İdlib çevresinde bulunan Türkiye silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ait 12 gözlem nokrasının 3'ü hâlihazırda Suriye hükümet güçleri tarafından kuşatılmış durumda.
TSK unsurlarıyla Suriye ordusu arasında Rus askerleri tampon oluşturmasalar bugüne kadar çatışmanın çıkmaması mümkün olmazdı.
Hemen her gün bölgeden Suriye ordusunun bir köy ya da kasabanın kontrolünü daha sağladığı yönünde haberler geliyor.
İdlib adım adım Rusya'nın desteğini arkasına almış Suriye ordusunun eline geçiyor, bu kaçınılmaz.
Fakat son yaşanan hadiseyi sıradan bir hadise olarak yorumlamak mümkün değil.
Türkiye'nin İblib çevresindeki gözlem noktalarına askeri sevkiyat yapmak için yola çıkan ve takip edeceği güzergâhın koordinatları Rusya'ya bildirilen TSK konvoyu, Suriye ordusuna ait topçu saldırılarının hedefi oldu.
Saldırıda 5 askerimiz ve bir sivil personel şehit oldu, 7 askerimiz de yaralandı. Öncelikle şehitlerimize rahmet, yaralı askerlerimize de acil şifalar diliyorum.
Rastgele bir saldırı değil…
Her şey bir kenara bu saldırı sıradan bir saldırı değil, Türkiye'ye verilmiş bir İdlib mesajıdır.
Zira Türkiye'nin askeri intikalden haberdar ettiği Rusya yeşil ışık yakmasa böyle bir saldırının yaşanması mümkün olmazdı. Henüz resmi olarak teyit edilmedi, ancak Türkiye'nin bölgedeki gözlem noktalarının yanı sıra yeni bazı stratejik noktalara da konuşlanmak için adımlar attığı ifade ediliyor.
Suriye sınırları dâhilinde yaşanan birçok gelişmeden bizlerin haberi olmasa da böylesi hiçbir plan ve hamle Rusya'nın gözünden kaçmaz.
Eğer bu iddialar doğruysa, o zaman Rusya'nın Suriye ordusu üzerinden Türkiye'ye bir mesaj verdiğini görmek gerekiyor.
Nedir bu mesaj?
'İdlib'de Türk askeri istemiyoruz. Mevcut gözlem noktalarını istemiyoruz, yenileri ise savaş çıkarır' mesajıdır.
Rusya aradan çıkmaz
Ukrayna'ya uçmadan önce Atatürk Havalimanı'nda dün açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib'deki son yaşananlar bağlamında yaptığı açıklamada, 'Bizim muhatabımız rejimdir. Rusya araya girmesin' dese de, Rusya krize müdahil olduğu günden bu yana Suriye'de muhatap olunan hâkim güç Rusya'dır. Dolayısıyla da Türkiye 'aradan çık' dediği için Rusya aradan çıkmayacaktır.
Bıçak kemiğe dayanmış durumda
İdlib'de artık ne Türkiye'nin ne Rusya'nın ne de Suriye'nin manevra alanı kalmıştır. Neredeyse her noktada rakip güçler burun buruna konuşlanmış durumda. Buradaki bir inatlaşma daha da derinleşirse sıcak çatışma yaşanması içten bile değildir.
İdlib'de bıçak kemiğe dayanmış durumda bir vaziyet ortada olduğundan hangi taraftan gelirse gelsin atılacak radikal bir adımın bedeli herkes için ağır sonuçlar doğurabilecektir.
Bin düşünüp bir adım atılmalı
Bugüne kadar Suriye'de vekâlet savaşları yürütüldü. Vekillerin kullanıldığı savaşın da şüphesiz bedeli ağırdır, ancak sıcak bir savaşın ekonomik bedeli vekâlet savaşının yüzlerce katı olacağı gibi, ödenecek tek bedel de bu olmayacaktır. Dolayısıyla artık Suriye'nin geleceği için ve elbette Türkiye'nin geleceği ve güvenliği için krizin sağlam bir kazığa bağlanma zamanı gelmiştir.
Bu bağlamda Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, önümüzdeki günlerde Putin ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında bir görüşme olabileceğini açıkladı. Bu görüşme bu açıdan çok çok önemli.
Bazen krizlerde gerilimin doruğa çıktığı zamanlar artırdıkları risklerin yanında çözüme de yaklaştırabilir tarafları.
Bence İdlib'de artan tansiyon, bugüne kadar başta Türkiye olmak üzere tarafların uzak durdukları çözüme yaklaştırma potansiyelini de barındırıyor.
TSK unsurlarıyla Suriye ordusu arasında Rus askerleri tampon oluşturmasalar bugüne kadar çatışmanın çıkmaması mümkün olmazdı.
Hemen her gün bölgeden Suriye ordusunun bir köy ya da kasabanın kontrolünü daha sağladığı yönünde haberler geliyor.
İdlib adım adım Rusya'nın desteğini arkasına almış Suriye ordusunun eline geçiyor, bu kaçınılmaz.
Fakat son yaşanan hadiseyi sıradan bir hadise olarak yorumlamak mümkün değil.
Türkiye'nin İblib çevresindeki gözlem noktalarına askeri sevkiyat yapmak için yola çıkan ve takip edeceği güzergâhın koordinatları Rusya'ya bildirilen TSK konvoyu, Suriye ordusuna ait topçu saldırılarının hedefi oldu.
Saldırıda 5 askerimiz ve bir sivil personel şehit oldu, 7 askerimiz de yaralandı. Öncelikle şehitlerimize rahmet, yaralı askerlerimize de acil şifalar diliyorum.
Rastgele bir saldırı değil…
Her şey bir kenara bu saldırı sıradan bir saldırı değil, Türkiye'ye verilmiş bir İdlib mesajıdır.
Zira Türkiye'nin askeri intikalden haberdar ettiği Rusya yeşil ışık yakmasa böyle bir saldırının yaşanması mümkün olmazdı. Henüz resmi olarak teyit edilmedi, ancak Türkiye'nin bölgedeki gözlem noktalarının yanı sıra yeni bazı stratejik noktalara da konuşlanmak için adımlar attığı ifade ediliyor.
Suriye sınırları dâhilinde yaşanan birçok gelişmeden bizlerin haberi olmasa da böylesi hiçbir plan ve hamle Rusya'nın gözünden kaçmaz.
Eğer bu iddialar doğruysa, o zaman Rusya'nın Suriye ordusu üzerinden Türkiye'ye bir mesaj verdiğini görmek gerekiyor.
Nedir bu mesaj?
'İdlib'de Türk askeri istemiyoruz. Mevcut gözlem noktalarını istemiyoruz, yenileri ise savaş çıkarır' mesajıdır.
Rusya aradan çıkmaz
Ukrayna'ya uçmadan önce Atatürk Havalimanı'nda dün açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib'deki son yaşananlar bağlamında yaptığı açıklamada, 'Bizim muhatabımız rejimdir. Rusya araya girmesin' dese de, Rusya krize müdahil olduğu günden bu yana Suriye'de muhatap olunan hâkim güç Rusya'dır. Dolayısıyla da Türkiye 'aradan çık' dediği için Rusya aradan çıkmayacaktır.
Bıçak kemiğe dayanmış durumda
İdlib'de artık ne Türkiye'nin ne Rusya'nın ne de Suriye'nin manevra alanı kalmıştır. Neredeyse her noktada rakip güçler burun buruna konuşlanmış durumda. Buradaki bir inatlaşma daha da derinleşirse sıcak çatışma yaşanması içten bile değildir.
İdlib'de bıçak kemiğe dayanmış durumda bir vaziyet ortada olduğundan hangi taraftan gelirse gelsin atılacak radikal bir adımın bedeli herkes için ağır sonuçlar doğurabilecektir.
Bin düşünüp bir adım atılmalı
Bugüne kadar Suriye'de vekâlet savaşları yürütüldü. Vekillerin kullanıldığı savaşın da şüphesiz bedeli ağırdır, ancak sıcak bir savaşın ekonomik bedeli vekâlet savaşının yüzlerce katı olacağı gibi, ödenecek tek bedel de bu olmayacaktır. Dolayısıyla artık Suriye'nin geleceği için ve elbette Türkiye'nin geleceği ve güvenliği için krizin sağlam bir kazığa bağlanma zamanı gelmiştir.
Bu bağlamda Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, önümüzdeki günlerde Putin ile Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında bir görüşme olabileceğini açıkladı. Bu görüşme bu açıdan çok çok önemli.
Bazen krizlerde gerilimin doruğa çıktığı zamanlar artırdıkları risklerin yanında çözüme de yaklaştırabilir tarafları.
Bence İdlib'de artan tansiyon, bugüne kadar başta Türkiye olmak üzere tarafların uzak durdukları çözüme yaklaştırma potansiyelini de barındırıyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023