İmam Cevad’ın fıkhî mirası
Ebû Hıdaş el-Mehrî rivâyet etmiştir: “Bir adam İmam Rızâ’nın (a.s.) yanına geldi ve ona üç soru sordu, İmam da sorularına cevap verdi. Sonra Ebû Hıdaş o sırada Ebû Ca’fer’in (a.s.) yanına gitti ve aynı soruları ona sordu
11.05.2024 08:46:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





Ebû Hıdaş el-Mehrî rivâyet etmiştir: "Bir adam İmam Rızâ'nın (a.s.) yanına geldi ve ona üç soru sordu, İmam da sorularına cevap verdi. Sonra Ebû Hıdaş o sırada Ebû Ca'fer'in (a.s.) yanına gitti ve aynı soruları ona sordu. Cevap aynıydı.
Dedim ki: 'Sana fedâ olayım, ümmü veled (çocuğu olan câriye) bir eşim var. Oğlumu emzirdiği sütle bir câriyemi de emzirdi. Bu câriye ile nikahlanmam haram mıdır?'
İmam buyurdu ki: 'Sütten kesildikten sonra tekrar süt emmek nikâhlanmayı haram kılan emzirme sayılmaz.'
Dedim ki: 'Haremeyn'de namazı nasıl kılmak gerekir?'
Buyurdu ki: 'İstersen kısaltırsın (seferî kılarsın), istersen tamamlarsın.'
Dedim ki: 'Kadınların yanına girip çıkan (hadım) hizmetçiye ne dersin?'
Yüzünü çevirdi. Sonra beni kendisine yaklaştırdı ve 'Başına gelen kölelik (hadımlık) vâkıasından başka erkeklik bakımından bir eksikliği yok ki!' buyurdu."
Ali b. Mehziyar rivâyet etmiştir: "Ebû Ca'fer Muhammed b. Ali b. Mûsâ er-Rızâ'ya (a.s.) bir mektup yazdım ve dedim ki: 'Sana fedâ olayım. Allah'a cisim isnat eden ve Yûnus'un, yani İbn Abdurrahmân'ın görüşlerini benimseyen kişilerin arkasında namaz kılıyorum, bu yaptığım doğru mudur?'
Bana şu cevabı yazdı: 'Onların arkasında namaz kılmayın. Onlara, zekâttan da vermeyin. Onlardan berî olun. Allah da onlardan berîdir.'
Birisi, gemide çalışan bir gemicinin namazı kısaltarak kılıp kılamayacağını sordu, buyurdu ki: "Hayır, çünkü gemi dışarı çıkmadığı evi mesâbesindedir."
Kum'da, bir vakfın yöneticisi olan Sâlih b. Muhammed b. Sehl, İmam Cevad'ın (a.s.) yanına geldi ve dedi ki: "Ey efendim! (vakfın gelirlerinden) on binini bana helâl et. Çünkü bu parayı (kendi masraflarıma) harcadım."
İmam dedi ki: "Helâl olsun."
Sâlih çıkınca, Ebû Ca'fer (a.s.) İbrahim b. Hâşim'e şöyle dedi: "Birileri Âl-i Muhammed'in, yetimlerinin, düşkünlerinin, yoksullarının, yolcularının hakkı olan malın başına oturuyor, ondan alıp harcıyor, sonra gelip, bana helâl et, diyor.
Yoksa helâl etmiyorum, diyeceğimi mi sanıyor? Allah'a yemin ederim ki, Kıyamet Günü Allah bu konuda onları kesinlikle sorgudan geçirecektir."
Ali b. Mehziyar rivâyet etmiştir: Ebû Ca'fer'e (a.s.), "'(Karanlığı ile etrafı) bürüyüp örttüğü zaman geceye açılıp ağardığı zaman gündüze... and olsun', 'Battığı zaman yıldıza and olsun' âyetleri ve bunlara benzer âyetler hakkında sordum.
'Yüce Allah yarattığı şeylerden dilediğine yemin eder ama kullar O'ndan başkasına yemin edemezler' buyurdu."
İmam Cevad (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Soy ve din bakımından eşit olan iki kişiden en edepli olanı, Allah katında en faziletli olandır."
Râvi, Allah katında faziletli olmasının gerekçesini sordu.
Buyurdu ki: "Kur'ân'ı indiği gibi okuması, teganni yapmadan Allah'a dua etmesi sebebiyle üstündür. Çünkü teganniyle yapılan dua Allah katına yükselmez." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Muhammed Taki eserinden)
Dedim ki: 'Sana fedâ olayım, ümmü veled (çocuğu olan câriye) bir eşim var. Oğlumu emzirdiği sütle bir câriyemi de emzirdi. Bu câriye ile nikahlanmam haram mıdır?'
İmam buyurdu ki: 'Sütten kesildikten sonra tekrar süt emmek nikâhlanmayı haram kılan emzirme sayılmaz.'
Dedim ki: 'Haremeyn'de namazı nasıl kılmak gerekir?'
Buyurdu ki: 'İstersen kısaltırsın (seferî kılarsın), istersen tamamlarsın.'
Dedim ki: 'Kadınların yanına girip çıkan (hadım) hizmetçiye ne dersin?'
Yüzünü çevirdi. Sonra beni kendisine yaklaştırdı ve 'Başına gelen kölelik (hadımlık) vâkıasından başka erkeklik bakımından bir eksikliği yok ki!' buyurdu."
Ali b. Mehziyar rivâyet etmiştir: "Ebû Ca'fer Muhammed b. Ali b. Mûsâ er-Rızâ'ya (a.s.) bir mektup yazdım ve dedim ki: 'Sana fedâ olayım. Allah'a cisim isnat eden ve Yûnus'un, yani İbn Abdurrahmân'ın görüşlerini benimseyen kişilerin arkasında namaz kılıyorum, bu yaptığım doğru mudur?'
Bana şu cevabı yazdı: 'Onların arkasında namaz kılmayın. Onlara, zekâttan da vermeyin. Onlardan berî olun. Allah da onlardan berîdir.'
Birisi, gemide çalışan bir gemicinin namazı kısaltarak kılıp kılamayacağını sordu, buyurdu ki: "Hayır, çünkü gemi dışarı çıkmadığı evi mesâbesindedir."
Kum'da, bir vakfın yöneticisi olan Sâlih b. Muhammed b. Sehl, İmam Cevad'ın (a.s.) yanına geldi ve dedi ki: "Ey efendim! (vakfın gelirlerinden) on binini bana helâl et. Çünkü bu parayı (kendi masraflarıma) harcadım."
İmam dedi ki: "Helâl olsun."
Sâlih çıkınca, Ebû Ca'fer (a.s.) İbrahim b. Hâşim'e şöyle dedi: "Birileri Âl-i Muhammed'in, yetimlerinin, düşkünlerinin, yoksullarının, yolcularının hakkı olan malın başına oturuyor, ondan alıp harcıyor, sonra gelip, bana helâl et, diyor.
Yoksa helâl etmiyorum, diyeceğimi mi sanıyor? Allah'a yemin ederim ki, Kıyamet Günü Allah bu konuda onları kesinlikle sorgudan geçirecektir."
Ali b. Mehziyar rivâyet etmiştir: Ebû Ca'fer'e (a.s.), "'(Karanlığı ile etrafı) bürüyüp örttüğü zaman geceye açılıp ağardığı zaman gündüze... and olsun', 'Battığı zaman yıldıza and olsun' âyetleri ve bunlara benzer âyetler hakkında sordum.
'Yüce Allah yarattığı şeylerden dilediğine yemin eder ama kullar O'ndan başkasına yemin edemezler' buyurdu."
İmam Cevad (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Soy ve din bakımından eşit olan iki kişiden en edepli olanı, Allah katında en faziletli olandır."
Râvi, Allah katında faziletli olmasının gerekçesini sordu.
Buyurdu ki: "Kur'ân'ı indiği gibi okuması, teganni yapmadan Allah'a dua etmesi sebebiyle üstündür. Çünkü teganniyle yapılan dua Allah katına yükselmez." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Muhammed Taki eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.