logo
13 TEMMUZ 2025

Hz. Hasan’ın yaptığı barışın değerlendirilmesi-VI

24.07.2020 00:00:00

(dünden devam…)                                                                      

"Fıkıhta barış:

İslam fıkhının cihad bölümlerinde temel bir mesele söz konusudur ki, o da fakihlerin ıstılahında "hudne" veya "muhadene" denilen barış meselesidir. Muhadene karşılıklı olarak antlaşmak ve hudne ise barış anlamındadır. Bu barışın anlamı nedir? Birbirine taarruz etmeme, savaşmama ve günümüz tabiriyle uzlaşmacı bir şekilde bir arada yaşamak üzere yapılan antlaşmadır.

Burada da Muhakkık'ın "Şerayi" kitabındaki ifadesini aktarıyorum: Muhadene belli bir süre boyunca birbiriyle savaşmamak üzere yapılan antlaşmadır. Barış içerisinde yaşamak antlaşmasıdır; fakat sürenin belirlenmiş olması şarttır. Fıkıhta şu mesele söz konusudur: Eğer karşı taraf haddi zatında kendisiyle savaşılabilecek gruptansa yani müşrikse, onunla barış antlaşması yapılabilir; fakat belirsiz bir süreye kadar barış anlaşması yapılamaz. Süre belirtmeden yapılan bu şekilde antlaşma doğru değildir.

Örneğin altı ay veya bir yıl, on yıl veya daha fazlası şeklinde sürenin net olarak belirtilmesi gerekir. Nitekim Resulüllah (s.a.v.) Hudeybiye'de on yıllık bir barış antlaşması yapmıştır. Diyor ki: Bu barış antlaşması Müslümanların maslahatı söz konusu olursa câizdir. (Savaş farz ve barış ise her zaman haram değildir.

Hayır; barış câizdir ve hatta "Şehid" diyor ki, burada söylenen "caiz" ifadesi "yapmasak da bir zararı yoktur" anlamında değildir; burada geçen "caizdir" ifadesi haram olmadığını belirtiyor; hatta bazı durumlarda farz bile olur). Müslümanlar şimdilik barış yapmayı uygun görürlerse câizdir; haram değildir. Fakat dedik ki, illa da savaşılması gereken bir konuda olursa (örneğin yukarıda dediğimiz gibi Müslümanların toprağı düşman saldırısına uğrarsa) bu bir farzdır; her halükârda bu toprağı kurtarmak gerekir; savaşarak düşmanın elinden çıkarmak gerekir.

Şimdi eğer bu saldırgan düşmanla bir barış imzalanması uygun görülürse barış imzalanmalı mı, imzalanmamalı mı? Diyoruz ki barış imzalamak maslahat olursa yapılır; fakat belirsiz bir süre değil, belli bir süre çerçevesinde olmalıdır. Çünkü düşman tarafından Müslüman topraklarının belirsiz bire süre için işgal edilmesi maslahat olamaz. Maslahat ancak, belli bir süre için düşmanlığı bırakmaktır.

Şimdi Müslümanların maslahatı nasıl barışı gerektirebilir? "Ya direnmek için sayıları azdır"; yani düşmandan daha güçsüzdürler. (Geçmişte güç ve kuvvet asker sayısına dayanırdı; fakat günümüzde güç ve kuvvet asker sayısı değil, diğer ölçülerle hesaplanır). Eğer güçsüz iseler ve savaşları da belli bir hedefe yönelikse; o hâlde güçlenmek için bir süre beklemeleri gerekir. "Ya da güçlenmek için barış imzalamaktalar." Yani barış, destek kazanmak için yapılan bir taktiktir.

"Veya beklendiği takdirde düşmanın Müslüman olması umulursa…" Bu varsayım düşmanın kâfir olması durumunda söz konusudur. Yani barış süresinde karşı tarafı ruhen dize getirip mağlup düşürme ümidiyle barış imzalanıyor. Nitekim ileride değineceğimiz Hudeybiye barışında böyleydi. "Bu zaaf yönleri giderilir ve Müslümanlar düşman karşısında güç kazanırlarsa artık barış câiz değildir."

Bu da barış ve "muhadene" meselesiyle ilgili bir bahisti. İslam fıkhı açısından barışın belli başlı bir takım şartlarda câiz olduğunu gördük. Barış, ister taraflar arasında bir antlaşma imzalanması anlamında olsun ve ister savaşı bırakmak anlamında olsun, hiç fark etmez. Çünkü burada iki mevzu söz konusudur: Bazen "barış" kelimesinden taraflar arasında bir barış antlaşmasının imzalanmasını kastetmekteyiz; bu Resulüllah (s.a.v.) ve hatta İmam Hasan'ın (a.s.) yaptığı gibi iki gücün birbirinin karşısında yer alıp bir barış antlaşması imzalamaya yanaştıkları durumdadır. Bazen de "barış" kelimesinden uzlaşma ve savaştan uzak durmayı kastetmekteyiz.

Demişlerdir ki: Bazen düşman karşısında direnemeyeceğimizi, savaşmanın bir yararı olmadığını görüp savaşmıyoruz. Sadr-ı İslam'ı da böyle açıklamak gerekir. Sadr-ı İslâm'da Müslümanlar sayı bakımından azlardı; o zaman savaşacak olsalardı kökleri kazınır, kendilerinden ve yaptıkları işlerden geriye bir eser bile kalmazdı.

Dedik ki, bu süre içerisinde maslahat, ya destek toplamak ya da karşı taraf üzerinde manevî etkiler bırakmaktır. Burada bu ilke üzerine gerçekleştirilen Allah Resulü'nün (s.a.v.) Hudeybiye barışını teferruatlı bir biçimde incelemek gerekiyor, nitekim İmam Hasan'ın (a.s.) da barışı seçip, antlaşma yapması daha fazla Hudeybiye'ye benzer koşullarda olmasından kaynaklanıyor." 

(devam edecek…)

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Gökhan Demir / diğer yazıları
Sahel kuşağında çatışma sarmalı
Kurak topraklarda kırılgan gelecek
AB'den, Trump'a gümrük resti:
'Çıkarlarımızı korumaya hazırız'
Tayvan Boğazı’nda gölge savaş
Tayvan teknoloji ve egemenlik arasında sıkıştı
Gazze'ye bomba yağıyor
Son 48 saatte 250 noktaya hava saldırısı
'AK Parti, MHP ve DEM olarak bu süreci birlikte pişireceğiz'
Erdoğan beklenen konuşmasını yaptı
Arktik’te sessiz rekabet
Buz ülkesinde gerilim yükseliyor
Rusya-Ukrayna cephesinde yeni dönem
Elektronik savaşın yükselişi
Çiftçiye şimdi de kuraklık darbesi
'Yüzde 85'lere varan verim düşüklüğü var'
Çalışma hayatında işler karışık
'Sessiz istifa' yaygınlaştı!
"SDG, YPG'dir. YPG, PKK'nın bir türevidir"
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Barrack lafı dolandırmadı
Güçlü alternatif aranıyor
Küresel sistemde doların ipi çekiliyor
Oysa sınav hiç de kolay değildi
LGS'de rekor sayıda birinci şaşırttı
"Böylesini hiç görmedim!"
Texas'taki sel felaketi iklim değişikliğine inanmayan Trump'ı şaşırttı
Bolu Belediye Başkan Yardımcısı savunma yaptı
Kartalkaya davası devam ediyor
ABD Dışişleri Bakanlığı 1300'ü aşkın personelini işten çıkardı
"Yeniden yapılanmanın bir parçası"
Sahel kuşağında çatışma sarmalı
Kurak topraklarda kırılgan gelecek
AB'den, Trump'a gümrük resti:
'Çıkarlarımızı korumaya hazırız'
Tayvan Boğazı’nda gölge savaş
Tayvan teknoloji ve egemenlik arasında sıkıştı
Gazze'ye bomba yağıyor
Son 48 saatte 250 noktaya hava saldırısı
'AK Parti, MHP ve DEM olarak bu süreci birlikte pişireceğiz'
Erdoğan beklenen konuşmasını yaptı
Arktik’te sessiz rekabet
Buz ülkesinde gerilim yükseliyor
Rusya-Ukrayna cephesinde yeni dönem
Elektronik savaşın yükselişi
Çiftçiye şimdi de kuraklık darbesi
'Yüzde 85'lere varan verim düşüklüğü var'
Çalışma hayatında işler karışık
'Sessiz istifa' yaygınlaştı!
"SDG, YPG'dir. YPG, PKK'nın bir türevidir"
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Barrack lafı dolandırmadı
Güçlü alternatif aranıyor
Küresel sistemde doların ipi çekiliyor
Oysa sınav hiç de kolay değildi
LGS'de rekor sayıda birinci şaşırttı
"Böylesini hiç görmedim!"
Texas'taki sel felaketi iklim değişikliğine inanmayan Trump'ı şaşırttı
Bolu Belediye Başkan Yardımcısı savunma yaptı
Kartalkaya davası devam ediyor
ABD Dışişleri Bakanlığı 1300'ü aşkın personelini işten çıkardı
"Yeniden yapılanmanın bir parçası"
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.