(dünden devam…)
İmam Hasan'ın ordusunun komutanlarının sadece Haşimoğullarından seçilmiş olması o koşullarda isabetli bir davranıştı. Şöyle ki, Kûfe halkının, İmam Hasan'ın hilafete geçmesinin ilk başlarında sergiledikleri gevşeklik ve itaatsizlik bu işin sonucu hakkında karamsar düşünmeye neden oluyordu. Bu yüzden İmam Hasan, gelecekte insanların kınaması ve eleştirileri karşısında kendisinin bir kusurunun olmadığını ispatlayabilmek için gerekli gördüğü her çareye başvurması kaçınılmazdı.
Halkın, meselenin çeşitli boyutlarını göz önünde bulundurmadan olası bir yenilgiden dolayı İmam Hasan'ı itiraz ve eleştiri bombardımanına tutması için en küçük zaaf noktası ve en ehemmiyetsiz bir bahane bulması yeterdi. İmam Hasan'ın Meskin'de yenilgiye uğraması durumunda, "Eğer ordunun kumandanı Haşimoğullarından olsaydı, zorluklar karşısında diğerlerinden daha fazla direnç ve sabır gösterir ve iş buraya varmazdı" demesi muhtemeldi. Bu durumda, muhtemel sonuçları önceden önlemek için hazırlık yapması yani Haşimoğullarından birini komutan seçmesi çok ince ve yerinde bir tedbirdi.
Şüphesiz, Ubeydullah b. Abbas'tan başka hiç kimse Muaviye'ye karşı o kadar öfkeli ve uzlaşmaya yanaşmaz bir ruha sahip değildi. O, iki oğlu, Muaviye'nin Yemen üzerine gönderdiği ordunun komutanı Busr b. Ertad tarafından feci şekilde katledilen bir babaydı. Dolayısıyla, bu öfkeli ve bağrı yanık kumandanın, evlatlarının katiliyle savaşmaya giden bir ordunun başına geçirilmesi gerçekten çok yerinde bir seçimdi." (İmam Hasan'ın Barışı, Razi Ali Yasin, s.132,133).
Ubeydullah b. Abbas'ın çocukları Muaviye'nin askerleri tarafından öldürülmüştü. Bu olay şöyle gerçekleşmiştir: Hz. Ali'nin halifeliği döneminde Muaviye Şam'a komşu köyler ve şehirler üzerine saldırılar düzenliyor, hiç kimsenin engellemesi veya tepkisi ile karşılaşmadan sınırlarda nöbet tutan öncü güçleri öldürme, yağmacılık ve sindirme eylemlerine girişiyordu. Hz. Ali ise bu sırada Iraklıları kardeşlerinin yardımına koşmaya, saldırganları kovalamaya çağırıyor fakat onlardan bir karşılık göremiyordu.
Muaviye'ye bağlı güçler Busr b. Ertad komutasında Hicaz ve Yemen'e saldırılar düzenlediler. Muaviye bu saldırıları düzenleyen komutanına söz konusu beldelerde kargaşaya yol açabilecek, korku ve panik yaratabilecek her yöntemi kullanması yolunda emir verdi. Busr b. Ertad Muaviye'nin emrini uygulamakta kusur etmedi. Medine yolunda ilerlerken canları, şeref ve haysiyetleri, ırzları ve malları hafife almakta çok ileri gitti. Medine'ye girince bu şehrin halkına karşı her türlü kötü muameleyi ve baskıyı uygulamakta tereddüt etmedi. Çok sayıda kişiyi öldürdü. Ve kalanlardan Muaviye adına zorla biat aldı.
Muaviye'nin komutanının haberleri Yemen'e ulaşınca oranın halkı arasında korku ve panik yayıldı. İmam Ali'nin Yemen Valisi Ubeydullah b. Abbas kaçtı. Muaviye'nin komutanı Busr, buraya girince aşırı derecede yağma ve katliam yaptı. Vali Ubeydullah'ın iki çocuğunu buldu. Çocukları annelerinin kucağında boğazladı. Kadın aklî dengesini kaybetti. Sürekli çocukları için ağıt yakıp ağladı. Onlara duyduğu hüzün ve keder neticesi can verdi." (Tarih-i Yâkubî, c.2, s.195, 199) İşte çocukları Muaviye tarafından öldürülen bir baba olan Ubeydullah b. Abbas maalesef yine Muaviye'nin yüksek miktardaki para teklifine karşı koyamadı ve Hz. Hasan'a ihanet etti.
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020