İhtiyacı olmadan dilenen, ateş yemiştir
İmam Sâdık (a.s)'ın huzurunda idim, aniden bir kadın gelerek şöyle dedi: "Ey Resûlullah'ın oğlu! Çocuğum öldü! Onun üzerine bir örtü çekerek yardımda bulunmanız için huzurunuza geldim."
İmam (a.s) şöyle buyurdu: "Belki de çocuğun ölmemiştir, şimdi kalk evine git, guslet, iki rekât namaz kıl ve Allah'a, 'Ey bu çocuğu yoktan var edip bana bağışlayan! Bağışını bana yenile' diye dua et ve çocuğunu hareket ettir ve bu olayı kimseye söyleme."
Kadın hemen eve dönüp İmam (a.s)'ın emrine uygun olarak amel edince aniden çocuk dirildi ve ağlamaya başladı.
(Bihar, c.47, s.79).
Abdu'l-a'la şöyle diyor:
Medine yolu üzerinde İmam Sâdık (a.s)'la karşılaştım. Çok sıcak bir gündü. İmam (a.s)'a arz ettim ki: "Fedan olayım! Allah nezdindeki o yüce makamına ve Resûlullah (s.a.a) ile olan yakınlığına rağmen neden bu sıcakta kendini böyle zahmete düşürüyorsun?"
İmam (a.s) cevaben şöyle buyurdular: "Ey Abdu'la'la! Ben senin gibilere muhtaç olmamak ve rızk elde etmek için (günün bu saatinde) dışarıya çıktım."
(Bihar, c.47, s.55).
Bir gün Peygamber (s.a.a) ashabına, "Benimle biat etmek istemiyor musunuz?" diye sordular.
Ashab, "Ya Resûlallah! Seninle biat etmeye hazırız" dediler.
Peygamber (s.a.a), "Benimle halktan bir şey istemeyeceğinize dair biat ediniz" buyurdu.
Bu olaydan sonra Peygamber (s.a.a)'in ashabı o kadar dikkatli davranıyorlardı ki, eğer onlardan biri bir binek üzerinde olup da elinden kırbaç yere düşmüş olsaydı, kendisi bineğinden aşağı inip onu götürür ve kimseye onu bana ver demezdi.
İmam Sâdık (a.s) şöyle buyuruyor: "Bizim taraftarlarımız kimseden bir şey istemezler. Kim ihtiyacı olmadan dilenirse, adeta şarap içmektedir."
Uddet'ud-Dai kitabında ise şöyle nakledilmiştir: "... adeta ateş yemektedir."
(Bihar, c.96, s.158).