AKP'den yeni anayasa açıklaması
Çelik, "Devlet teşkilatına dair, milletin geleceğine dair en temel kanun olduğu için Meclisten onay alınsa bile tabii ki milletin onayı her zaman gereklidir ve nihaidir. Bunu hem Cumhur İttifakı olarak söyledik, hem Meclis Başkanımız da ifade etti. İlk karar verici de millettir, son karar verici de millettir. Meclisten millet adına bu karar verilse bile, bu kadar büyük çerçeveli, Türkiye Yüzyılı'nın ana yazılımını oluşturacak yeni anayasa sürecinde tabii ki milletin onayını her zaman arayacağız." dedi.
Anadolu Ajansı





AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Terörsüz Türkiye' hedefine ulaşıldığı zaman provokasyonları yapanların ve onların arkasında bu provokasyonlar vasıtasıyla vekalet savaşları yürütmek isteyenlerin bütün zemini ortadan kalkacak." dedi.
Çelik, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) Toplantısı'na ilişkin, parti genel merkezi önünde açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor'un Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecine ilişkin açıklamalarına ilişkin soru üzerine Çelik, "Raportör 'Avrupa Birliği'ne giden yol Silivri'den başlıyor. Baykar'dan başlamıyor' demiş. Bu raportörlerin tabii yazdığı raporlardan da görüyoruz ki bunlar adrese teslim, birtakım köşe yazılarını bir araya getirerek birtakım raporlar yazıyorlar." ifadelerini kullandı.
Bunların gerçeklikle hiçbir ilgisinin bulunmadığını vurgulayan Çelik, "Raportörlerin hepsi artık retorik raportörü haline gelmiş. Şimdi bu raportörü alın, Avrupa Birliği'nin herhangi bir mekanizmasında güvenlikten sorumlu bir konuma getirin. Dünyada ilk ziyaret edeceği yer Baykar'dır, Avrupa'nın güvenliği açısından." diye konuştu.
CHP Grup Başkanı Ali Mahir Başarır'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik sözlerine ilişkin soru üzerine Çelik, şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı, partimize karşı kullandıkları çirkin ifadeler, içinde bulundukları durumu örtbas etmekle ilgili ifadelerdir. Olayın başından beri bugün gerek kurultay meselesinde gerekse İstanbul'da yürüyen yolsuzluk soruşturması çerçevesindeki iddiaların tamamı CHP'lilerin CHP'lilere karşı getirdiği iddialardır. Yani AK Parti'liler gidip de Cumhuriyet Halk Partisi kurultayıyla ilgili iddiaları dile getirmediler. Mahkeme süreci de dahil olmak üzere bu CHP'liler tarafından dile getirildi. Bugün de itirafçı olanlardan tutun da bu yolsuzluk soruşturmasıyla ilgili olarak ortaya çıkanlarla ilgili konuşanların hepsi Cumhuriyet Halk Partililerdir."
"Özgür Özel yönetiminin dış politika yazılımında problem var"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimle iş başına gelen, dünyadaki en tecrübeli lider olduğunu vurgulayan Çelik, şunları ifade etti:
"Uluslararası kriz olduğu zaman 'Türkiye'de devletin başında kimi görmek istersiniz' sorusuna bütün parti aidiyetlerinden bağımsız olarak açık ara ve en yüksek şekilde Cumhurbaşkanımız işaret edilmektedir. Sayın Özel'in yürüttüğü herhangi bir diplomatik süreç olmadı bugüne kadar. Herhangi bir uluslararası krizi yönetmedi. Sayın Özel'in yönetmeye çalıştığı tek kriz, Cumhuriyet Halk Partisi kurultayıyla ilgili gündeme gelen iddialarla ilgili kriz, o da yönetilemiyor. 'Bugün İsrail'in İran'a saldırısı karşısında İran'ın Türkiye için bir nükleer tehdit olabileceği', dolayısıyla bunu bu şekilde ifade ederek sanki bu saldırı iyi oldu gibisinden dolaylı ifadelerle yazı yazanlar CHP'liler. Sayın Özgür Özel yönetiminin dış politika yazılımında problem var. Dış politika yazılımındaki problemleri sürekli olarak AK Parti'ye dönük aplikasyon yükleyerek sistemde gidermeye çalışıyor. Yok, sistem sürekli olarak arıza veriyor."
Çelik, bölgede yaşanan gelişmelere karşı ana muhalefetin yapması gerekenin, iç cephenin güçlendirilmesine katkı sağlamak olduğuna işaret ederek, "Biz, açık ve net bir şekilde bu son olayda da İran'ın güvenliğini, milli egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklediğimizi ifade ediyoruz. Bunu yok etmeye dönük her saldırıyı da kınadığımızı zaten ifade ettik. Tutumumuz açık ve nettir." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yürütülen diplomasinin kıymetinin dünyada herkes tarafından bilindiğini belirten Çelik, "Türkiye'de de herkes kıymetini biliyor. Cumhuriyet Halk Partisi yönetimi hariç. Cumhuriyet Halk Partisine gönül vermiş, destek veren vatandaşlarımızın da bunu takdir ettiğini biz çok iyi biliyoruz." ifadelerini kullandı.
"Amaçları net görüyoruz ve takip ediyoruz"
"Şam'da bir terör saldırısı gerçekleşti ve DEAŞ'ın gerçekleştirdiği öğrenildi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz' Öte yandan MHP lideri Bahçeli'nin de işaret ettiği gibi tüm bu yaşananlar, 'Terörsüz Türkiye' sürecini baltalamaya yönelik bir eylem olarak değerlendirilebilir mi'" sorusu üzerine Çelik, Şam'da kiliseye yapılan saldırıyla gerçekleştirilen terör eylemini bir kere daha en güçlü şekilde kınadıklarını, lanetlediklerini söyledi.
Çelik, "Bu, DEAŞ tarafından yapıldığı söylendi ama bu meseleleri noktasal olarak 'şu adres yaptı' diye tabii konuşmanın bir değeri var. Ama denklem açısından, şu anda bölgedeki aktif gündem açısından baktığında başka birtakım mücadelelerin devamı olarak bunu okumak da mümkün. Onu da görüyoruz zaten." dedi.
Orada DEAŞ, PKK, SDG'nin olduğunu, başka unsurların bulunduğunu hatırlatan Çelik, bu etiketlerin arkasında da bunları yönetmeye çalışan başka güç denklemleri olduğuna dikkati çekti.
Çelik, o örgütlerin hareketlerini ve arkasında onları yönetmeye, onlarla ideolojik, herhangi bir şekilde stratejik bağı olmasa da başka denklemler kurmaya çalışan birtakım yaklaşımları gördüklerini belirterek, "Arkasındaki hem politik oyunu görüyoruz hem de Suriye'nin güvenliğine dönük ortaya çıkarılmaya çalışılan kaostan ne elde edilmeye çalışıldığını görüyoruz. Bunu en yakın bir şekilde takip ettiğimizi ifade etmek isterim. Yani böyle bir dönemde Hristiyanlara dönük bu saldırının cephedeki unsurlarını gördüğümüz gibi arkasındaki amaçları da net bir şekilde görüyoruz ve takip ediyoruz." diye konuştu.
"Oyunları bozmanın yolu "Terörsüz Türkiye" hedefine ulaşmaktır"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, "Terörsüz Türkiye" sürecinin her aşamasında stratejik yönlendirmelerle ve müdahalelerle sürecin hedefine ulaşması için son derece kıymetli açıklamalar yaptığını anımsatan Çelik, şunları kaydetti:
"Bu son açıklaması da yine çok kıymetlidir. 'Terörsüz Türkiye' sürecinin, terörsüz bölge sürecine bir ilham kaynağı olacağı ve olumlu anlamda bölge halklarının lehine bir denklemi oluşturabileceği de görüldüğünde, bölgeye dönük olarak daha çok vahşet, daha çok gözyaşı ve kan vadedenlerin 'Terörsüz Türkiye' sürecini baltalamak üzere aktif olduklarını biliyoruz. Aktif tutum içerisinde olduklarını biliyoruz. Perde gerisinde bunların yapmaya çalıştığı provokasyonlarla mücadelemiz devam ediyor. Bunların yapmaya, akamete uğratmaya çalıştığı süreçlerle ilgili olarak da arka planda bu mücadele devam ederken, yapmamız gereken en önemli şey, bütün bu oyunları bozmanın yolu 'Terörsüz Türkiye' hedefine ulaşmaktır. 'Terörsüz Türkiye' hedefine ulaşıldığı zaman tek tek bu provokasyonları yapanların ve onların arkasında bu provokasyonlar vasıtasıyla vekalet savaşları yürütmek isteyenlerin bütün zemini ortadan kalkacaktır."
Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un ifadelerinin hatırlatıldığı Çelik, "Yani devlet teşkilatına dair, milletin geleceğine dair en temel kanun olduğu için Meclisten onay alınsa bile tabii ki milletin onayı her zaman gereklidir ve nihaidir. Bunu hem Cumhur İttifakı olarak söyledik, hem Meclis Başkanımız da ifade etti. İlk karar verici de millettir, son karar verici de millettir. Meclisten millet adına bu karar verilse bile, bu kadar büyük çerçeveli, Türkiye Yüzyılı'nın ana yazılımını oluşturacak yeni anayasa sürecinde tabii ki milletin onayını her zaman arayacağız." ifadelerini kullandı.