İKÖ toplantısı fos çıktı?

İsrail-Arap savaşının üzerinden iki yıl geçmişti. Takvimler 1969 yılının ağustos ayının 21'ini gösteriyordu.'Church of God' adlı gruba bağlı olan Dennis Michael Rohan adında bir Avustralyalı Yahudi Kudüs'teki Mescid-i Aksa'yı kundakladı.Yahudi Rohan El Aksa Camiini yok etmenin Mesih'in gelişini hızlandıracağına inanıyordu. Michael Rohan, tıpkı Irak'ı işgal edip 'Armageddon' diye ifade ettikleri Kıyamet Savaşı'nı başlatarak Mesih'in gelişini hızlandıracağına inanan Evangelist Bush gibi kafayı yemişti anlayacağınız.Yahudi Rohan, daha sonra delilik raporu aldı ve zaten görevini yerine getirdiği için İsrail'den sınır dışı edildi.Mescid-i Aksa'nın yakılmasından sonra 57 İslam ülkesi Fas'ın başkenti Rabat'ta toplanıp İslam Konferansı Teşkilatını kurdular. Türkiye, İran, Mısır ve Suudi Arabistan örgütte en etkili ülkelerden.İsrail'in saldırganlığı sebebiyle kurulmuş olan İKÖ aradan geçen 40 yılda İsrail'i vahşet ve saldırganlıktan vazgeçirmek için hiçbir varlık gösteremedi maalesef.İşte bu örgüt, yirmi günden bu yana Gazze'ye bomba yağdırırken çoğu çocuk ve kadın 1000'den fazla Filistinliyi katleden ve 5000'e yakınını yaralayan İsrail vahşetine dur diyebilmek için önceki gün İstanbul'da İslam Konferansı Örgütü Parlamento Birliği (İKÖPAB) İcra Komitesi olarak olağanüstü toplandı.Meclis Başkanı Köksal Toptan'ın başkanlığında gerçekleştirilen zirveye 30 ülkeden yaklaşık 200 temsilci katıldı. Toplantı sonucunda klasik bir deklarasyon yayınlanarak İsrail protesto edildi. Filistin'den yükselen imdat seslerine en güçlü cevabı vermesi gereken örgüt İsrail'i sadece ve sadece kınamakla yetindi.Toplantının İsrail üzerinde ne kadar etkisiz olduğu, İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni'nin İKÖ toplantısından bir süre sonra İsrail'in Gazze'ye saldırısından dolayı herhangi bir uluslararası baskı hissetmediklerini söylemesinden de anlaşılıyordu.Söz konusu toplantıda İran Meclis Başkanı Ali Laricani'nin açıklamaları Türkiye'ye yerinde bir eleştiriydi. Laricani, "Bazı İslam ülkelerinin siyonist rejim ile siyasi ve ekonomik ilişkilere sahip olduklarını ifade ederek, Müslüman olmayan ülkelerin bile İsrail ile ilişkilerini kestiği bir dönemde, Müslüman bazı ülkelerin bu ilişkilerine devam etmesinin hayret verici olduğunu söyledi. Laricani ayrıca, bazı İslam ülke parlamentolarında İsrail ile dostluk gurupları bulunduğunu bu grupların feshedilmesi gerektiğini ve bugünkü toplantı da bunun ilanı için uygun bir zemin olduğunu dile getirdi. Meclis Başkanı Toptan ise bu sözler üzerine cevap olarak bazı vekillerin bu dostluk gruplarından istifa ettiğini söyleyebildi sadece. Türkiye maalesef Filistin'de akan kanı durdurmak için bir araya gelinen toplantıda katılımcı ülkelere Gazze'deki vahşete rağmen İsrail'le ilişkileri kesilmesine gerek olmadığını tavsiye etti. Vahşete rağmen sanki hiçbir şey olmamış gibi İsrail'le ilişkileri sürdürme yanlışına "bakkal dükkanı idare etmiyoruz" diyerek devam eden Türkiye bir yanlış daha yaparak İslam ülkelerini de aynı yanlışı yapmaya davet etti. Acaba bu toplantının yapılmasının gayesi de İslam ülkelerine bu mesajı vermek miydi? Bu sorunun cevabı yetkililerce mutlaka verilmelidir.Olağanüstü bir toplantıda İsrail vahşetine çok daha güçlü bir şekilde dur denebilirdi oysa. En azından İsrail'e katliamı durdurma çağrısı yapıldıktan sonra katliam durmazsa İsrail'e uygulanacak yaptırımlar -uygulanmayacak olsa bile- dile getirilebilirdi. Bu en azından İsrail'in az da olsa dikkatini çekerdi. Ama maalesef bunlar yapılmadı.Etkili kararlar alınmayacaksa -ki alınmadı- keşke hiç toplantı yapılmasaydı. Daha iyi olurdu bence. Çünkü yapılan tüm etkisiz girişimler bırakın İsrail'i durdurmayı vahşetine cesaret veriyor.