logo
29 MART 2024

Hz. Hasan’ın defni sırasında yaşananlar

01.04.2019 00:00:00
Prof. Dr. Haydar Baş, "İmam Hasan" eserinde, Hz. Hasan'ın defni sırasında yaşanan hadiseler hakkında şu bilgileri veriyor:
"Hz. Hasan'ın defnedilmesi esnasında yaşananlar hakkında kaynaklarda saptırma ve çelişkiler söz konusudur. Zehebî'de şu ifadeler yer almaktadır: "… Medine'de on yıl yaşayan Hz. Hasan vefatı yaklaşınca Hz. Aişe'ye haber yollayarak Peygamberin yanına defnedilmek istediğini söyledi. Hz. Aişe de bu isteği kabul etti. Hz. Hasan vefat edince Hz. Hüseyin Hz. Aişe'ye müracaat ederek durumu anlattı. Hz. Aişe de, 'Memnuniyetle kabul ederim. Baş üstüne' dedi." (Zehebî, c.3, s.264). Ancak Yâkubî Hz. Aişe'nin bu isteğe şiddetle karşı çıktığını yazmaktadır. (Yâkubî, c.2, s.225).
Sonuç itibariyle, Hz. Hasan dedesi Resûlullah'ın yanına defnedilmemiştir. Bu defin işleminin Ümeyyeoğulları tarafından engellendiği yazıyorsa da kaynaklarda yer alan ifadelerden Hz. Aişe'nin de hiçbir şekilde torununun Resûlullah'ın yanına defnedilmesini istemediği yer almaktadır. Hem bazı Ehl-i Sünnet kaynaklarından ve hem de bizzat Ehl-i Beyt İmamlarının ifadelerinden durumun bu yönde olduğunu anlıyoruz. 
Muhammed b. Müslim şöyle rivayet etmiştir: "Ebu Câfer'in (Muhammed Bâkır) şöyle dediğini duydum: Hasan b. Ali vefat edeceği sırada kardeşi Hüseyin'e dedi ki: Ey kardeşim! Ben sana bir vasiyette bulunacağım. Bu vasiyetimi koru. Öldüğüm zaman beni yıka, kefenle ve güzel kokular sürerek defne hazırla. Sonra beni Resûlullah'ın yanına götür ki, O'nunla ahdimi tazeleyeyim. Sonra annemin tarafına çevir. Sonra beni getir ve Baki Mezarlığı'nda defnet. Şunu bil ki, Hümeyra'dan (Hz. Aişe) bana bir olumsuzluk ilişecektir. Allah ve insanlar onun neler yaptığını, Allah'a ve Resûlü'ne ne hatalar işlediğini ve biz Ehl-i Beyt'e yönelik düşmanlığını bilirler."
Hz. Hasan vefat edince bir tabuta konuldu. Ardından Resûlullah'ın cenaze namazlarını kıldığı musallanın bulunduğu yere götürüldü. Namazını Hz. Hüseyin kıldı. Sonra oradan alındı. Peygamberin mescidine götürüldü. Bu arada Mervan b. Hakem şöyle diyordu: "Osman, Baki Kabristanının uzak bir yerine defnedilmişken Hasan'ın Resûlullah'ın evine defnedilmesine izin vereceğimi mi sanıyorsunuz?" 
Az kalsın silahlı bir mücadele patlak verecekti ki Abdullah b. Abbas Mervan'a şöyle dedi: "Ey Mervan, geldiğin yere dön! Biz dostumuzu Resûlullah'ın yanına defnetmek istemiyoruz. Biz onu ziyaret ederek bağlılığımızı tazelemek istiyoruz. Arkasından cenazemizi büyük annesi Esed kızı Fâtıma'nın yanına götürüp toprağa vereceğiz, eğer Hasan, Peygamber'in yanında toprağa verilmeyi kesin olarak vasiyet etseydi sen de biliyorsun ki bizi o vasiyeti yerine getirmekten vazgeçirmeye gücün yetmezdi. Fakat İmam Hasan, Allah'ı, Resûlullah'ı ve O'nun mezarının saygınlığını, onun yıkıma uğramasına meydan vermemenin gerekliliğini herkesten iyi biliyordu. Nitekim başkaları bu saygısızlığı yaparak, ondan izinsiz evine girdiler."
Hz. Hüseyin ise şöyle dedi: "Allah'a yemin ederim ki, eğer Hasan bana kendi meselesi yüzünden bir damla kan dökülmemesini tembih etmemiş olsaydı Allah'ın kılıçlarının sizden nasıl öç alacağını görecektiniz. Sizler aramızdaki anlaşmayı çiğnediniz. Ve bize karşı kabul ettiğiniz şartları geçersiz kıldınız."
Kabrin başında beklenirken biri Aişe'ye haber verdi. Ve dedi ki: "Hasan'ı Resûlullah'ın yanına defnetmek üzere getirdiler." Derhal evinden çıkıp üzerinde eyeri bulunan bir katıra bindi. (İslam'da üzerinde eyeri bulunan bir katıra binen ilk kadın Aişe'dir) Ve şöyle bağırdı: "Oğlunuzu evimden uzaklaştırın. Bu eve kimse defnedilemez, Resûlullah'ın hicabını kirletmenize müsaade etmem." 
Hüseyin ona dedi ki: "Geçmişte sen ve baban Resûlullah'ın hicabını kirlettiniz. Ve sen O'nun yakınlarından olmasını istemediği kimseyi evine aldın. (Ebubekir ve Ömer kastediliyor). Allah bunları sana soracaktır ey Aişe! Kardeşim bana, kendisini babası Resûlullah'a yaklaştırmamı ve O'nunla ahdini tazelemesini sağlamamı emretti. Şunu bil ki, kardeşim insanlar içinde Allah'ı ve Resûlü'nü en iyi bilen kimsedir. Allah'ın Kitabı'nı herkesten iyi tevil ederdi. Bu yüzden onun Resûlullah'ın hicabını kirletmesi mümkün değildir. Çünkü Allah şöyle buyurmuştur: 'Ey iman edenler! Size izin verilmedikçe Peygamberin evlerine girmeyin.' (Hucurat, 2). Ömrüme and olsun ki, sen, baban ve Ömer için Resûlullah'ın kulağının dibinde yere kazmalar vurdun. Halbuki Allah şöyle buyurmuştur: 'Allah'ın Elçisi'nin yanında seslerini alçaltanlar o kişilerdir ki Allah onların gönüllerini çekinmeyle sınamıştır. Onlaradır yarlığanma ve pek büyük mükafat…' (Hucurat, 3). Ömrüme and olsun ki, senin baban ve onun Faruk'u Resûlullah'a eziyet verecek ve O'nun hakkını çiğneyecek şekilde kabrinin yanına defnedilmelerini sağlamak suretiyle O'na eziyet ettiler. O'nun hakkını gözetmediler. Çünkü Allah'ın mü'minlere sağlıklarında haram kıldığı şeyler ölmeleri durumunda da haramdır. Ey Aişe! Allah'a yemin ederim ki, eğer Hasan'ın, babası Resûlullah'ın yanına defnedilmesi bu çirkin gördüğün şey bizim nazarımızda Allah katında caiz görülseydi, senin razı olmamana rağmen onu oraya defnederdik."
Sonra Muhammed Hanefiyye konuştu ve dedi ki: "Ey Aişe! Haşimoğullarına duyduğun düşmanlık yüzünden bir gün katırın sırtında, bir gün devenin sırtındasın. Ne kendine hakim olabiliyorsun, ne de bir yerde durabiliyorsun!" 
Aişe ona dedi ki: "Ey Hanefiyye'nin oğlu! Bunlar Fâtıma'nın çocuklarıdır. O yüzden konuşuyorlar, ya sana ne oluyor?" 
Hüseyin ona şu cevabı verdi: "Muhammed'i Fâtıma'nın oğullarından uzaklaştıramazsın. Allah'a yemin ederim ki, onu üç Fâtıma doğurmuş. Biri Mahzum oğlu Amr oğlu Aiz oğlu İmran kızı Fâtıma, biri Hâşim oğlu Esed kızı Fâtıma, biri de Amir oğlu, Abdumais oğlu Hicr oğlu Revaha oğlu Esam oğlu Zaide kızı Fâtıma'dır." 
Bunun üzerine Aişe Hüseyin'e şöyle dedi: "Oğlunuzu uzaklaştırın. Ve buradan götürün. Siz düşmanlık isteyen bir kavimsiniz." Sonra Hüseyin annesinin kabrine yöneldi. Sonra Hasan'ın cenazesini çıkarıp Baki Mezarlığı'na defnetti. (Usul-i Kafi, c.1, s.558).
Başka bir rivayete göre, Hz. Hasan'ı Abdumenaf oğlu Haşimoğlu Esed kızı Fâtıma'nın yanına defnettiler. (Hayatu'l İmam Hasan, c.2, s.499; Kifayetu't-Talib, s. 268).
Hz. Hasan o zamana kadar Medine'nin görmediği büyük bir kalabalık tarafından uğurlandı. Haşimoğulları Medine çevresindeki beldelere ve köylere İmam'ın ölüm haberini götüren elçiler göndermişlerdi. Buralarda oturanlar da İmam'ın cenaze merasimine katılmak için yollara döküldüler. Sa'lebe b. Mâlik cenaze törenine katılanların çokluğunu şöyle ifade eder: "İmam Hasan'ı öldüğü gün gördüm. Baki Mezarlığı'nda toprağa verildi. Eğer iğne atılsaydı mutlaka bir insanın başına düşerdi." (Tarih-u İbn-i Asakir, c.8, s.228). Cenaze o kadar kalabalıktı ki Bâki Mezarlığı'nda bir kişilik yer bile kalmamıştı. (el-İsabe, c. 1, s. 330).
Bazı kaynaklar cenaze namazını Ümeyyeoğullarının Medine Valisi olan Said b. el-As'ın kıldırdığı hatta cenaze namazını kıldırma teklifinin bizzat Hz. Hüseyin tarafından valiye yapıldığını yazıyorsa da bu bilgilere itibar edilmemelidir. Çünkü İmam Muhammed Bâkır'ın ifadesi açık ve nettir: Hz. Hasan'ın cenaze namazını Hz. Hüseyin kıldırmış ve kardeşini Baki Mezarlığı'na defnetmiştir. Öte yandan, yukarıda naklettiğimiz gibi Ehl-i Beyt'e can düşmanı olan, Hz. Hasan'ı Resûlullah'ın yanına defnettirmeyen Ümeyyeoğullarının valisinin İmam Hasan'ın namazını kıldırmış olması mantığa da aykırıdır kanaatindeyiz."
 
Gökhan Demir / diğer yazıları
Murat Ağırel'den iki yeni belge
Gizli servet deştikçe fışkırdı!
'Mazlumlara yaptığımız yardım için mimlendik'
Erdoğan da Gazze istismarı yaptı
Türkiye'nin en genç başkan adayı BTP'den
BTP Kadirli Adayı 18 yaşında
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
Murat Ağırel'den iki yeni belge
Gizli servet deştikçe fışkırdı!
'Mazlumlara yaptığımız yardım için mimlendik'
Erdoğan da Gazze istismarı yaptı
Türkiye'nin en genç başkan adayı BTP'den
BTP Kadirli Adayı 18 yaşında
İsrail, Gazze'de önüne geleni öldürdü
171 BM çalışanı hayatını kaybetti
Mehmetçikin yolunu açma çalışması
Kar kalınlığı 7 metreyi buldu
Mansur Yavaş, Haymana'da vatandaşlarla buluştu
"Bir oy çok önemli"
Vatandaş geçim için karta yüklendi
Yüzde 122 artış!
Moskova'daki terör saldırısı
Can kaybı 144'e yükseldi
Patlamanın ardından yangın çıktı
Villanın bodrumunda ceset bulundu
AKP'li başkan 2 bin lira için halkı sıraya dizdi
Paralar seçimden sonra yatacak!
İsrail bu kez Suriye'ye saldırdı
38 kişi hayatını kaybetti
Seçil Erzan davasında önemli gelişme
Belgedeki imza sahte çıktı
Otomobilini park edip dilenmeye gitti
Yaşı daha da şaşırttı
Seçim zoruyla çevreci oldu
'Gündemimizde yok'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.