İmam Ali’den sözler -18-
Yahudilerden bazısı; "Siz peygamberinizi defnetmeden onun hakkında ihtilafa düştünüz'' dediğinde şöyle buyurdular
10.08.2025 00:10:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Yahudilerden bazısı; "Siz peygamberinizi defnetmeden onun hakkında ihtilafa düştünüz'' dediğinde şöyle buyurdular:
"Biz, ondan (Peygamber'den) bize ulaşan şeyler hususunda ihtilafa düştük, onun hakkında değil. Ama sizler (Nil denizinden kurtulur kurtulmaz) henüz ayaklarınız kurumadan Peygamberinize; "Ey Musa, onların ilahları gibi sen de bize bir ilah yap!" dediniz. O da; "Siz gerçekten cahillik etmekte olan bir kavimsiniz." dedi."(A'raf: 138)
"Hangi güçle rakiplerine galip geldin?" dediklerinde şöyle buyurdu: "Bana, kendi aleyhine yardım etmeyen birini görmedim."
Oğlu Muhammed b. Hanefiyye'ye: "Oğlum, fakirliğe düşmenden korkarım. Ondan Allah'a sığın; çünkü fakirlik, dini noksanlaştırır, aklı şaşkınlığa düşürür, düşmanlığa sebep olur."
"Anlamak için sor, zahmet vermek için değil. Zira öğrenen cahil, âlim; insafsız âlim de cahil gibidir."
Abdullah b. Abbas'ın bir meselede görüşüne katılmadığında şöyle buyurdu: "Sana düşen, üzerinde düşünmem için bana görüşünü söylemendir; görüşüne karşı çıkarsam bana itaat etmen gerekir."
İmam (a.s) Sıffin Savaşı'ndan dönerken Kufe'de Şebamiyan mahallesinden geçerken kadınların Sıffin ölülerine ağladığını duydu.
Kavminin büyüklerinden olan Harb bin Şürahbil-i Şebami İmam (a.s)'in huzuruna vardığında İmam (a.s) ona hitaben şöyle buyurdu: "Acaba duyduğum gibi kadınlarınız sizlere musallat mı olmuşlar? Neden onları sesli ağlamaktan, çığırtkanlıktan alıkoymuyorsunuz?"
İmam (a.s) ata binmişken kendisini yaya olarak uğurlamak isteyen Harb'e ise şöyle buyurdu: "Geriye dön; senin gibi birinin benim gibi birini yaya olarak uğurlaması yönetici için fitne, Mü'min içinse zillettir."
Nehrevan savasında öldürülen Hariciler'e rastladığında şöyle buyurdu: "Haliniz kötü olsun! Şüphesiz sizi aldatan, sizi zarara uğrattı."
"Onları kim aldattı, ey Mü'minlerin Emiri?" diye sorulduğunda da şöyle buyurdu: "Saptırıcı şeytan ve kötülüğü emreden nefisleri onları ümitlerle aldattı, onlara isyan yollarını açtı, üstün geleceklerini vaat ederek onları ateşe düşürdü."
"Halvetlerde Allah'a isyandan sakının. Zira şahit, hâkimin kendisidir."
Muhammed b. Ebu Bekir'in öldürüldüğü haber kendisine ulaştığında şöyle buyurdu: "Ölümü için duyduğumuz hüzün, buna sevinenlerin sevinçleri kadardır. Onlar, bir düşmanı eksilttiler, biz ise bir dostu kaybettik,"
"Allah'ın Âdemoğlunu mazur gördüğü ömür, altmış yıldır."
"Günah kendisine galip olan, muzaffer olmamıştır; şerle galip olan ise mağlup olmuştur."
"Münezzeh olan Allah, yoksulların rızkını zenginlerin mallarında farz kılmıştır. Zengin, malı kendi zevkine harcadığından dolayı fakir aç kalmıştır. And olsun ki yüce Allah, onları bu işlerinden dolayı sorguya çekecektir."
"Özürden müstağni olmak, doğru bir özürden daha değerlidir."
"Allah için yapmanız gereken en az iş, nimetlerinden O'na karşı günah işlemeye yardım dilememenizdir."
"Allah itaati, acizlerin (zayıf iradelilerin) kusur ettikleri bir zamanda akıllılara ganimet kıldı." (Neh'cul Belağa'dan)
"Biz, ondan (Peygamber'den) bize ulaşan şeyler hususunda ihtilafa düştük, onun hakkında değil. Ama sizler (Nil denizinden kurtulur kurtulmaz) henüz ayaklarınız kurumadan Peygamberinize; "Ey Musa, onların ilahları gibi sen de bize bir ilah yap!" dediniz. O da; "Siz gerçekten cahillik etmekte olan bir kavimsiniz." dedi."(A'raf: 138)
"Hangi güçle rakiplerine galip geldin?" dediklerinde şöyle buyurdu: "Bana, kendi aleyhine yardım etmeyen birini görmedim."
Oğlu Muhammed b. Hanefiyye'ye: "Oğlum, fakirliğe düşmenden korkarım. Ondan Allah'a sığın; çünkü fakirlik, dini noksanlaştırır, aklı şaşkınlığa düşürür, düşmanlığa sebep olur."
"Anlamak için sor, zahmet vermek için değil. Zira öğrenen cahil, âlim; insafsız âlim de cahil gibidir."
Abdullah b. Abbas'ın bir meselede görüşüne katılmadığında şöyle buyurdu: "Sana düşen, üzerinde düşünmem için bana görüşünü söylemendir; görüşüne karşı çıkarsam bana itaat etmen gerekir."
İmam (a.s) Sıffin Savaşı'ndan dönerken Kufe'de Şebamiyan mahallesinden geçerken kadınların Sıffin ölülerine ağladığını duydu.
Kavminin büyüklerinden olan Harb bin Şürahbil-i Şebami İmam (a.s)'in huzuruna vardığında İmam (a.s) ona hitaben şöyle buyurdu: "Acaba duyduğum gibi kadınlarınız sizlere musallat mı olmuşlar? Neden onları sesli ağlamaktan, çığırtkanlıktan alıkoymuyorsunuz?"
İmam (a.s) ata binmişken kendisini yaya olarak uğurlamak isteyen Harb'e ise şöyle buyurdu: "Geriye dön; senin gibi birinin benim gibi birini yaya olarak uğurlaması yönetici için fitne, Mü'min içinse zillettir."
Nehrevan savasında öldürülen Hariciler'e rastladığında şöyle buyurdu: "Haliniz kötü olsun! Şüphesiz sizi aldatan, sizi zarara uğrattı."
"Onları kim aldattı, ey Mü'minlerin Emiri?" diye sorulduğunda da şöyle buyurdu: "Saptırıcı şeytan ve kötülüğü emreden nefisleri onları ümitlerle aldattı, onlara isyan yollarını açtı, üstün geleceklerini vaat ederek onları ateşe düşürdü."
"Halvetlerde Allah'a isyandan sakının. Zira şahit, hâkimin kendisidir."
Muhammed b. Ebu Bekir'in öldürüldüğü haber kendisine ulaştığında şöyle buyurdu: "Ölümü için duyduğumuz hüzün, buna sevinenlerin sevinçleri kadardır. Onlar, bir düşmanı eksilttiler, biz ise bir dostu kaybettik,"
"Allah'ın Âdemoğlunu mazur gördüğü ömür, altmış yıldır."
"Günah kendisine galip olan, muzaffer olmamıştır; şerle galip olan ise mağlup olmuştur."
"Münezzeh olan Allah, yoksulların rızkını zenginlerin mallarında farz kılmıştır. Zengin, malı kendi zevkine harcadığından dolayı fakir aç kalmıştır. And olsun ki yüce Allah, onları bu işlerinden dolayı sorguya çekecektir."
"Özürden müstağni olmak, doğru bir özürden daha değerlidir."
"Allah için yapmanız gereken en az iş, nimetlerinden O'na karşı günah işlemeye yardım dilememenizdir."
"Allah itaati, acizlerin (zayıf iradelilerin) kusur ettikleri bir zamanda akıllılara ganimet kıldı." (Neh'cul Belağa'dan)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.