Gerek ilahi mesajlar olsun, gerek beşerin vermek istediği mesajlar olsun, sürekli ilimden bahsedilir. Bilenlerle bilmeyenlerin arasındaki farktan bahisle; defalarca bilenle bilmeyenin bir olmadığı şeklinde meselenin öneminin defalarca altı çizilir. "De ki: Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak aklıselim sahipleri öğüt alır." (Zümer, 39/9).İlmin fazileti hakkında bir ayeti kerimede de şöyle beyan edilmiştir. " Yaratan Rabbinin adıyla oku!-O, insanı bir alakadan (embriyodan) yarattı.- Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir.- O Rab ki kalemle yazmayı öğretti.- İnsana bilmediği şeyleri öğretti." (Alak, 1-5)Okumak ama mutlaka Rabbinin adıyla okumak!Okumak ama kendini bilmek adına okumak!Okumak ama başkalarına faydalı olmak adına okumak!Yunus Emre hazretleri, okumaktan ve ilimden umulan maksadı şu sözlerle ne güzel ifade ediyor;"İlim ilim bilmektir/İlim kendin bilmektir/Sen kendini bilmez isen/Ya nice okumaktır/ Okumaktan mana ne/Kişi Hakk'ı bilmektir/Çün okudun bilmez isen/Ha bir kuru emektir." İlim her halükarda övülür ama ilmin vasfı ve çerçevesi mutlaka çizilmeli; ilim belli ölçüler çerçevesinde elde edilmelidir. Yoksa ilim adına ortaya konan kuru bir emekten öteye geçmez. Netice olarak da ilimden fayda yerine zarar görülür. Meşgul olunan ilimin, doğru ve Hak katında değer bulması için mutlaka Allah rızasına uygun ve insanlığın yararına olması şartı vardır. Bu şartlar yerine getirildiği takdirde, kişinin elde edeceği faydalar bir hadisi şerifte şöylece beyan edilmiştir: Ebu'd-Derda (ra) anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ın şöyle dediğini işittim: "Kim bir ilim öğrenmek için bir yola sulûk ederse Allah onu cennete giden yollardan birine dâhil etmiş demektir. Melekler, ilim talibinden memnun olarak kanatlarını (üzerlerine) koyarlar. Semavat ve yerde olanlar ve hatta denizdeki balıklar âlim için istiğfar ederler. Âlimin âbid üzerindeki üstünlüğü dolunaylı gecede kamerin diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir. Âlimler peygamberlerin vârisleridir. Peygamberler, ne dinar ne dirhem miras bırakırlar, ama ilim miras bırakırlar. Kim de ilim elde ederse, bol bir nasip elde etmiştir." (Kütübü Sitte/4078) Allah'ın rızasına uygun yapılan ilim sayesinde, o kişinin mağfiret bulması için yapılan dualar hakkında da; "... Aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Allah Teâla Hazretleri, melekleri, semâvat ehli, deliğindeki karıncaya, denizindeki balıklara varıncaya kadar arz ehli, halka hayrı öğretene mağfiret duasında bulunur." (Kütübü Sitte/4073) İlim talep etmenin, kişinin günahlarına kefaret olacağı da şöylece haber verilmiştir. "Kim ilim talep ederse, bu işi, geçmişteki günahlarına kefaret olur" buyurmuştur." (Kütübü Sitte/4081) İlimle uğraşmanın fazileti bir başka hadisi şerifte şöylece bildirilmiştir: "İlim talebi için yola çıkan kimse dönünceye kadar Allah yolundadır." (Kütübü Sitte/4080) İlim, tabi ki kendine has sorumlulukları da beraberinde getirmektedir. Peygamberimiz (sav); "Kim, bir ilimden sorulur, o da bunu (gizleyip) söylemezse (Kıyamet günü) ateşten bir gem ile gemlenir" (Kütübü Sitte/4088) buyurmakla ilim sahiplerini ikaz etmiştir. İlimin tebliğ edilmesinin Resulullah (sav) tarafından tavsiyesi de şöyle olmuştur;"Allah benim sözümü işitip belleyen, sonra da onu benden (başkasına) ulaştıran kimsenin yüzünü Kıyamet günü ağartsın. Zira nice ilim taşıyıcılar vardır ki, âlim değildir. Nice ilim taşıyıcıları ilmi, kendinden daha âlim olana taşırlar." (Kütübü Sitte/6018) Yeri gelmişken bir de uyarıda bulunalım... İlim sahipleri ilimlerini başkalarına aktarırken gayet itinalı davranmalıdırlar. Bazıları vardır ki başkalarına daha bilgili görünmek adına konuşurda konuşur, ama dinleyenler ondan istifade etmek şöyle dursun; kafaları daha da karışır. Hâlbuki ilim sahibi bulunduğu ortamdakilerin istifadesi için mutlaka onların seviyesine ve idrakine uygun konuşmalıdır. Bu konudaki Peygamber uyarısıyla konumuzu bitirelim:"Sen bir cemaate akıllarının almayacağı bir şey söylersen mutlaka bu, bir kısmına fitne olur." (Kütübü Sitte/4095)
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Hüseyin Baş’tan gençlere mesaj / 29.03.2024
- ‘Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz!’ / 28.03.2024
- İkiyüzlü siyaset kaldığı yerden / 27.03.2024
- Siyaset deccalları / 26.03.2024
- Oyları bölün! / 25.03.2024
- Atatürk’ün her ilkesi önemlidir / 23.03.2024
- Yerelden genele değişimi başlatalım / 22.03.2024
- Sayılı gün çabuk geçer / 21.03.2024
- Atatürk diyor ki! / 20.03.2024
- Haydi, artık karar verin! / 19.03.2024
- ‘Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz!’ / 28.03.2024
- İkiyüzlü siyaset kaldığı yerden / 27.03.2024
- Siyaset deccalları / 26.03.2024
- Oyları bölün! / 25.03.2024
- Atatürk’ün her ilkesi önemlidir / 23.03.2024
- Yerelden genele değişimi başlatalım / 22.03.2024
- Sayılı gün çabuk geçer / 21.03.2024
- Atatürk diyor ki! / 20.03.2024
- Haydi, artık karar verin! / 19.03.2024