Hz. Zeyneb’in vefatı ve kabri hakkındaki rivâyetler
Hz. Zeyneb’in kabrinin nerede olduğu konusunda farklı rivâyetler mevcuttur. Bu konuda üç şehir adı geçmektedir: Medine, Şam ve Kahire
26.08.2024 08:44:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Hz. Zeyneb'in kabrinin nerede olduğu konusunda farklı rivâyetler mevcuttur. Bu konuda üç şehir adı geçmektedir: Medine, Şam ve Kahire.
Yahya b. Hasan Hüseynî Abidilî-yi A'recî, "Zeyneblerin Haberleri" adlı eserde şöyle yazar: "Hz. Zeyneb (s.a.) Mısır'da vefat etti."
Başka kaynaklar ise, Hz. Zeyneb'in (s.a.) kabrinin Şam'da olduğunu yazmışlardır.
Dr. Şehidî, "Hz. Fâtımatü'z-Zehra'nın (s.a.) Hayatı" kitabında Hz. Zeyneb'in mezarının Medine, Şam ve Mısır şehirlerinden birinde olduğunu yazmıştır.
Hz. Zeyneb'in (s.a.) kabrinin Mısır'da olduğunu söyleyenlerse şöyle yazar:
"Kerbela hadisesinden geriye kalan kervan Şam'dan Medine'ye dönerken Medine'nin genel atmosferi bozuldu. Medine Valisi, Yezid'e bir mektup yolladı, Medine'de meydana gelen durumu ve Hz. Zeyneb'in (s.a.) halkın uyanması ve direnmesindeki rolünü Yezid'e açıkladı.
Yezid cevap olarak ondan Hz. Zeyneb'i (s.a.) Medine'den çıkarmasını söyledi. Medine Valisi, Hz. Zeyneb'in (s.a.) Medine'den çıkarılması hususunda kararlıydı.
Neticede Hz. Zeyneb (s.a.) Medine'den Mısır'a hicret etti ve Mısır Valisi ile Mısır halkından büyük bir grup tarafından karşılandı. Hz. Zeyneb (s.a.) yaklaşık bir yıl geçtikten sonra Hicrî 63. yılın 15. Recebinde akşam vakti vefat etti."
Hz. Zeyneb'in (s.a.) kabrinin Şam'da olduğunu söyleyenler ise Medine Valisi'nin Hz. Zeyneb'i (s.a.) Medine'den çıkarmaya ve O'nu sürgüne göndermeye teşebbüs ettiğini ve neticede Hz. Zeyneb'in (s.a.) Şam'a gittiğini naklederek başka bir hususu aktarmışlardır:
"Yezid taraftarınca Hicrî 62. yılda Medine'de Hürre Hadisesi gerçekleşince ve Medine halkı yağmalanıp öldürülünce, Abdullah b. Ca'fer eşi Hz. Zeyneb'in (s.a.) rahatsızlığının yeniden başlamaması ve kendisinin bir miktar gam ve hüznünün azalması için ve buna ek olarak Medine'de yaygınlaşmış veba ve taun hastalığından güvende olması için Hz. Zeyneb (s.a.) ile Şam'da bulunan bir bölgeye gittiler ve oraya yerleştiler.
Hz. Zeyneb (s.a.) hastalanınca ve o diyarda dünyadan göçünceye kadar orada kaldılar. Zeyneb-i Kübra'dan (s.a.) sonra Hz. Ali'nin (a.s.) Hz. Fâtıma'dan (s.a.) olmayan ve adı Zeyneb-i Sugra olan Ümmü Gülsüm adındaki kızı Zeyneb-i Kübra olarak meşhur oldu ve Mısır'a gitti."
Hz. Zeyneb'in kabri hakkında en güvenilir kaynak
el-Kazvinî'ye göre; bu konudaki en güvenilir bilgi, yukarıda verdiğimiz "Ahbar-u Zeynebat" adlı eserdeki ifadelerdir. Yani Hz. Zeyneb'in kabri Mısır'dadır.
"Hz. Zeyneb Hicret'in 61. yılının Rebiülevvel ayında yanındaki esirlerle beraber Medine'ye ulaştı. Burada Yezid'in Medine Valisi Amr b. Said el-Eşdak ile arasında tartışmalar oldu. Muhtemelen bu tartışmaların sebebi, Hz. Zeyneb'in Medine halkını İmam Hüseyin'in intikamını almaya teşvik etmiş olmasındandır."
Vali Amr, durumu Yezid'e haber verdi ve Zeyneb'i Medine'den uzaklaştırmasını tavsiye etti. Yezid de bu tavsiyeye uyarak Hz. Zeyneb'in Medine'den ayrılıp dilediği yere gitmesini söyledi.
Bunun üzerine Hz. Zeyneb, Hâşimoğulları'nın hanımlarından İmam Hüseyin'in kızı Fâtıma ve onun kız kardeşi Sükeyne ile birlikte Medine'den ayrıldı.
Aynı yılın Şaban ayında Kahire'ye ulaştılar. Kahire'de kendilerini şehrin valisi ve ileri gelenleri karşıladılar. Hz. Zeyneb'e kardeşinin şehâdeti dolayısıyla taziyelerini sunduklarında, orada bulunan herkes ağladı.
Daha sonra Mısır Valisi Mesleme b. Muhalled Hz. Zeyneb'i, Hamraü'l-Kasva olarak bilinen mıntıkadaki evinde misafir etti.
Hz. Zeyneb, Mesleme'nin evinin kendisine ayrılan özel bir odasında, on bir ay on beş gün kalmış, Hicret'in 62. yılında, 15 Receb Pazar günü hayata gözlerini yummuştur. Nasıl vefat ettiği konusunda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
Pâk bedeni orada bulunan mescide teşyi edilmiş, cenaze namazı Mesleme ibn-i Muhalled tarafından bir grup insanla kıldırılmıştır. Vasiyeti üzerine vefat ettiği eve defnedilmiştir." (Prof. Dr. Haydar Baş Hz. Zeynep ve Hz. Masume eserinden)
Yahya b. Hasan Hüseynî Abidilî-yi A'recî, "Zeyneblerin Haberleri" adlı eserde şöyle yazar: "Hz. Zeyneb (s.a.) Mısır'da vefat etti."
Başka kaynaklar ise, Hz. Zeyneb'in (s.a.) kabrinin Şam'da olduğunu yazmışlardır.
Dr. Şehidî, "Hz. Fâtımatü'z-Zehra'nın (s.a.) Hayatı" kitabında Hz. Zeyneb'in mezarının Medine, Şam ve Mısır şehirlerinden birinde olduğunu yazmıştır.
Hz. Zeyneb'in (s.a.) kabrinin Mısır'da olduğunu söyleyenlerse şöyle yazar:
"Kerbela hadisesinden geriye kalan kervan Şam'dan Medine'ye dönerken Medine'nin genel atmosferi bozuldu. Medine Valisi, Yezid'e bir mektup yolladı, Medine'de meydana gelen durumu ve Hz. Zeyneb'in (s.a.) halkın uyanması ve direnmesindeki rolünü Yezid'e açıkladı.
Yezid cevap olarak ondan Hz. Zeyneb'i (s.a.) Medine'den çıkarmasını söyledi. Medine Valisi, Hz. Zeyneb'in (s.a.) Medine'den çıkarılması hususunda kararlıydı.
Neticede Hz. Zeyneb (s.a.) Medine'den Mısır'a hicret etti ve Mısır Valisi ile Mısır halkından büyük bir grup tarafından karşılandı. Hz. Zeyneb (s.a.) yaklaşık bir yıl geçtikten sonra Hicrî 63. yılın 15. Recebinde akşam vakti vefat etti."
Hz. Zeyneb'in (s.a.) kabrinin Şam'da olduğunu söyleyenler ise Medine Valisi'nin Hz. Zeyneb'i (s.a.) Medine'den çıkarmaya ve O'nu sürgüne göndermeye teşebbüs ettiğini ve neticede Hz. Zeyneb'in (s.a.) Şam'a gittiğini naklederek başka bir hususu aktarmışlardır:
"Yezid taraftarınca Hicrî 62. yılda Medine'de Hürre Hadisesi gerçekleşince ve Medine halkı yağmalanıp öldürülünce, Abdullah b. Ca'fer eşi Hz. Zeyneb'in (s.a.) rahatsızlığının yeniden başlamaması ve kendisinin bir miktar gam ve hüznünün azalması için ve buna ek olarak Medine'de yaygınlaşmış veba ve taun hastalığından güvende olması için Hz. Zeyneb (s.a.) ile Şam'da bulunan bir bölgeye gittiler ve oraya yerleştiler.
Hz. Zeyneb (s.a.) hastalanınca ve o diyarda dünyadan göçünceye kadar orada kaldılar. Zeyneb-i Kübra'dan (s.a.) sonra Hz. Ali'nin (a.s.) Hz. Fâtıma'dan (s.a.) olmayan ve adı Zeyneb-i Sugra olan Ümmü Gülsüm adındaki kızı Zeyneb-i Kübra olarak meşhur oldu ve Mısır'a gitti."
Hz. Zeyneb'in kabri hakkında en güvenilir kaynak
el-Kazvinî'ye göre; bu konudaki en güvenilir bilgi, yukarıda verdiğimiz "Ahbar-u Zeynebat" adlı eserdeki ifadelerdir. Yani Hz. Zeyneb'in kabri Mısır'dadır.
"Hz. Zeyneb Hicret'in 61. yılının Rebiülevvel ayında yanındaki esirlerle beraber Medine'ye ulaştı. Burada Yezid'in Medine Valisi Amr b. Said el-Eşdak ile arasında tartışmalar oldu. Muhtemelen bu tartışmaların sebebi, Hz. Zeyneb'in Medine halkını İmam Hüseyin'in intikamını almaya teşvik etmiş olmasındandır."
Vali Amr, durumu Yezid'e haber verdi ve Zeyneb'i Medine'den uzaklaştırmasını tavsiye etti. Yezid de bu tavsiyeye uyarak Hz. Zeyneb'in Medine'den ayrılıp dilediği yere gitmesini söyledi.
Bunun üzerine Hz. Zeyneb, Hâşimoğulları'nın hanımlarından İmam Hüseyin'in kızı Fâtıma ve onun kız kardeşi Sükeyne ile birlikte Medine'den ayrıldı.
Aynı yılın Şaban ayında Kahire'ye ulaştılar. Kahire'de kendilerini şehrin valisi ve ileri gelenleri karşıladılar. Hz. Zeyneb'e kardeşinin şehâdeti dolayısıyla taziyelerini sunduklarında, orada bulunan herkes ağladı.
Daha sonra Mısır Valisi Mesleme b. Muhalled Hz. Zeyneb'i, Hamraü'l-Kasva olarak bilinen mıntıkadaki evinde misafir etti.
Hz. Zeyneb, Mesleme'nin evinin kendisine ayrılan özel bir odasında, on bir ay on beş gün kalmış, Hicret'in 62. yılında, 15 Receb Pazar günü hayata gözlerini yummuştur. Nasıl vefat ettiği konusunda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
Pâk bedeni orada bulunan mescide teşyi edilmiş, cenaze namazı Mesleme ibn-i Muhalled tarafından bir grup insanla kıldırılmıştır. Vasiyeti üzerine vefat ettiği eve defnedilmiştir." (Prof. Dr. Haydar Baş Hz. Zeynep ve Hz. Masume eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.