Plan ve proje devreye koyamadan ABD ve AB endeksli, ülkeyi günlük hengâmelerle yönetmeye çalışan iktidar, son günlerde ne yapacağını şaşırmış tam bir karmaşa içindedir. Çıkmaza giren iktidar iç karışıklıklar yaşamaktadır.
İktidar içerisinde Başbakan başka, bakanlar başka konuşmaya başladı. Son günlerde ters düşmeler fazlalaşmaya başladı. Cumhurbaşkanı ile yıldızı barışmaz hal alan Başbakan son zamanlarda Bakanları ile de fikir ayrılıkları yaşamaya başladı.
İktidar, miting meydanlarınla halkla yoktan yere tartışmaya başladı. Her zamanki gibi, Suriye’de de taşeronluğa soyundu, istediğini elde edemedi. Üniversiteler ile tartışma içine girdi. Son zamanlardaki tavır ve hareketler panik havasını doğurduğunun açık ve seçik göstergesi oldu.
Bülent Arınç’la yaşadığı fikir ayrılığını ülkeye damgasını vurdu. Bülent Arınç “O, benim için bugün Genel Başkanım ve Başbakanım. Ben meclis başkanıydım, bugünün Başbakan’ı, Başbakandı. Yani ben ondan bir adım öndeydim” Sözleri dahi aralarındaki soğukluğun göstergesidir.
Bakanların, her zaman ve zeminde fikir ayrılığına ve ters düştüklerine her zaman şahit olmaktayız.
Kısacası İktidarda son günlerde neler oluyor da fikir çatışmaları ve ters düşmeler yaşanıyor? Sorusunu akla getiriyor!
Sorunları çözmekte zorlanan iktidar, ülkemizi şişirme politikalar ile yönetirken balonda hava kalmayınca ne yapacağını şaşırdı. Nihayet, vatandaşımız artık söylemlerden ziyade icraatlara bakmaya başladı. İcraat ortaya koyamayan irade iç karışıklar yaşamaya başladı.
Hatırlarsınız, Davutoğlu Dışişleri Bakanlığına geldiğinde “Komşularımız ile Sıfır Sorun” sloganını her tarafta dillendirmekten geriye kalmadı, hafızalara kazıdı. Tabi gelinen nokta itibarı ile baktık gördü ki! Ortada sorunsuz komşu kalmadı! Gerçekten de sıfır sorun oldu! Kökten çözüm getirdi! Meğer Davutoğlu haklıymış, sıfır sorun derken, kökten işi çözmek istiyormuş!
Halkımızın bakış açısı değişti!
Söylemleri, icraatları ile uyuşmayan iktidara, halkımızın bakış açışı değişti. Söylemleri başarısızlık ve hüsranla sona ermesinden dolayı da halkımızı oyalayacak bir politika üretemez duruma geldi. Taşeronluk yapan bir ülke konumuna getirdiği ülkemizi adeta presledi. Preslenen ülkede halkımız ezildi. Yaralar soğudukça da ağrımaya başladı. Halkımızda her şeyin farkına yeni yeni varmaya başladı. İktidarın ortaya koyduğu söylemlerin boş çıkmasından bıkkınlık duyan halkımız uyandı!
Kaseti biraz geriye saracak olursak, İktidara geldiği günden bu yana ABD, İsrail ve AB’yi hiç dilinden düşürmeyen iktidar, iç ve dış politikamızı bu iradelere teslim etti. İsrail’i öve öve bitiremedi. AB’ye girersek ülkemiz güllük gülistanlık olacak. Vatandaşımızın eli sıcak sudan, soğuk suya değmeyecek” “ABD ile olursak dış politikamız mükemmel olur.”İsrail ile sarmaş dolaş, ballı kaymak oldu. Hatırlarsanız o zamanlar BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş; “ Bize bizden başka kimsenin faydası olmaz. AB, ABD ve İsrail sevdasından vazgeçin, kendinize güvenin, özünüze dönün bakın ülkemiz o zaman güllük gülistanlık olacak” demişti. Şimdilerde de aynı fikri savunan irade gelinen noktada haklı çıktı.
İsrail’in yaptıkları ortada, AB’nin ekonomisi batmış, iç karışıklıklar, eylemler gün geçtikçe artmakta, ABD’de aynı sorunlar baş gösterirken, Ortadoğu’yu safsataları ile ne hale getirdiği açık ve seçik görülmektedir.
Ülkemizi yöneten irade sadece günü kurtarmak için pembe tablolar çizerek hareket etti. Günlük geçiştirme politikalar artık halkımız tarafından kabul görmez oldu. Ülkeyi plansız, projesiz yöneten, ABD ve AB’ye taşeronluk görevi yapan irade, her şeyin farkında olduğu için fikir ayrılığına düştü ve panikledi!
İktidar içerisinde Başbakan başka, bakanlar başka konuşmaya başladı. Son günlerde ters düşmeler fazlalaşmaya başladı. Cumhurbaşkanı ile yıldızı barışmaz hal alan Başbakan son zamanlarda Bakanları ile de fikir ayrılıkları yaşamaya başladı.
İktidar, miting meydanlarınla halkla yoktan yere tartışmaya başladı. Her zamanki gibi, Suriye’de de taşeronluğa soyundu, istediğini elde edemedi. Üniversiteler ile tartışma içine girdi. Son zamanlardaki tavır ve hareketler panik havasını doğurduğunun açık ve seçik göstergesi oldu.
Bülent Arınç’la yaşadığı fikir ayrılığını ülkeye damgasını vurdu. Bülent Arınç “O, benim için bugün Genel Başkanım ve Başbakanım. Ben meclis başkanıydım, bugünün Başbakan’ı, Başbakandı. Yani ben ondan bir adım öndeydim” Sözleri dahi aralarındaki soğukluğun göstergesidir.
Bakanların, her zaman ve zeminde fikir ayrılığına ve ters düştüklerine her zaman şahit olmaktayız.
Kısacası İktidarda son günlerde neler oluyor da fikir çatışmaları ve ters düşmeler yaşanıyor? Sorusunu akla getiriyor!
Sorunları çözmekte zorlanan iktidar, ülkemizi şişirme politikalar ile yönetirken balonda hava kalmayınca ne yapacağını şaşırdı. Nihayet, vatandaşımız artık söylemlerden ziyade icraatlara bakmaya başladı. İcraat ortaya koyamayan irade iç karışıklar yaşamaya başladı.
Hatırlarsınız, Davutoğlu Dışişleri Bakanlığına geldiğinde “Komşularımız ile Sıfır Sorun” sloganını her tarafta dillendirmekten geriye kalmadı, hafızalara kazıdı. Tabi gelinen nokta itibarı ile baktık gördü ki! Ortada sorunsuz komşu kalmadı! Gerçekten de sıfır sorun oldu! Kökten çözüm getirdi! Meğer Davutoğlu haklıymış, sıfır sorun derken, kökten işi çözmek istiyormuş!
Halkımızın bakış açısı değişti!
Söylemleri, icraatları ile uyuşmayan iktidara, halkımızın bakış açışı değişti. Söylemleri başarısızlık ve hüsranla sona ermesinden dolayı da halkımızı oyalayacak bir politika üretemez duruma geldi. Taşeronluk yapan bir ülke konumuna getirdiği ülkemizi adeta presledi. Preslenen ülkede halkımız ezildi. Yaralar soğudukça da ağrımaya başladı. Halkımızda her şeyin farkına yeni yeni varmaya başladı. İktidarın ortaya koyduğu söylemlerin boş çıkmasından bıkkınlık duyan halkımız uyandı!
Kaseti biraz geriye saracak olursak, İktidara geldiği günden bu yana ABD, İsrail ve AB’yi hiç dilinden düşürmeyen iktidar, iç ve dış politikamızı bu iradelere teslim etti. İsrail’i öve öve bitiremedi. AB’ye girersek ülkemiz güllük gülistanlık olacak. Vatandaşımızın eli sıcak sudan, soğuk suya değmeyecek” “ABD ile olursak dış politikamız mükemmel olur.”İsrail ile sarmaş dolaş, ballı kaymak oldu. Hatırlarsanız o zamanlar BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş; “ Bize bizden başka kimsenin faydası olmaz. AB, ABD ve İsrail sevdasından vazgeçin, kendinize güvenin, özünüze dönün bakın ülkemiz o zaman güllük gülistanlık olacak” demişti. Şimdilerde de aynı fikri savunan irade gelinen noktada haklı çıktı.
İsrail’in yaptıkları ortada, AB’nin ekonomisi batmış, iç karışıklıklar, eylemler gün geçtikçe artmakta, ABD’de aynı sorunlar baş gösterirken, Ortadoğu’yu safsataları ile ne hale getirdiği açık ve seçik görülmektedir.
Ülkemizi yöneten irade sadece günü kurtarmak için pembe tablolar çizerek hareket etti. Günlük geçiştirme politikalar artık halkımız tarafından kabul görmez oldu. Ülkeyi plansız, projesiz yöneten, ABD ve AB’ye taşeronluk görevi yapan irade, her şeyin farkında olduğu için fikir ayrılığına düştü ve panikledi!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
İsmail Çetin / diğer yazıları
- Ülkemiz Milli Ekonomi Modeli’nin net çözüm sunduğu sorunlarla boğuşuyor / 03.05.2025
- Geç kalmadan İsmail Kartal gelmeli / 24.10.2024
- Alevilik yol, Bektaşilik tariki medeniyettir / 16.10.2024
- Atatürk’ümüzü de, dinimizi de rahat bırakın / 05.09.2024
- İmam Hüseyin Hak adına Kerbela’ya gitmiştir / 18.07.2024
- Fenerbahçe’miz kazandı / 11.06.2024
- Ülkemizin manevi başkenti Hacıbektaş’tır / 26.12.2023
- Asgari ücret zammından taraflar mutsuz oluyor! / 24.12.2023
- Dinci ve Kemalist aynı kapıya çıkar / 14.12.2023
- Türk Devletleri Ehl-i Beyt nefesiyle kurulmuş, yörüngeden çıkınca yıkılmıştır / 12.12.2023
- Geç kalmadan İsmail Kartal gelmeli / 24.10.2024
- Alevilik yol, Bektaşilik tariki medeniyettir / 16.10.2024
- Atatürk’ümüzü de, dinimizi de rahat bırakın / 05.09.2024
- İmam Hüseyin Hak adına Kerbela’ya gitmiştir / 18.07.2024
- Fenerbahçe’miz kazandı / 11.06.2024
- Ülkemizin manevi başkenti Hacıbektaş’tır / 26.12.2023
- Asgari ücret zammından taraflar mutsuz oluyor! / 24.12.2023
- Dinci ve Kemalist aynı kapıya çıkar / 14.12.2023
- Türk Devletleri Ehl-i Beyt nefesiyle kurulmuş, yörüngeden çıkınca yıkılmıştır / 12.12.2023