logo
19 NİSAN 2024

İdlib'de süreç işliyor

Suriye'de hükümet karşıtı muhaliflerin son kalesi İdlib'de Türkiye'nin girişimi ile hayata geçirilen silahsızlanma bölgesindeki tüm ağır silahlar çıkarıldı. Silahtan arındırılmış bölgede Türk ve Rus askerlerinin ortaklaşa gerçekleştireceği devriye görevi ise hafta başı başlayacak
13.10.2018 00:00:00
İdlib'de süreç işliyor
İdlib'de süreç işliyor
HABER MERKEZİ
 
Suriye hükümeti, ülkede isyanların başladığı ilk kent olan Dera'da kontrolü Temmuz ayında sağlayınca, ülkede muhaliflerin kontrolündeki son kent olarak İdlib geriye kalmıştı. Son iki yıllık dönemde Suriye ordusunun kontrolü sağladığı yerlerden kaçan sivil ve muhaliflerin gelişiyle nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib, 'Küçük Suriye' diye adlandırılıyordu.

Suriye hükümeti ve Rusya güçlerinin Ağustos ayında operasyona hazırlandığı İdlib'de insani bir dram yaşanmaması için harekete geçen Türkiye, 7 Eylül'de İran'ın başkenti Tahran'da yapılan üçlü zirvenin ardından 17 Eylül'de Rusya'nın Soçi kentinde diplomasi trafiğini sonuçlandırdı.

Soçi'de yapılan zirvede Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İdlib'de muhalifler ile hükümet birlikleri arasında 15 kilometrelik silahtan arındırılmış bölge kurulması mutabakatına vardı. İmza altına alınan mutabakat kapsamında hükümet ve muhalif güçler arasındaki cephe hatları arasındaki 15 kilometrelik bölgelerde ağır silahların çıkarılması kararlaştırıldı. Bu kararın ardından İdlib kırsalına yönelik hava saldırıları sona erdi, karadan yapılan saldırılar da en düşük seviyeye indi. Mutabakatın ardından tansiyonun düştüğü kentte insanlar rahat nefes almaya başlarken, saldırılar nedeniyle köy ve kasabalarını terk edenler de yeniden evlerine döndü.
 
Ağır silahlar cepheden çekildi
 
17 Eylül'de varılan ve sivilleri mutlu eden mutabakat; ilk etapta İdlib'deki silahlı güçler arasında ise görüş ayrılığına yol açtı. Kentin önemli bölümünde söz sahibi olan Heyeti Tahriri Şam (HTŞ), radikal görüşleri ile ön plana çıkan Ceyş El İzze ve bazı küçük gruplar, mutabakat zaptına uymayacaklarını dile getirdi.

Ancak, aradan geçen süre içerisinde üye sayısı ve etki alanı ile ön plana çıkan Ahrar'uş Şam ve Feylak Şam'ın da aralarında olduğu 16 grubun bir araya gelmesiyle kurulan Ulusal Kurtuluş Cephesi ve diğer ılımlı muhaliflerin mutabakata uyacaklarını ilan etmesi ve yine sivillerin baskısıyla HTŞ ile Ceyş El İzze geri adım atmak zorunda kaldı. Bu gelişmelerin ardından 10 Ekim tarihinde cephe hattındaki tüm ağır silahlar silahsızlanma bölgesinden çıkarılmış oldu.

Ağır silahların çıkarıldığı cephe hatlarında artık sadece muhalif güçler hafif silahları ile nöbet tutuyor. Ağır silahların çıkarılmasının ardından muhalifler, olası bir saldırıya karşı cephe hatlarını güçlendiriyor. Mevcut cephe hatlarında ağır silahların çıkarılmasının ardından toprak setler oluşturan muhalifler, gözetleme yaptıkları alanların çevresini de kum torbaları ile güçlendirdi. 
 
Pazartesi ortak devriyeler başlıyor
 
15 Ekim'den (yarın) itibaren Türk ve Rus askerleri güvenliği sağlama, mutabakatın ihlalini engelleme amacıyla silahtan arındırılmış bölgede devriye görevi yapacak. Bu tarihten önce ise Astana mutabakatı kapsamında garantör ülke Türkiye'nin kurduğu 12 gözlem noktasında 'Gerginliği Azaltma Kontrol Gücü' olarak İdlib'de bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) birlikleri, silahtan arındırılmış bölgedeki gelişmeleri devriye görevi öncesi drone ile sürekli olarak gökyüzünden kontrol ediyor.

Drone görüntüleri ile TSK birlikleri, cephe hatlarındaki hareketlilik ve ağır silahların tahliyesini adım adım takip etti. TSK birlikleri zırhlı araçlarla devriye görevi yapacağı güzergahı, gökyüzünden drone ve insansız hava araçları ile sürekli izleyecek.
 
HTŞ, İdlib'de tasfiye edilecek
 
Öte yandan, Türkiye ve neredeyse tüm dünyanın varlığından rahatsızlığını sürekli dile getirdiği HTŞ ise adım adım kırsal bölgelerden çıkarılarak İdlib şehir merkezine sıkıştırılıyor. Son süreçte Ulusal Kurtuluş Cephesi bileşenlerinden Nureddin Zengi ile Feylaş Şam grupları, özellikle Halep'in batısındaki bölgelerde bulunan HTŞ unsurlarını aralarında çıkan çatışma sonrası uzaklaştırdı. Halep'in batısındaki bölgelerden çekilen HTŞ üyeleri, örgütün merkezi konumundaki İdlib'e çekilmek zorunda kaldı. Yaşanan bu gelişme sonrası, Ulusal Kurtuluş Cephesi bileşenleri kırsal bölgelerdeki HTŞ unsurlarını benzer yöntemler ile püskürterek İdlib şehir merkezinde sıkıştırmayı hedefliyor. Cisr Eş Şuğur ilçesinin de Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin düzenleyeceği operasyon ile HTŞ'den arındırılması hedefleniyor. Zamana yayılarak yapılacak bu uygulama sonunda HTŞ'nin sadece İdlib kent merkezine sıkıştırılması ve burada da uluslararası baskı, ılımlı muhalefeti benimseyen siviller ve örgüt içerisinde başlaması beklenen çözülmemeler ile radikal görüşte olanların tasfiyesi amaçlanıyor.
 
Radikaller Hurrasuddin etrafında toplanıyor
 
İdlib'de Heyeti Tahriri Şam (HTŞ) dışında, sayısal gücü az olsa da, radikal görüşleri ile ön plana çıkan El Kaide ile doğrudan bağlantılı Hurrasuddin örgütü kenti bekleyen tehlike olarak görülüyor. İdlib ile ilgili kararın Suriyelilerin dışında alınmasına tepki gösterenler ile HTŞ'nin geri adım atmasını hazmedemeyen radikallerin yeni adresi Hurrasuddin oldu.

Muhalif grupların mutabakata bağlı olarak ağır silahlarını çekmesi, radikallerin de sahadaki aktörlerin arasından çıkarılacak olmasını eleştirerek taban kazanmaya çalışması, ilerleyen günlerde Hurrasuddin isminin daha fazla duyulacağının sinyali olarak yorumlanıyor. Bu örgütün, İdlib ve çevresinde DEAŞ terör örgütünün uyuyan hücrelerini de aktif hale getirip bünyesine katarak güçlenmeyi hedeflediği de konuşulan senaryolar arasında yer alıyor.
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'

Deprem sonrası heyelan yolu kapattı

Tokat'ın Sulusaray ilçesi ile Buğdaylı köyü yolunda yaşanan deprem sonrası heyelan meydana geldi.
18.04.2024 23:58:00 / Güncelleme: 19.04.2024 00:01:12
İhlas Haber Ajansı
Deprem sonrası heyelan yolu kapattı
Deprem sonrası heyelan yolu kapattı
Heyelan yolu kısmen araç ulaşımına kapattı. İhlas Haber Ajansı muhabirleri gerçekleşen heyelanı kayıt altına alırken artçı bir deprem yaşandı.

Artçı depremle birlikte yeniden yamaçtan kayalar düştü.



Muhabirler bu anları anbean kaydetti.

Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi

Eyüpsultan'da yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlunun karıştığı kaza sonucu Oğuz Murat Aci'nın hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturmada anne ile oğlu havalimanına götürdüğü iddia edilen çalışanın tahliyesine karar verildi.
18.04.2024 23:27:00
İhlas Haber Ajansı
Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi
Eylem Tok ile oğlunu havalimanına götürdüğü iddia edilen şüpheli tahliye edildi
Eyüpsultan'da 1 Mart 2024'de yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu T.C.'nin karıştığı trafik kazası sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci'nin hayatını kaybetmesine ve anne oğulun ABD'ye kaçmasına ilişkin soruşturma sürüyor.

Anne ile oğulu havalimanına götüren çalışana tahliye

Soruşturma çerçevesinde baba Bülent Cihantimur'un şirketinde reklam-pazarlama bölümünde çalışan ve olay günü şüpheli Eylem Tok ile suça sürüklenen çocuk T.C.'yi havalimanına götürdüğü iddiasıyla tutuklanan şüpheli Ayşe Ceren S., İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği'nce tahliye edildi.

Olayın geçmişi

Eyüpsultan'da 1 Mart 2024'de iddiaya göre yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu T.C., saat 23.50 sıralarında 34 EEG 06 plakalı araçla seyir halindeyken yol kenarında arıza nedeniyle park halinde bulunan 3 adet ATV tipi araca çarpmış, kaza sonucu 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybederken orada bulunan diğer kişiler yaralanmıştı. Kazanın ardından polis ekiplerinden önce olay yerine gelen anne Eylem Tok, oğlu T.C.'yi olay yerinden kaçırmış, ekiplerce yapılan incelemeler sonucunda anne ile oğlunun ertesi gün saat 03.50 sıralarında havalimanından Mısır'a çıkış yaptıkları tespit edilmişti.

Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma çerçevesinde ise aynı gün şüpheli Eylem Tok hakkında 'suçluyu kayırma' suçundan, şüpheli T.C. hakkında 'bir kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak' suçundan tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılırken, kırmızı bülten çıkarılması da talep edilmişti. Soruşturma çerçevesinde daha sonra şüphelilerin ABD'ye kaçtıkları ortaya çıkmıştı ve iade talebinde bulunulduğu da öğrenilmişti. Ayrıca baba Bülent Cihantimur'a 'yurt dışına çıkış yasağı' ve 'imza atma' şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmıştı.

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları, genellikle kaya, kılavuz delme, kompakt ve sıkı, kumlu ve kılıf gibi dayanıklı ve sağlam zemin türleridir. Bu zeminlerde inşa edilen binalar, depremlere karşı daha dirençli olabilir ve daha az hasar görebilirler.
18.04.2024 22:14:00
Ahmet Turan Yiğit
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem, dünyanın birçok yerinde ciddi yıkımlara ve can kayıplarına neden olan doğal felaketlerden biri. Deprem kuşağı ülkesi olan Türkiye ise iki günden bu yana Tokat'ta peş peşe yaşanan depremler nedeniyle yine diken üstünde.

Depremin neden olduğu yıkımın önüne geçmek için yapı mühendisliğinin imkanlarınından yararlanmak kadar, bina yapımı için zemin seçimi de o kadar önemli.

Mühendislik biliminin imkanları ile bugün dünyada 9'un üstündeki depremlere dayanıklı yapılar üretmek mümkün. Ancak yarattığı maliyet nedeniyle özellikle az gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde bu tür yapıların yeterli sayıda üretilmesi mevcut ekonomi modellerle imkansız gibi görünüyor.

Depremlerin etkilerini azaltmanın en önemli yollarından biri, binaların güvenli zeminler üzerine inşa edilmesi.

Yapıların inşa edileceği alanların zemin analizi ve mühendislik değerlendirmeleri dikkate alınmalı.

Peki deprem riskine karşı en dayanıklı zemin yapıları hangileri?

Kaya Zeminler

Kaya zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Kaya zemine sahip olan bölgelerde yapılan binalar, doğal olarak daha sağlam bir temele otururlar ve depremlere karşı daha dirençli olabilirler. Kaya zeminler, binaların sallanmasını ve yer değiştirmesini en aza indirerek deprem etkilerini absorbe ederler.

Kılavuz Delme Zeminleri

Kılavuz delme zeminleri, yüksek mukavemetli kaya katmanlarının altında bulunan ve mühendislik teknikleri kullanılarak oluşturulan özel zemin yapılarıdır. Bu tür zeminler, depremlere karşı dayanıklı olmalarıyla bilinirler. Kılavuz delme zeminleri, yapıların sismik hareketlere karşı daha iyi direnç göstermesine yardımcı olur.

Kompakt ve Sıkı Zeminler

Kompakt ve sıkı zeminler, deprem riskinin düşük olduğu diğer bir zemin türüdür. Bu zeminler, genellikle sıkıştırılmış kum, çakıl veya sert toprak gibi malzemelerden oluşur. Bu tür zeminler, depremlerde yapıların hareketini azaltabilir ve yapıların sabit kalmasına yardımcı olabilir.

Kumlu ve Kılıf Zeminler

Kumlu ve kılıf zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Bu tür zeminler genellikle kum, çakıl ve kil karışımından oluşur. Kumlu ve kılıf zeminler, deprem sırasında suyun çıkarılması veya eklenmesiyle sıkıştırılabilecek esnek malzemelerdir. Bu özellikleri, deprem sırasında yapıların zarar görmesini azaltabilir.



Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi

Tokat'ta meydana gelen deprem nedeniyle il genelinde okullarda eğitime 1 gün ara verildi.
18.04.2024 21:34:00 / Güncelleme: 18.04.2024 21:39:10
Haber Merkezi
Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi
Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi
Tokat Valiliğinden yapılan açıklamada, deprem dolayısıyla il genelinde okullarda Cuma günü eğitim ve öğretime ara verildiği duyuruldu.

Öte yandan evlerine girmekte çekinen vatandaşların spor salonlarında misafir edileceği belirtildi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.