"Allah bizlere de İmam Hüseyin yolunda yürümeyi nasip etsin."
Sizce bu sözler kime ait?
Hemen ifade edelim, bu sözler Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na ait.
Enteresan değil mi?
Suriye'de çağdaş Yezit olarak nitelendirilen muhaliflerle kol kola giren Davutoğlu "Kerbela'da Hz. Hüseyin'in yolunda yürümeyi Allah bize de nasip etsin" diyor
Büyük Ortadoğu Projesi BOP'a eş başkanlık yapanlara, bölgede oluk oluk Müslüman kanı akmasına neden olan ABD'nin Dışişleri Bakanı ile "çak" yapanlara Hz. Hüseyin'in yolunda yürümek nasip olmaz!
Zira Hüseyin'in yolu Ali'nin yolu, Ali'nin yolu Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v) yolu, onun yolu da yüce Allah'ın (c.c.) yoludur.
Dolayısıyla da Allah'ın yoluyla BOP yolunun kesişmesi mümkün değildir!
***
Sayın Davutoğlu girişte aktardığımız sözleri Irak'a yaptığı ziyaret sırasında söyledi.
Necef'te Hz. Ali'nin, Kerbela'da da Hz. Hüseyin'in kabr-i şeriflerini ziyaret eden Davutoğlu "Kerbela'ya hizmet ve katkı için elimizden geleni yapacağız" dedi.
Hizmet ve katkı!..
Enteresan, hem de AKP hükümetinden.
Neden böyle söylüyorum?
Çünkü malumunuz Irak ABD işgali altında.
Hani şu dost, müttefik ve stratejik ortak (!) ABD var ya işte o ABD.
***
Şimdi tarihi 2004 yılına alalım.
İşgalin başları.
Irak'ın Şii bölgelerini kontrol altına almak isteyen ABD askerleri hedef ayırmadan vuruyor.
Başkanları Bush'un başlattığı haçlı seferi kapsamında Irak'a gelen Coniler tanklar ve helikopterler ile girdikleri Necef şehrindeki Hz. Ali'nin türbesinin altın kubbesini vuruyor, kubbeyi delik deşik ediyor.
Aynı işgalciler Kerbela'da ise Hz. Hüseyin'in türbesi çevresindeki yapıların çatılarına mevzilenerek Müslümanları katlediyor, saldırılar sırasında türbe de zarar görüyor.
Bunlar ABD saldırılarından yalnızca iki örnek. Daha neler var neler.
Mesela daha önce de Bağdat'ta İmam-ı Azam hazretlerinin türbesini vurmuşlardı.
***
Peki, tüm bunlar olurken bizim AKP hükümeti ne yapıyordu dersiniz?
Hemen aktaralım.
Dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, "Biz Irak'ta ABD ile omuz omuza mücadele veriyoruz" derken Başbakan Erdoğan, "Kahraman bay ve bayan ABD askerlerinin ülkelerine sağ salim dönmeleri için dua ediyorum" diyordu.
Türkiye'nin işgale verdiği lojistik desteğe değinmeye zaten gerek yok.
Erdoğan'ın "dua ediyorum" dediği ABD askerlerinin Irak'ta neler yaptığını da biliyorsunuz.
Katledilen yaklaşık 2 milyon Müslüman, işkenceler, tecavüzler, yıkılan camiler, türbeler...
***
Şimdi Irak'ta yaşanan tablo bugün ne yazık ki Suriye'de yaşanıyor.
Üstelik de daha alçakça. Amerikan askerlerinin en azından ne oldukları belli.
Peki, Suriye'de tekbir getirerek insan boğazlayan, cami vuran yamyamlara ne demeli!
İşte tam bir Yezit mantığı.
Yezit de, Alemlerin Efendisinin torununu güya Müslümanlık adına katletmişlerdi.
Hem o Yezitler hem de bu Yezitler aslında birer haçlı askeri!..
***
Ne hazindir ki bu muhaliflere en büyük destek Türkiye üzerinden yapılıyor. Ülkemiz en önemli geçiş güzergâhı oldu.
Bu desteğin içinde silah, eleman, para ve diğer lojistik destekler... Ne ararsanız var!
Ne demek istediğimi anlamanız için son günlerde yerli ve yabancı basında çıkan haberlere bir göz atmanız dahi yeterli.
Başbakan Erdoğan'a göre bu adamlar kutlu bir mücadele veriyor.
Geçtiğimiz hafta da açıkça itiraf etti ve "Özgür Suriye Ordusu'na destek veriyoruz" dedi.
Aynı Erdoğan kısa bir süre yaptığı konuşmada ise, "Hz. Hüseyin'in yüzüne nasıl bakacağız?" demişti.
Evet... Sahiden Hz. Hüseyin'in yüzüne nasıl bakacaksınız?
Tabi onunla aynı mekânda bulunabilirseniz.
Hz. Hüseyin'in yeri belli, mekânı belli.
Peki ya sizin ki?
Son sözümüz de Davutoğlu'na olsun.
Ey Davutoğlu, inşaallah sözleriniz gerçek olur da Allah size de Hz. Hüseyin'in yolunda yürümeyi nasip eder.
Zira bu gidiş gidiş değil, yolun sonunda uçurum var.
Saygılar...
Sizce bu sözler kime ait?
Hemen ifade edelim, bu sözler Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'na ait.
Enteresan değil mi?
Suriye'de çağdaş Yezit olarak nitelendirilen muhaliflerle kol kola giren Davutoğlu "Kerbela'da Hz. Hüseyin'in yolunda yürümeyi Allah bize de nasip etsin" diyor
Büyük Ortadoğu Projesi BOP'a eş başkanlık yapanlara, bölgede oluk oluk Müslüman kanı akmasına neden olan ABD'nin Dışişleri Bakanı ile "çak" yapanlara Hz. Hüseyin'in yolunda yürümek nasip olmaz!
Zira Hüseyin'in yolu Ali'nin yolu, Ali'nin yolu Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v) yolu, onun yolu da yüce Allah'ın (c.c.) yoludur.
Dolayısıyla da Allah'ın yoluyla BOP yolunun kesişmesi mümkün değildir!
***
Sayın Davutoğlu girişte aktardığımız sözleri Irak'a yaptığı ziyaret sırasında söyledi.
Necef'te Hz. Ali'nin, Kerbela'da da Hz. Hüseyin'in kabr-i şeriflerini ziyaret eden Davutoğlu "Kerbela'ya hizmet ve katkı için elimizden geleni yapacağız" dedi.
Hizmet ve katkı!..
Enteresan, hem de AKP hükümetinden.
Neden böyle söylüyorum?
Çünkü malumunuz Irak ABD işgali altında.
Hani şu dost, müttefik ve stratejik ortak (!) ABD var ya işte o ABD.
***
Şimdi tarihi 2004 yılına alalım.
İşgalin başları.
Irak'ın Şii bölgelerini kontrol altına almak isteyen ABD askerleri hedef ayırmadan vuruyor.
Başkanları Bush'un başlattığı haçlı seferi kapsamında Irak'a gelen Coniler tanklar ve helikopterler ile girdikleri Necef şehrindeki Hz. Ali'nin türbesinin altın kubbesini vuruyor, kubbeyi delik deşik ediyor.
Aynı işgalciler Kerbela'da ise Hz. Hüseyin'in türbesi çevresindeki yapıların çatılarına mevzilenerek Müslümanları katlediyor, saldırılar sırasında türbe de zarar görüyor.
Bunlar ABD saldırılarından yalnızca iki örnek. Daha neler var neler.
Mesela daha önce de Bağdat'ta İmam-ı Azam hazretlerinin türbesini vurmuşlardı.
***
Peki, tüm bunlar olurken bizim AKP hükümeti ne yapıyordu dersiniz?
Hemen aktaralım.
Dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, "Biz Irak'ta ABD ile omuz omuza mücadele veriyoruz" derken Başbakan Erdoğan, "Kahraman bay ve bayan ABD askerlerinin ülkelerine sağ salim dönmeleri için dua ediyorum" diyordu.
Türkiye'nin işgale verdiği lojistik desteğe değinmeye zaten gerek yok.
Erdoğan'ın "dua ediyorum" dediği ABD askerlerinin Irak'ta neler yaptığını da biliyorsunuz.
Katledilen yaklaşık 2 milyon Müslüman, işkenceler, tecavüzler, yıkılan camiler, türbeler...
***
Şimdi Irak'ta yaşanan tablo bugün ne yazık ki Suriye'de yaşanıyor.
Üstelik de daha alçakça. Amerikan askerlerinin en azından ne oldukları belli.
Peki, Suriye'de tekbir getirerek insan boğazlayan, cami vuran yamyamlara ne demeli!
İşte tam bir Yezit mantığı.
Yezit de, Alemlerin Efendisinin torununu güya Müslümanlık adına katletmişlerdi.
Hem o Yezitler hem de bu Yezitler aslında birer haçlı askeri!..
***
Ne hazindir ki bu muhaliflere en büyük destek Türkiye üzerinden yapılıyor. Ülkemiz en önemli geçiş güzergâhı oldu.
Bu desteğin içinde silah, eleman, para ve diğer lojistik destekler... Ne ararsanız var!
Ne demek istediğimi anlamanız için son günlerde yerli ve yabancı basında çıkan haberlere bir göz atmanız dahi yeterli.
Başbakan Erdoğan'a göre bu adamlar kutlu bir mücadele veriyor.
Geçtiğimiz hafta da açıkça itiraf etti ve "Özgür Suriye Ordusu'na destek veriyoruz" dedi.
Aynı Erdoğan kısa bir süre yaptığı konuşmada ise, "Hz. Hüseyin'in yüzüne nasıl bakacağız?" demişti.
Evet... Sahiden Hz. Hüseyin'in yüzüne nasıl bakacaksınız?
Tabi onunla aynı mekânda bulunabilirseniz.
Hz. Hüseyin'in yeri belli, mekânı belli.
Peki ya sizin ki?
Son sözümüz de Davutoğlu'na olsun.
Ey Davutoğlu, inşaallah sözleriniz gerçek olur da Allah size de Hz. Hüseyin'in yolunda yürümeyi nasip eder.
Zira bu gidiş gidiş değil, yolun sonunda uçurum var.
Saygılar...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Bayram Çoşgun / diğer yazıları
- Teröriste kravat taktırınca! / 01.03.2025
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024
- Sosyal medyada İslam’a alçak saldırılar / 22.02.2025
- Artık bu işin suyu çıktı! / 13.02.2025
- CHP, Erdoğan ne isterse veriyor! / 05.02.2025
- Futbol üzerine / 30.01.2025
- SMA hastası çocuklar ve aileleri / 24.01.2025
- Haklı çıkmaya devam ediyor / 16.01.2025
- Ne günlere kaldık! / 06.01.2025
- BOP ve Türkiye / 01.01.2025
- Suriye’de mezhep çatışması çıkarmak istiyorlar / 28.12.2024