logo
02 MAYIS 2025

İmam Sadık'ın (a.s) sofularla konuşması

Süfyan-i Sevrî, İmam Sadık aleyhi's-selâm'ın huzuruna gelip İmam'ın yumurtanın iç kabuğunu andıran beyaz elbiselerini görünce: "Bunlar size yakışır elbise değildir." dedi

17.03.2025 00:10:00
Haber Merkezi
İmam Sadık'ın (a.s) sofularla konuşması
İmam Sadık'ın (a.s) sofularla konuşması
Süfyan-i Sevrî, İmam Sadık aleyhi's-selâm'ın huzuruna gelip İmam'ın yumurtanın iç kabuğunu andıran beyaz elbiselerini görünce: "Bunlar size yakışır elbise değildir." dedi.

İmam aleyhi's-selâm ona cevaben şöyle buyurdu: Sözümü iyice dinle ve anlamaya çalış, ta ki öldüğünde sünnet ve hak üzere ölmüş olasın, bidat üzere ölmeyesin.

Bu senin dünya ve ahiretin için daha hayırlıdır. Resulullah salla'llâhu aleyhi ve alih kurak ve sıkıntılı bir dönemde yaşıyordu.

Ama dünya nimetleri bollaşınca, o nimetlere daha lâyık olan iyilerdir, kötüler değil; müminlerdir, münafıklar değil; Müslümanlardır, kâfirler değil.

Ey Sevrî, neyi hoş görmedin, neye itirazın var? Allah'a andolsun ki, bütün bu gördüklerine rağmen iyiyle kötüyü tanıdığım günden beri hiçbir sabah veya akşam geçmemiştir ki Allah'ın, malımda bir hakkı olsun veya onu belli bir yerde harcamamı emretsin de ben onu o yerde harcamamış olayım.

(Süfyan-i Sevrî bu cevapla yetinip gitti ama) Başka bir gün zahitlik postuna bürünen ve halkı da kendileri gibi sofuluğa davet eden bir grup insan, İmam'ın huzuruna gelerek şöyle dediler:

"Arkadaşımız delilini bilmediğinden dolayı sizinle tartışmaktan aciz kalmıştır."

İmam aleyhi's-selâm onlara: "Sizin deliliniz varsa söyleyin." diye buyurdu.

Onlar: "Bizim delilimiz Allah'ın kitabındandır." dediler.

İmam aleyhi's-selâm buyurdular ki: "Öyleyse onu beyan edin. Çünkü Kur'ân, tabi olunmaya ve onunla amel edilmeye her şeyden daha layıktır."

Onlar dediler ki: "Allah-u Teâla, Peygamber salla'llâhu aleyhi ve alih'in ashabından olan bir grup insanın vasfında şöyle buyuruyor: "Kendilerinin ihtiyaçları olsa bile (kardeşlerini) kendi nefislerine tercih ederler. Kim, nefsinin cimri ve bencil tutkularından korunursa işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır."

Bu ayette Allah-u Teâla onların amelini övmüştür. Diğer bir ayette de şöyle buyuruyor: "Kendileri, ona karşı duydukları sevgiye rağmen yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler." Biz bu iki ayetle yetiniyoruz."

Yine onlardan biri şöyle dedi: "Biz, sizin lezzetli yemeklerden kaçındığınızı görmedik, bununla birlikte halkın mallarından faydalanmanız için onlara kendi mallarından el çekmelerini emrediyorsunuz."

İmam Sadık aleyhi's-selâm ona cevap olarak şöyle buyurdu: "Bu boş sözleri bırakın! Ey cemaat, söyleyin bakalım, Kur'ân'ın nasih ve mensuhu, muhkem ve müteşabihi hakkında bir bilginiz var mı? Bu hususta niceleri yoldan sapmış ve helak olmuştur."

Onlar: "Bazısını biliyoruz, hepsini değil." dediler.

İmam aleyhi's-selâm buyurdular ki: "Sizin yanlışlığınız işte buradadır. Peygamber salla'llâhu aleyhi ve alih'in hadisleri de böyledir (onların da nasih ve mensuhu, muhkem ve müteşabihi vardır).

Başkalarını kendisine tercih etmenin fazileti hakkında okuduğunuz ayetlere gelince; bu amel asr-ı saadet'te mubah ve caiz idi, ondan nehyedilmemişti; o amele karşı sevapları da vardı.

Ama Allah-u Teâla (sonraları) bunun aksine bir emir verdi ve onların önceki amelini neshetti. Allah-u Teâla, müminlerin hâline acıdığından, onların kendilerine ve ailelerine bir zarar vermemeleri için bu ameli yasaklamıştır.

Çünkü bazen ailede, açlığa tahammül edemeyecek güçsüz kişiler, küçük çocuklar, yaşlı erkek ve kadınlar vardır.

Bu durumda eğer benim, bir ekmeğim olur ve onu da sadaka verirsem, bunlar açlıktan telef ve helak olurlar. İşte bundan dolayı Resulullah salla'llâhu aleyhi ve alih şöyle buyurmuştur:

"Eğer bir insan malik olduğu beş hurma, beş ekmek, beş dinar veya beş dirhemini infak etmek istiyorsa, önce anne babaya infak etmesi daha hayırlıdır; sonra kendisine ve ailesine, sonra yakınlarına ve mümin dostlarına, sonra fakir komşularına ve daha sonra Allah yolunda harcamalıdır. Bu sonuncu kısmın sevabıysa hepsinden daha azdır."

Yine Resulullah salla'llâhu aleyhi ve alih, bütün serveti beş veya altı köle olan ve küçük çocukları olmasına rağmen öldüğünde bunların hepsini azat eden ensardan biri hakkında şöyle buyurmuştur:

"Eğer onun yaptığı bu işi önceden bana bildirmiş olsaydınız, onu Müslümanların mezarlığında defnetmenize izin vermezdim. Çünkü (bu hareketiyle) geride bıraktığı küçük çocuklarının halka muhtaç olmasına sebep olmuştur."

Daha sonra İmam aleyhi's-selâm şöyle buyurdular: "Babam, Peygamberin salla'llâhu aleyhi ve alih şöyle buyurduğunu haber verdi: "Nafakasını verdiğin kimseyle (ailen ile) başlayarak yakına, daha sonraki yakına ve böylece yakınlığı nispetince diğerlerine öncelik tanı."

Bu konuda sözünüzü reddedecek ve sizi böyle bir tutumdan sakındıracak kesin bir ayet vardır.

Allah-u Teâla buyuruyor ki: "Rahman Allah'ın kulları, öylesine kullardır ki harcadıkları zaman ne israf ederler ve ne de kısarlar (harcamaları), ikisinin arasında orta bir yol olur."

Sizin davet ettiğiniz ameli ve israfı, Allah-u Teâla'nın kınadığını görmüyor musunuz? Kur'ân'ın diğer birkaç ayetinde de şöyle buyurmaktadır: "Şüphe yok ki Allah, israf edenleri sevmez."

Allah insanları israf ve kısmaktan sakındırıp onlara, bu ikisinin arasında orta bir yol izlemeyi emretmiştir. İnsan, yanında bulunan her şeyi sadaka vermemelidir, verdiği takdirde Allah'tan rızk istediğinde duası kabul olmaz.

Peygamber salla'llâhu aleyhi ve alih'ten şöyle bir hadis nakledilmiştir: "Ümmetimden birkaç grubun duası kabul olmaz:

a) Anne babasına beddua eden kimsenin.

b) (Borç verirken) şahit tutmadığı hâlde borcunu ödemeyen borçluya beddua eden kimsenin.

c) Allah'ın, boşama yetkisi verdiği hâlde hanımına beddua eden şahsın.

ç) Evinde oturup "Ya Rabbi bana rızk ver" deyip rızk peşine gitmeyen adamın. Allah böyle bir adama şöyle der: "Ey kulum, ailene yük olmaman, salim bedenle rızk elde etmen ve yeryüzünde, yolculuk yapman için imkân sağlamadım mı? Rızk peşine gittiğin zaman, istediğimde rızk veririm, istemediğimde ise kısıp vermem; fakat sen o zaman huzurumda mazur olursun.

d) Allah'ın verdiği çok malı infak edip sonra Allah'a yönelip: "Ya Rabbi bana rızk ver" diyen kimsenin. Allah böyle bir kimseye şöyle hitap eder: "Sana bol rızk vermedim mi? Neden emrettiğim şekilde iktisatlı davranmadın ve neden yasakladığım israftan kaçınmadın?
e) Akrabası hakkında beddua eden kimsenin.
Yine Allah-u Teâla Peygamber salla'llâhu aleyhi ve alih'e nasıl infak edeceğini öğretti. Peygamber salla'llâhu aleyhi ve alih'in yanında bir uvkiye altın vardı. Onu gece yanında bulundurmaktan hoşlanmadığı için hepsini sadaka verdi ve geceyi yanında bir şey bulundurmaksızın sabahladı.

Bu arada bir dilenci gelip bir şey istedi. Resulullah'ın yanında ona verecek bir şey bulunmadığından dilenci Resulullah salla'llâhu aleyhi  ve alih'i kınadı. Resulullah salla'llâhu aleyhi ve alih şefkatli ve merhametli birisi olduğundan (ona bir şey veremediğinden) dolayı üzüldü. Allah-u Teâla şu ayetle Resulullah salla'llâhu aleyhi ve alih'i tedip etti:

"Elini boynuna bağlanmış olarak kılma, büsbütün de açık tutma. Sonra kınanır, hasret (pişmanlık) içinde kalırsın."

Yani seni mazur görmezler ve yanında bulunan her şeyi bağışladığında da mal yönünden zarar görürsün. İşte bu Kur'ân'ınteyitve tasdik ettiği Resulullah salla'llâhu aleyhi ve alih'in hadisleridir; Kur'ân'ı da onun ehli, yani müminler tasdik eder."  (Hasan B. Ali el-Harranî Tuheful Ukul eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Simav'da deprem
Depremin büyüklüğü 4,2
Borsa İstanbul'da manipülasyon soruşturması
13 şüpheli adliyeye sevk edildi
Toplamda 8 bin 658 yıla mahkum edilmişti
Adnan Oktar 2 suçtan beraat etti
Tuz çoktan kokmuştu... Su da koktu
2 ünlü su markasına ceza
Trump'tan İran'a kıskaç!
İran'dan petrol alanlara yaptırım
İsrail Gazze'ye ölüm yağdırıyor
10 Filistinli daha katledildi
Narin Güran cinayeti duruşması başladı
15 sanık yargılanıyor
Fenerbahçe - Beşiktaş derbisinin Kadıköy karnesi
Kadıköy'de 57. kez karşı karşıya gelecekler
Sağlıklı Bakanlığı 19 bin personel alacak
Resmi Gazetede yayımlandı
"Adil ve dengeli bir anlaşmada kararlıyız"
İran'dan "nükleer" müzakere mesajı
ABD'den Suriye yönetimine çağrı
"Çatışmaları sonlandırın"
İsrail, Şara'nın sarayının yakınlarını vurdu
"Suriye rejimine açık bir mesaj"
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Herkes yaptığının cezasını bulacak
1 Mayıs gösterilerinde 384 kişi gözaltına alındı
İstanbul Valiliği açıkladı
Hocalı'da bir toplu mezar daha!
Katledilenlerin tamamı sivil
Simav'da deprem
Depremin büyüklüğü 4,2
Borsa İstanbul'da manipülasyon soruşturması
13 şüpheli adliyeye sevk edildi
Toplamda 8 bin 658 yıla mahkum edilmişti
Adnan Oktar 2 suçtan beraat etti
Tuz çoktan kokmuştu... Su da koktu
2 ünlü su markasına ceza
Trump'tan İran'a kıskaç!
İran'dan petrol alanlara yaptırım
İsrail Gazze'ye ölüm yağdırıyor
10 Filistinli daha katledildi
Narin Güran cinayeti duruşması başladı
15 sanık yargılanıyor
Fenerbahçe - Beşiktaş derbisinin Kadıköy karnesi
Kadıköy'de 57. kez karşı karşıya gelecekler
Sağlıklı Bakanlığı 19 bin personel alacak
Resmi Gazetede yayımlandı
"Adil ve dengeli bir anlaşmada kararlıyız"
İran'dan "nükleer" müzakere mesajı
ABD'den Suriye yönetimine çağrı
"Çatışmaları sonlandırın"
İsrail, Şara'nın sarayının yakınlarını vurdu
"Suriye rejimine açık bir mesaj"
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Herkes yaptığının cezasını bulacak
1 Mayıs gösterilerinde 384 kişi gözaltına alındı
İstanbul Valiliği açıkladı
Hocalı'da bir toplu mezar daha!
Katledilenlerin tamamı sivil
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.