logo
29 MART 2024

İletişim Başkanlığı'ndan HaberTürk'e Fatih Altaylı kınaması

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından HaberTürk yazarı Altaylı'nın yazısına ilişkin açıklama
23.07.2021 12:02:00
İletişim Başkanlığı'ndan HaberTürk'e Fatih Altaylı kınaması
İletişim Başkanlığı'ndan HaberTürk'e Fatih Altaylı kınaması

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Daire Başkanı Gökhan Yücel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, AK Parti teşkilatlarıyla video konferans aracılığıyla bayramlaşma programına yorgun çıkartılması gibi bir "emrivakinin" söz konusu dahi olamayacağını vurgulayarak, "HaberTürk'ü kınıyor, bir an evvel kendilerinden özür bekliyoruz." ifadesini kullandı.

Yücel, sosyal medya hesabından paylaştığı videoda, HaberTürk'te Fatih Altaylı imzasıyla, en temel gazetecilik ilkelerinden vazgeçilen bir yazı kaleme alındığını, sonrasında sunucu Mehmet Akif Ersoy'un sosyal medyada yayınladığı bir videoda Altaylı'nın ve HaberTürk'ün hatasını tekrar ederek aynı çizgide ısrar ettiğinin görüldüğünü söyledi.

Kınamanın hedef göstermek olmadığını aktaran Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu ve benzeri durumlarda yanlış olduğunu, doğru olmadığını bildiğimiz ve kanunlarla sabit yetkilerimizde, milletimize açıklamakla sorumlu olduğumuz her durumda gerekli kınama, düzeltme ve açıklamaları yapmaktan çekinmedik, bugün de aynısını yapıyoruz. Yalana gereken cevap verilmezse, ona karşı susulursa, sessiz kalınırsa, yalan büyür, palazlanır ve cesaretlenir. Buna medya etiği ve devlet ciddiyeti açısından müsaade edilemez. Şunu açıklıkla ifade etmek isteriz, söz konusu yazıda, Fatih Altaylı'nın yazısında, Sayın Cumhurbaşkanımızın video konferans yöntemiyle gerçekleştirdiği bayramlaşma programının canlı yayını esnasındaki insani bir durum üzerinden hiçbir şekilde kabul edilemez bir yalan senaryo uyduruldu."

- "Bilahare yayınlanan ek yazı algı operasyonunun devamı niteliğindedir"

Yücel, HaberTürk yönetiminden Kenan Tekdağ ve Fatih Altaylı ile yapılan görüşmelere rağmen, kişisel veya kurumsal bir özür dilenmediğine işaret ederek kurumsal kültürü, medya ilkeleri ve etiğini doğrudan ilgilendiren böyle hayati bir konuda Tekdağ ile Altaylı'nın kendi aralarında iletişimden yoksun olduğunu savundu.

Bahsi geçen programın canlı yayınlanacağını, HaberTürk dahil bütün televizyon kanalları ve haber ajanslarının önceden bildiğine dikkati çeken Yücel, şöyle konuştu:

"Yanı başındaki çalışma arkadaşlarına sorsa öğrenebileceği bir gerçeğe rağmen, Fatih Altaylı tarafından gün içinde bilahare yayınlanan ek yazı da algı operasyonunun devamı niteliğindedir. Şunun cevabını duymak istiyoruz, onun için böyle bir açıklama yapıyoruz. 'Canlı yayını bant çekip servis ettiler' diye Türkiye'nin en güzide iki kurumunu töhmet altında bırakmak, olayın doğrusu kendilerine devlet adabıyla anlatılmasına rağmen hata yaptıklarını kamuoyuna açıklayamamak, kabul etmemek ve sözde düzeltme yazısında yeni manipülasyonlara tevessül etmek, nasıl adlandırılabilir'"

- "Yalan haberin özürsüz kalmasına müsaade edemeyiz"

Yücel, medya etiği, medya temel ilkeleri ve devlet ciddiyetinin mevzubahis olduğu böyle bir durumda, bunun, dünyanın her yerinde dezenformasyon, yalan haber, hatada ısrar, manipülasyon olduğunu belirterek, "Algı, dezenformasyon, yalana eğer kaynağında, o anda mücadele edilmezse çok daha ciddi boyutlara ulaşmaktadır. Bunun örneklerini tarih bizlere çok kereler göstermiştir. Yakın tarihimiz daha da bu örneklerle doludur. Bugün en bariz şekilde, net bir örneğiyle karşı karşıya kaldığımız dezenformasyonun, hatta yalan haberin medya etiği açısından özürsüz, devlet ciddiyeti açısından ise cevapsız kalmasına müsaade edemeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın yayına yorgun çıkartılması gibi bir 'emrivaki' söz konusu dahi olamaz. Devlet ve bürokrasi terbiyemizde, tüm programları, Sayın Cumhurbaşkanımızın tensiplerine muhtaçtır." değerlendirmesinde bulundu.

Basit bir araştırmayla teyit edilebilecek bir tezviratı, "sözde köşe yazısı" diye yayımlamayı, her şeyden önce HaberTürk'ün ve Fatih Altaylı'nın kendi okuyucularına yaptığı saygısızlık olarak nitelendiren Yücel, gerçek ortaya konmasına rağmen özür dileme erdeminin gösterilmemesinin de hatayı ikiye katladığını, hatta ortada basit bir hata olmadığını, yayın kuruluşunun ve yazarın hatada ısrarının, kasıtlı niyetin bir göstergesi olduğunu dile getirdi.

- "Bu yalan haberciliğin, hakkaniyet sahibi herkes tarafından kınanacağına inanıyoruz"

Yücel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile devlet kurumlarına yönelik "itibar suikastının" bir veçhesi olarak görülebilecek bu yayıncılık anlayışının esas niyetinin, millet tarafından açıkça görüldüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bu yalan haberciliğin, hakkaniyet sahibi herkes tarafından ayıplanacağına, kınanacağına inanıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın işaret ettiği 'yalan terörü'nün medyadaki bir örneği sayılabilecek bu yayın dolayısıyla HaberTürk'ü kınıyor, bir an evvel kendilerinden özür bekliyoruz. Yalan haber, dezenformasyon ve karalamayla yapılmaya çalışılan algı operasyonları, manipülasyonlar, tüm bunlarla mücadelemizi bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da sürdüreceğiz."

- "Hayali senaryo ve mesnetsiz değerlendirmeler içerdiğini ifade ettim"

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Medya Koordinatörü Mücahid Eker de Fatih Altaylı tarafından kaleme alınan yazı hakkında, Ciner Yayın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Tekdağ ile dün öğle saatlerinde bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiklerini, görüşmede Fatih Altaylı'nın yazısındaki iddiaların hiçbir gerçekliği olmadığını belirterek, meselenin hakikatini anlattığını ifade etti.

Eker, görüşmeye ilişkin şu bilgileri paylaştı:

"Fatih Altaylı'nın bant olduğunu iddia ettiği yayının canlı olarak gerçekleştiğini, bu programın canlı yayın frekans bilgilerinin HaberTürk muhabirlerinin de bulunduğu Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bilgilendirme grubu üzerinden bütün medyaya duyurulduğunu, kendi muhabirlerine bile sorulsa kolaylıkla teyit edilebilecek bu gerçeğe rağmen Altaylı'nın yazısının -bir canlı yayın sırasında olağan görülebilecek bir anlık insani durumdan hareketle- hayali bir senaryo ve mesnetsiz değerlendirmeler içerdiğini ifade ettim. Zaten Altaylı'nın da yazısında 'Bu bir canlı yayın olsa anlarım.' dediğine dikkati çektim. AA ve TRT ile birlikte dolaylı olarak İletişim Başkanlığımızı da zan altında bırakan ve kamuoyunu yanlış yönlendiren yazı nedeniyle kurumsal olarak düzeltme ve özür beklentimizi de ilettim."

Tekdağ'ın ise "canlı yayınlarda bu tür anlık insani ve teknik durumların tabi olduğunu" kabul ettiğini, Fatih Altaylı ve yayın ekibiyle konuyu görüşeceğini söylediğini aktaran Eker, şöyle devam etti:

"Fakat daha sonra Fatih Altaylı imzasıyla çıkan yazıda da söz konusu hata düzeltilmedi. Aksine Fatih Altaylı, kendisinin AA Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Özhan'la yaptığı görüşme ve benim Sayın Tekdağ'la yaptığım görüşmeyi birbiriyle çelişen açıklamalar gibi yansıtmayı tercih etti. Fatih Altaylı'nın bu ısrarlı ve açık seçik çarpıtmayı HaberTürk çatısı altında yapması nedeniyle, sorumlu yayıncılık ilkeleri gereği HaberTürk'ün kurumsal olarak da özür dilemesi gerektirdiğini düşünüyorum. Yalan bu kadar ucuz ve kolay olmamalı. Medyada yalanın bir ideolojik ve politik silah olarak kullanılmasının önüne geçmek adına hakikat için çalışmayı sürdüreceğiz."

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da dün "HaberTürk, karalama, dezenformasyon ve yalan haberden bir türlü vazgeçmiyor. Halkımızın doğru haber alma hakkını, genel olarak medyamızın itibarını garanti altına almak için çalışacağız. HaberTürk'ü kınıyoruz." şeklinde açıklamada bulunmuştu.

2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
2 suç örgütü lideri daha İstanbul'da yakalandı
Kırmızı bültenle aranıyorlardı
Müzakereler katliama zaman kazandırmak için
Takas önerisini Netanyahu reddetti
3 büyük takım taraftarı iftarda buluştu
'Futbol sahada, dostluk her yerde'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'

180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama

Mersin polisinin, bilinen alışveriş sitelerinin kopya linkini üreten, sahte hukuk bürolarından arama ve sazan sarmalı yöntemi ile dolandırıcılık yaparak 180 milyon lira haksız kazanç elde eden çeteyi çökertti, yakalanan şüphelilerden 20'si tutuklandı. 
29.03.2024 09:21:00 / Güncelleme: 29.03.2024 09:25:23
İhlas Haber Ajansı
180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama
180 milyonluk sazan sarmalı operasyonu: 20 tutuklama
Edinilen bilgiye göre, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, çeşitli yöntemlerle dolandırıcılık yapan şüphelilere yönelik çalışma gerçekleştirildi.

Polisin planlı çalışmasında Facebook Market Palace ve bilinen sitelerin sahte linkini üretmek sureti ile bungalov ev, elektrikli ev aletleri ilanları veren, sahte hukuk bürosundan uzlaştırmacı olarak arayarak para talep eden ve internet sitelerinden araç almak isteyen kişileri sazan sarmalı yöntemi ile organize bir şekilde dolandıran şüphelileri belirledi. Şüphelilerin bu yöntemle 180 milyon TL haksız kazanç elde ettiklerini tespit eden polis 4 gün öne Mersin merkezli 4 ilde eş zamanlı operasyon yaptı. Operasyonda aralarında suç örgütü liderinin de bulunduğu 36 şüpheli yakalandı. Şahısların ev, iş yeri ve araçlarında yapılan aramalarda ise 70 adet cep telefonu, 4 adet ruhsatsız silah, 1 adet para atma makinesi, farklı şahıslara ait 62 adet banka kartı ile 120 bin TL para ele geçirildi.

Gözaltına alınan 36 şüphelinin emniyette ifadeleri tamamlandı, adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkartılan şüphelilerden 20'si tutuklandı, 10'u ev hapsi alırken, 6'sı ise adli kontrol şartı ile serbest kaldı.



Şüphelilerin paraları döviz ve altına çevirirken görüntüsü ortaya çıkmıştı

Polisin teknik takip çalışmasında şüphelilerin güven sağladıkları vatandaşlardan paraları aldıktan sonra döviz büroları ve sarraflara götürdükleri belirlenmişti. Nakit parayı altın ve dövize çevirdiği belirlenen şüphelilerin o anlara ait güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri de ortaya çıkmıştı.

Tutuklanan zanlıların ortaya çıkan görüntüsünde mağdurlardan dolandırıp nakit olarak getirdikleri yüklü miktardaki TL'yi altın ve dövize çevirdiği anlar yer almıştı.

YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nın yaptığı Ramazan ayı nedeniyle oy sayımı sırasında iftar saatinde kısa bir mola verilmesi talebinin reddedildiğini ve sayımın aralıksız yapılacağını açıkladı.
29.03.2024 07:40:00 / Güncelleme: 29.03.2024 07:42:27
İhlas Haber Ajansı
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
YSK: Oy sayımında iftar molası olmayacak
Bahçe İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'nca Yüksek Seçim Kurulu'na gönderilen yazıda, sandık kurullarınca saat 17.00 itibarıyla sayım ve döküm işlemlerine başlanacağı ancak Ramazan ayı içerisinde bulunulması nedeniyle sadece su ile orucun açılması durumunda sağlıklı bir oy sayımının yapılamayacağı, sandık kurulu görevlilerinin iftar saatinde kısa bir mola verip veremeyeceği konusu gündeme belirtildi.

Konuyu inceleyen ve kararını açıklayan YSK, Bahçe Seçim Kurulunun talebinin, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un 'Zarfların açılması, oyların sayım ve dökümü' başlıklı 100'üncü maddesinin birinci fıkrasında, 'Oyların sayım ve dökümüne derhal başlanır, açık ve aralıksız yapılır' hükmü bulunduğu hatırlatıldı. YSK'nın Sandık Kurullarının Görev ve Yetkilerine Dair 138 Sayılı Genelgesinde de aynı yönde düzenleme bulunduğuna dikkati çeken kurul, bu sebeple 'oy sayım ve döküm işlemlerinin aralıksız yapılması gerektiğine' oy birliğiyle karar verildiği paylaşıldı.

Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

 
İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor.
28.03.2024 17:50:00 / Güncelleme: 28.03.2024 17:54:49
HASAN PARLAK
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar
 Utanmadan bir de paylaşım yapıyorlar

İnsanlıktan zerre kadar nasibini almamış çeteciler güruhu olarak da bilinen Yahudi askerler, Gazze'de yaptıklarıyla ahlaksızlıkta da zirveyi kimseye bırakmıyor. Nitekim Gazze'de soykırım yapan Yahudi askerleri, işgal ettikleri bölgede her türlü rezalete imza atıyor. Hatta rezaletlerini sosyal medyada paylaşmaktan da geri durmuyor. Reuters ajansında yer alan görüntüler de Yahudi askerlerinin ne kadar 'insanlık sınıfı'nın dışında olduğunu ortaya koyuyor. Nitekim İsrail askerleri, Filistinlilerin evlerinde bulunan iç çamaşırlarıyla oynadıklarını gösteren fotoğraf ve videoları yayınlamaktan geri durmadı. Videolardan birinde Gazze'deki bir odada bir koltukta oturan İsrailli bir asker sırıtıyor, bir elinde silah, diğer elinde beyaz saten iç çamaşırını kanepede yatan bir yoldaşın açık ağzının üzerine sallıyor. Böylece Yahudi askerlerin insan olmadığını, başka tür bir mahluk olduğunu tüm dünyaya haykırıyorlar. 

Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı

Adaylardan Mehmet Akarca 120, Ömer Kerkez 138 oy alırken, 9 boş oy, 71 de geçersiz oy kullanıldı. Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 11. tur oylamayla devam edilecek.
28.03.2024 16:24:00
Anadolu Ajansı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılmaya başlanan başkanlık seçimlerinin onuncu turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.

Mehmet Akarca, Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilmiş, 4 yıllık görev süresi pazar günü itibarıyla dolmuştu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay'da pazartesi günü sandık kuruldu ve Yargıtay üyeleri sandık başına gitti.

Seçimin ilk dokuz turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması üzerine bugün, Akarca ve Kerkez'in katıldığı onuncu tur oylama yapıldı.

Oylama sonucu Yargıtay Başkanı Akarca 120, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ise 138 oy aldı. Seçime katılım 338 olarak kayıtlara geçerken, kullanılan oylardan 9'u boş, 71'i ise geçersiz sayıldı.

Sekizinci tur oylamada diğer aday Muhsin Şentürk 96 oy almış, 3 oy geçersiz sayılmış, boş oy ise kullanılmamıştı.

Seçime 1 Nisan Pazartesi günü 11. tur oylamayla devam edilecek. Bu turda Muhsin Şentürk de oylamaya katılabilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.