İmam Kazım’ın meşhur akıl risâlesi -1-
En gözde talebelerinden Hişam b. Hakem’e vasiyeti olan bu metin akıl konusunda âyet ve hadisler ışığında yazılmış eşsiz bir metindir
10.01.2024 08:19:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi





En gözde talebelerinden Hişam b. Hakem'e vasiyeti olan bu metin akıl konusunda âyet ve hadisler ışığında yazılmış eşsiz bir metindir.
"Kuşkusuz Yüce Allah, Kitab'ında akıl ve anlayış sahiplerini müjdelemiş ve buyurmuştur ki:
'Dinleyip de sözün en güzeline uyan kullarımı müjdele. İşte Allah'ın doğru yola ilettiği kimseler onlardır. Gerçek akıl sahipleri de onlardır.'
Ey Hişam b. Hakem! Yüce Allah, insanlar için kanıtları akıl aracılığıyla tamamlamıştır. Açıklama ile onlara iletmiştir. Çeşitli kanıtlarla onlara Rab'liğini göstermiş ve buyurmuştur ki:
'İlâhınız bir tek Allah'tır. O'ndan başka ilâh yoktur. O, Rahmân'dır, Rahîm'dir. Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri arkasında gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten indirip de ölü hâldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde düşünen bir toplum için birçok deliller vardır.'
Ey Hişam! Allah bunun bilinmesinin ve insanların kendilerini yöneten bir İlâhî gücün olduğunu anlamasının kanıtı olarak gözler önüne sermektedir.
Nitekim Allah bu hususla alakalı olarak şöyle buyurmuştur:
'O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Yıldızlar da Allah'ın emri ile hareket ederler. Şüphesiz ki, bunlarda aklını kullananlar için pek çok deliller vardır.'
'Ha, mim. Apaçık Kitab'a and olsun ki, biz akılınızı kullanmanız (anlayıp düşünmeniz) için onu Arapça bir Kur'an kıldık.'
'Yine O'nun delillerindendir ki, size korku ve ümit vermek üzere şimşeği gösteriyor, gökten su indirip ölümünün ardından arzı onunla diriltiyor. Doğrusu bunda, aklını kullanan bir kavim için (alınacak) dersler vardır.'
Ey Hişam! Sonra Allah, akıl sahiplerine öğüt vermiş ve onları ahretteki nimetleri arzulamaları için teşvik etmiş ve şöyle buyurmuştur:
'Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Muttakî olanlar için âhiret yurdu muhakkak ki daha hayırlıdır. Hâlâ akıl erdiremiyor musunuz?'
'Size verilen şeyler, dünya hayatının geçim vasıtası ve süsüdür. Allah katında olanlar ise daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Hâlâ buna aklınız ermeyecek mi?'
Ey Hişam! Sonra O, akıllarını kullanmayanları azabından korkutmuş ve şöyle buyurmuştur:
'Sonra diğerlerini yok ettik. (Ey insanlar) elbette siz de sabah ve akşam ona uğruyorsunuz. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?'
Ey Hişam! Akıl illimle beraberdir. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmuştur: 'İşte Biz bu temsilleri insanlar için getiriyoruz fakat onları ancak bilenler düşünüp akılları ile anlayabilirler.'
Ey Hişam! Sonra Allah, akıllarını kullanmayanları şöyle yermiştir: 'Onlara (müşriklere) Allah'ın indirdiğine uyun denildiği zaman onlar, hayır biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız, dediler.
Ya ataları bir şey anlamamış (akıllarıyla bir şeyi kavrayamamış), doğruyu da bulamamış idiyseler?'
'Şüphesiz Allah katında canlıların en kötüsü, akıllarını kullanmayan (düşünmeyen) sağırlar ve dilsizlerdir.'
'And olsun ki onlara gökleri ve yeri kim yarattı diye sorsan, mutlaka Allah derler. De ki: Öyleyse övgü de yalnız Allah'a mahsustur ama onların çoğu bilmezler.'
Ey Hişam! Sonra Allah çoğunluğu yermiş ve buyurmuştur ki: 'Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar.' 'Fakat onların çoğu bilmezler.' 'Onların çoğunluğu aklını kullanmaz.'
Ey Hişam! Sonra Allah azınlığı övmüş ve şöyle buyurmuştur: 'Kullarımdan şükredenler azdır.' 'Bunlar da ne kadar az.' 'Zaten onunla beraber pek azı iman etmişti.'
Ey Hişam! Allah temiz akıl sahiplerini en güzel niteliklerle anmış, onları en göz alıcı süslerle bezemiş ve şöyle buyurmuştur: 'Allah, hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilirse, ona pek çok hayır verilmiş demektir. Ancak akıl sahipleri düşünüp ibret alırlar.' (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Musa Kazım eserinden)
"Kuşkusuz Yüce Allah, Kitab'ında akıl ve anlayış sahiplerini müjdelemiş ve buyurmuştur ki:
'Dinleyip de sözün en güzeline uyan kullarımı müjdele. İşte Allah'ın doğru yola ilettiği kimseler onlardır. Gerçek akıl sahipleri de onlardır.'
Ey Hişam b. Hakem! Yüce Allah, insanlar için kanıtları akıl aracılığıyla tamamlamıştır. Açıklama ile onlara iletmiştir. Çeşitli kanıtlarla onlara Rab'liğini göstermiş ve buyurmuştur ki:
'İlâhınız bir tek Allah'tır. O'ndan başka ilâh yoktur. O, Rahmân'dır, Rahîm'dir. Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri arkasında gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten indirip de ölü hâldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde düşünen bir toplum için birçok deliller vardır.'
Ey Hişam! Allah bunun bilinmesinin ve insanların kendilerini yöneten bir İlâhî gücün olduğunu anlamasının kanıtı olarak gözler önüne sermektedir.
Nitekim Allah bu hususla alakalı olarak şöyle buyurmuştur:
'O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Yıldızlar da Allah'ın emri ile hareket ederler. Şüphesiz ki, bunlarda aklını kullananlar için pek çok deliller vardır.'
'Ha, mim. Apaçık Kitab'a and olsun ki, biz akılınızı kullanmanız (anlayıp düşünmeniz) için onu Arapça bir Kur'an kıldık.'
'Yine O'nun delillerindendir ki, size korku ve ümit vermek üzere şimşeği gösteriyor, gökten su indirip ölümünün ardından arzı onunla diriltiyor. Doğrusu bunda, aklını kullanan bir kavim için (alınacak) dersler vardır.'
Ey Hişam! Sonra Allah, akıl sahiplerine öğüt vermiş ve onları ahretteki nimetleri arzulamaları için teşvik etmiş ve şöyle buyurmuştur:
'Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Muttakî olanlar için âhiret yurdu muhakkak ki daha hayırlıdır. Hâlâ akıl erdiremiyor musunuz?'
'Size verilen şeyler, dünya hayatının geçim vasıtası ve süsüdür. Allah katında olanlar ise daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Hâlâ buna aklınız ermeyecek mi?'
Ey Hişam! Sonra O, akıllarını kullanmayanları azabından korkutmuş ve şöyle buyurmuştur:
'Sonra diğerlerini yok ettik. (Ey insanlar) elbette siz de sabah ve akşam ona uğruyorsunuz. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?'
Ey Hişam! Akıl illimle beraberdir. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmuştur: 'İşte Biz bu temsilleri insanlar için getiriyoruz fakat onları ancak bilenler düşünüp akılları ile anlayabilirler.'
Ey Hişam! Sonra Allah, akıllarını kullanmayanları şöyle yermiştir: 'Onlara (müşriklere) Allah'ın indirdiğine uyun denildiği zaman onlar, hayır biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız, dediler.
Ya ataları bir şey anlamamış (akıllarıyla bir şeyi kavrayamamış), doğruyu da bulamamış idiyseler?'
'Şüphesiz Allah katında canlıların en kötüsü, akıllarını kullanmayan (düşünmeyen) sağırlar ve dilsizlerdir.'
'And olsun ki onlara gökleri ve yeri kim yarattı diye sorsan, mutlaka Allah derler. De ki: Öyleyse övgü de yalnız Allah'a mahsustur ama onların çoğu bilmezler.'
Ey Hişam! Sonra Allah çoğunluğu yermiş ve buyurmuştur ki: 'Yeryüzünde bulunanların çoğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar.' 'Fakat onların çoğu bilmezler.' 'Onların çoğunluğu aklını kullanmaz.'
Ey Hişam! Sonra Allah azınlığı övmüş ve şöyle buyurmuştur: 'Kullarımdan şükredenler azdır.' 'Bunlar da ne kadar az.' 'Zaten onunla beraber pek azı iman etmişti.'
Ey Hişam! Allah temiz akıl sahiplerini en güzel niteliklerle anmış, onları en göz alıcı süslerle bezemiş ve şöyle buyurmuştur: 'Allah, hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilirse, ona pek çok hayır verilmiş demektir. Ancak akıl sahipleri düşünüp ibret alırlar.' (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Musa Kazım eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.