürde, Hz. Peygamber'in torunları ile ne kadar ilgilendiğini ve onları ne kadar çok sevdiğini ifade eden rivayetler bu gerçeği göstermektedir.

O'nun (s.a.v.), Hz. Hasan ile her an ilgilendiğini, hemen hemen yanından hiç ayırmadığını; bilhassa namazlarda bile torununun gelip üzerine çıktığından dolayı, Hz. Peygamber'in sırf onu incitmemek için secdesini uzattığını ifade eden hadisler, ilahî vahye mazhar dede ile O'nun "reyhanesi" arasındaki sevgiyi anlatmaktadırlar. 

Hatta Hz. Peygamber rükûda iken torunu gelir, ayaklarını açar bir yönden girer, öbür taraftan sıvışır ve Hz. Peygamber ses çıkarmazdı. Bazen secde ederken üzerine bindiğinde, onu yavaşça sırtından indirirdi.

Nitekim bir defasında Hz. Peygamber, hutbe okurken Hz. Hasan ile kardeşi Hz. Hüseyin üzerlerindeki uzun ve kırmızı elbiseleri ile düşe kalka yürüdüklerini görür.

Bunun üzerine Hz. Peygamber, hutbesine ara verip, minberden inerek, torunlarını kucağına aldığı ve önüne oturttuğu, daha sonra da, "Allah Teâlâ, 'Mallarınız ve evlatlarınız sizin için birer imtihan vesilesidir'   derken doğru söylemiştir.

Şu ikisini bu şekilde görünce sabredemedim" diyerek hutbesine devam ettiği, kaynak hadis kitaplarında anlatılmaktadır.

Hz. Peygamberin, zaman zaman her iki torununu da sırtına alıp namaza geldiğine,  Hz. Hasan'ı omzuna alarak dışarılarda gezdirdiğine dair birçok hadis şunu gösteriyor ki; Hz. Peygamber her iki torunuyla devamlı ilgilenmişler, her türlü ihtiyaçlarını gidermeye çalışmışlardır.

Kızı Hz. Fatıma'yı ziyarete gittiklerinde, torunu Hasan uyku arasında su istediği zaman bizzat kendileri kalkıp su getirerek, hem ona, hem de kardeşine içirmeleri vb. hareketleri dede şefkati ve merhametinin fiili işaretleridir.

Yine Hz. Peygamber'in bu iki torununu çok sevdiğini ifade buyurmaları ve "Allah'ım, Ben bu ikisini seviyorum, Sen de sev" diye dua etmeleri,  gönüldeki bu yüce sevginin ve ilginin dil ile ifadesi olması bakımından manidardır. 

Hz. Câbir'den nakledildiğine göre, Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:

"Yüce Allah Beni ve Ali'yi Arş'ın önünde iki nur olarak yarattı. Adem'in yaratılışından iki bin yıl önce Allah'ı tesbih ediyor, noksanlıktan tenzih ediyorduk.

Yüce Allah Adem'i yaratınca bizi onun sulbüne yerleştirdi. Sonra bizi temiz bir sulbden ve arı bir soydan naklederek İbrahim'in sulbüne yerleştirdi.

Sonra bizi İbrahim'in sulbünden temiz bir sulbe ve arı bir soya nakletti. Ve sonunda bizi Abdulmuttalib'in sulbüne yerleştirdi.

Sonra Abdulmuttalib'in sulbündeki nur bölündü. Üçte ikisi Abdullah'a, üçte biri de Ebu Tâlib'e geçti.

Sonra Benden ve Ali'den aktarılan nur Fatıma'da birleşti. Buna göre Hasan ve Hüseyin, âlemlerin Rabbinden kaynak¬lanan iki nurdur..." 

Hz. Peygamber torunlarını öper ve her iki torununun cennet ehli gençlerin efendileri olduğunu da söylerdi.   Hatta onları sevenleri Allah'ın sevmesini dilediği duaları da rivayetler arasında yer almıştır. 

"O ikisi (İmam Hasan ve İmam Hüseyin), Peygamberimizin (s.a.v.) dünyadaki ve bu ümmet içindeki hoş kokulu reyhan çiçekleridir." 

"O ikisi (Hasan ve Hüseyin) yeryüzü halkının en hayırlı kişileridir."

"O ikisi (Hasan ve Hüseyin) ayakta olsalar da, (kıyam etseler de), otursalar da imamdırlar." 

"O ikisi (Hasan ve Hüseyin) kıyamet gününe kadar Kur'an'dan ayrılmayacak olan ıtretin, yani Ehl-i Beyt'in mensuplarıdır. O ikisine bağlılığını sürdüren ümmet doğru yoldan sapmaz." 

"O ikisi gemilerine binenlerin boğulmaktan kurtulmalarını garanti eden Ehl-i Beyt mensuplarıdır." 

"O ikisi dedelerinin yani Peygamberimizin haklarında şöyle buyurduğu kimselerdir: Yıldızlar yeryüzü halkını denizde boğul-maktan koruyan güvenceler oldukları gibi, Benim Ehl-i Beyt'im de yeryüzü halkını ihtilafa düşmekten koruyan güvencelerdir." 

Çok sayıda sahabe, Peygamberimizin Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin hakkında şöyle buyurduğunu işittiklerini söylemişlerdir:

"Allah'ım! Biliyorsun ki Ben, bu ikisini seviyorum, onları Sen de sev ve onları sevenleri de sev." 

Selman-ı Farisi'den nakledildiğine göre Peygamberimiz şöyle buyurdu:

"Hasan ile Hüseyin Benim oğullarımdır. Kim, onları severse Beni sever. Kim, Beni severse Allah onu sever. Allah, kimi severse onu cennete koyar.

Kim, o ikisinden nefret ederse Benden nefret etmiş olur. Kim, Benden nefret ederse Allah, ondan nefret eder. Allah, kimden nefret ederse onu cehennemine koyar." 

Hz. Enes'ten nakledildiğine göre, Peygamberimize, "Ehl-i Beyt'inden en çok kimleri seviyorsun?" diye soruldu. Peygamberimiz bu soruya, "Hasan ile Hüseyin'i" diye cevap verdi. Peygamberimiz Hz. Fatıma'ya, "Oğullarını yanıma çağır" der ve onlar yanına geldiklerinde onları koklar ve bağrına basardı." 

Hz. Peygamberin Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin hakkında birçok müjdeleri ve ümmet-i Muhammed'e ikazları vardır:

"Hasan'ı ve Hüseyin'i seven beni sevmiştir. Onlara düşmanlık eden bana düşmanlık etmiştir." 

"Kıyam etseler de, otursalar da şu iki yavrum imamdır."
 
Allah Resulü Hz. Hasan'ı çok sever omuzlarına alıp, "Allah'ım! Ben onu çok seviyorum, Sen de onu sev" derdi. 

"Hasan'la Hüseyin cennet gençlerinin efendileridir." 

Enes'ten nakledildiğine göre, Peygamberimize, "Ehl-i Beyt'inden en çok kimleri seviyorsun?" diye sorduklarında, "Hasan ile Hüseyin'i" buyurdu. Peygamberimiz kızı Fatıma'ya, "Oğullarımı yanıma çağır" der ve yanına geldiklerinde onları koklar ve bağrına basardı." 

Rasulüllah buyurdu ki: "Eğer akıl, insan şekline girmek isteseydi muhakkak Hasan'ın şeklinde görünürdü." 

İmam Hasan Hz. Ali'nin şehadetinden sonra minberde konuşurken Azd kabilesine mensup bir kişi bağırarak şunları söyledi:

"Resulüllah'ın Hasan b. Ali'yi yanına oturtup şöyle buyurduğunu duydum: 'Beni seven herkes Hasan'ı da sevmelidir.'

Bunu duyanlar duymayanlara iletsinler. Eğer Resulüllah'ın emri olmasaydı bunu kimseye söylemezdim." 

Vakıdî şöyle yazar: "Resulüllah Sakif için zimme antlaşması yaptı. Bu ahidnameyi Hâlid b. Said yazdı. Allah'ın selamı her ikisinin üzerine olsun, Hasan'la Hüseyin de şahit olarak kaydedildiler." 

İmam Hasan'ın Resulüllah katındaki değeri o kadar fazlaydı ki yaşça çok küçük olmasına rağmen Allah Resulü onu şahit olarak tutmuştu.

Tirmizî ise kendi Sünen'in de Ümmü Seleme'den şöyle rivayet ediyor:

"Resulüllah, abasını Hasan, Hüseyin, Ali ve Fatıma'nın üzeri-ne örterek buyurdu ki; "Allah'ım, bunlar Benim Ehl-i Beyt'im ve yakın akrabalarımdır. Onlardan her türlü kötülüğü gider ve onları tertemiz kıl."

Ümmü Seleme diyor ki; "Ben de onlardan mıyım ya Resulallah?" diye sordum. Resulüllah, "Sen, hayır üzeresin" buyurdu. 

Bir başka rivayette Resulullah şöyle buyurdu: "Ben güneş gibiyim, Ali ay ve Ehl-i Beyt'im yıldızlar gibi. Onlardan hangisine uyarsanız hidayet bulursunuz."

Süleym b. Kays şöyle rivayet etmiştir: "Emirü'l-Mü'minin Ali oğlu Hasan'a vasiyet ettiği sırada yanındaydım. Ali şöyle dedi:

"Ey oğlum! Resulullah bana, imamlığı sana vasiyet etmemi, kitaplarımı ve silahlarımı sana vermemi emretti.

Ayrıca bana, senin de ölmek üzere olduğun zaman, bunları kardeşin Hüseyin'e vermeni tavsiye etmemi emretti." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Hasan eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
ABD'den vatandaşlarına 'Ortadoğu' uyarısı
"Güvenlik ortamı hızla değişebilir"
Erdoğan'dan İsrail'e İran tepkisi
'Tüm dünyayı felakete sürükleme gayreti'
BTP liderinden çarpıcı uyarı
‘ABD ne der’ düşüncesini bırakın
'En güçlü şekilde kınıyoruz'
Türkiye'den İsrail saldırısına tepki
Orta Doğu karıştı
Altın fiyatı uçuşa geçti
Dakika dakika tüm gelişmeler
İsrail, İran'a saldırdı
'İsrail'i ağır ceza bekliyor'
Hamaney'den saldırılara cevap
'Gerekirse İsrail'i savunacağız'
Katile ilk destek ortağından
Genelkurmay Başkanı da öldü
İsrail saldırısında ağır kayıp
Nükleer bilim insanları öldü
İsrail saldırısında 2 kritik isim katledildi
'Komutan öldü'
Devrim Muhafızları Komutanı hedef oldu
Siviller hayatını kaybetti
İsrail Tahran'ı vurdu
Katilden İran açıklaması
'Saldırılar sürecek'
Natanz nükleer tesisi hedef alındı
İsrail saldırdı, İran'dan ilk açıklama
İsrail İran'a saldırdı
İsgal ordusundan İlk açıklama
ABD'den vatandaşlarına 'Ortadoğu' uyarısı
"Güvenlik ortamı hızla değişebilir"
Erdoğan'dan İsrail'e İran tepkisi
'Tüm dünyayı felakete sürükleme gayreti'
123456789101112131415
ABD'den vatandaşlarına 'Ortadoğu' uyarısı
"Güvenlik ortamı hızla değişebilir"
Erdoğan'dan İsrail'e İran tepkisi
'Tüm dünyayı felakete sürükleme gayreti'
BTP liderinden çarpıcı uyarı
‘ABD ne der’ düşüncesini bırakın
'En güçlü şekilde kınıyoruz'
Türkiye'den İsrail saldırısına tepki
Orta Doğu karıştı
Altın fiyatı uçuşa geçti
Dakika dakika tüm gelişmeler
İsrail, İran'a saldırdı
'İsrail'i ağır ceza bekliyor'
Hamaney'den saldırılara cevap
'Gerekirse İsrail'i savunacağız'
Katile ilk destek ortağından
Genelkurmay Başkanı da öldü
İsrail saldırısında ağır kayıp
Nükleer bilim insanları öldü
İsrail saldırısında 2 kritik isim katledildi
'Komutan öldü'
Devrim Muhafızları Komutanı hedef oldu
Siviller hayatını kaybetti
İsrail Tahran'ı vurdu
Katilden İran açıklaması
'Saldırılar sürecek'
Natanz nükleer tesisi hedef alındı
İsrail saldırdı, İran'dan ilk açıklama
İsrail İran'a saldırdı
İsgal ordusundan İlk açıklama
ABD'den vatandaşlarına 'Ortadoğu' uyarısı
"Güvenlik ortamı hızla değişebilir"
Erdoğan'dan İsrail'e İran tepkisi
'Tüm dünyayı felakete sürükleme gayreti'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.