logo
23 HAZİRAN 2025

İmam ve hilafet meselesi

İmam Câfer’in döneminde hemen herkes hilafet için harekete geçmiş, bir çaba içine girmişti. Ancak İmam bu işin kesinlikle dışında kaldı. Bir kenara çekildi. Hilafeti ele geçirmek için en küçük bir eğilim içine dahi girmedi

04.06.2022 23:50:00
İmam ve hilafet meselesi
İmam ve hilafet meselesi
İmam Câfer'in döneminde hemen herkes hilafet için harekete geçmiş, bir çaba içine girmişti.

Ancak İmam bu işin kesinlikle dışında kaldı. Bir kenara çekildi. Hilafeti ele geçirmek için en küçük bir eğilim içine dahi girmedi.

İmam'ın bağlılarının sayısının az olmadığı ve Emevilerin yıkılma dönemlerinde halkın Resulûllah'ın evlatlarından birini hilafet makamında görmek istedikleri düşünülürse, ortam zâhiren de olsa uygun görünmekteydi.

Ancak İmam Câfer hiçbir şekilde kıyama kalkışmadı. Kendi-sine bağlı olanları da bu işten men etti. Ebu Selme'nin kendisine gönderdiği mektubu okumadan yaktığını hatırlayalım.

Aynı şekilde Ebu Müslim Horasanî de İmam'a bir teklifte bulundu, ancak İmam Câfer bunu da reddetti. Ve şöyle buyurdu: "Ne sen, benim adamımsın, ne de zaman benim zamanımdır."

Hz. Hüseyin'in, insanların kendisini en yalnız bıraktığı bir dönemde hayatı pahasına kıyam ettiğini düşünürsek, İmam Câfer daha müsait gibi görünen bir ortamda neden kıyam etme yoluna gitmedi?

Hz. Hüseyin'in şehadeti ile İmam Câfer'in şehadeti arasında 87 yıllık bir zaman farkı vardır. Bu süre zarfında İslam ümmetinin yaşantısı tamamen değişmişti. İmam Hüseyin'in döneminde tek mesele hilafet meselesi idi. Başka bir konu konuşulmuyor ve tartışılmıyordu.

Hz. Ali ve Ehl-i Beyt'le ilgili hadisler ancak kimsenin duymayacağı mekanlarda, tam bir gizlilik içinde rivayet edilirdi.

Bütün cuma hutbelerinde İmam Ali'ye lanet okunuyordu. Kimse Hz. Hüseyin'den tek bir hadis, tek bir söz dahi nakletmiyordu, kimse onu ilim öğrenmek konusunda arayıp sormuyordu. Bu hakikatler tarihî belgelerle sabittir.

Emevilerin yıkılıp, Abbasilerin kurulduğu dönemde ise, düşünce alanında çok daha serbest bir ortam oluştu. Bundan, Abbasilerin hürriyet yanlısı bir idarecilik anlayışları olduğu neticesini çıkaramayız.

Ancak, ümmetin arasında fikrî sahada bir heyecan oluştu. İnsanlar ilme yöneldi. Latince, Yunanca eserler Arapçaya tercüme edildi. Gerek İslamî ilimler gerekse edebiyat, tıp, astronomi vb. konularda insanlar bir araştırma ve inceleme hareketine yöneldi.

Fevkalade bir bilimsel hareketlilik oluştu. İmam Câfer'in döneminden önce böyle bir durum söz konusu değildi. İşte İmam Câfer'in bu ortamda babası ve dedeleri tarafından kurulmuş olan Ehl-i Beyt'in ilim medresesini çok daha genişlettiğini ve insanları eğitme yolunda çalışmalar yaptığını görüyoruz.

Meseleyi bir başka boyuttan ele alırsak şunu görürüz:

Bilindiği gibi Hz. Ali Sıffin'de beraberindekiler tarafından yalnız bırakıldı. Ve ihanete uğradı. İmam Ali içine düştüğü durumu ve emrindekilerin kendisine olan itaatsizliklerini Nehcü'l Belaga'da şöyle ifade ediyor:

"Dün emir verendim. Bugün emir alan oldum. Dün yasaklayan konumundaydım. Bugün yasak konulan..." 

Bu sebeple, Muaviye ile barış yapmak ve Hakem Olayı'nı kabul etmek zorunda kaldı.

Esasen Hz. Ali, şehadetinin yakın olduğu günlerde sürekli insanların vefasızlığından şikayet eder ve şöyle derdi:

"Allah'ım! Ben onlardan bıktım, onlar da benden bıktılar, ben onlara buğzettim, onlar da bana buğzettiler. Güzel ahlakımın aleyhine döndüler. Allah'ım! Onlara benden daha şerlisini, bana da onlardan daha hayırlısını nasib et." 

Hz. Ali kendisine vefayla bağlı olan dostlarını da ömrünün son demlerinde yâd eder ve şöyle derdi:

"Nerede yola dizilen ve hak üzere yürüyen kardeşlerim? Nerede Ammar, nerede İbn Teyhan? Nerede onlar gibi samimi bir niyet üzere ahidleşen ve günahkârlara karşı başlarını ortaya koyan yiğitler?" 

Öte yandan, Hz. Hüseyin de Kerbela'da aynı kaderi yaşadı. "İmam Hüseyin" adlı eserimizde ortaya koyduğumuz gibi, Hz. Hüseyin belli aralıklarla Kûfeliler'den on binden fazla mektup almıştı.

Bu mektuplarda İmam heyecanla Kûfe'ye davet ediliyor, halkın, onun yanında olduğu söyleniyordu. Hatta bazı mektuplarda, "Senin yanında yüz bin kişi bulunacaktır" deniyordu. 

Ancak, aradan fazla bir zaman geçmeden halk Emevilerin korkusundan ve dünya menfaatlerine bağlılık gâlip geldiğinden, ahidlerinden döndüler.

Şair Ferezdak, "İnsanların kalpleri seninle ancak, kılıçları aleyhinizedir" demek sûretiyle bu hakikati işaret ediyordu.

Nitekim, Hz. Hüseyin kendisine söz veren on binler tarafından Kerbela'da yalnız bırakıldı ve neticede şehit oldu.

Benzer bir durum bizzat İmam Câfer'in kendi döneminde yaşandı. İmam Zeynelabidin'in oğlu Zeyd b. Ali'nin kıyamı bahsini hatırlarsak, savaşın iyi gittiği bir zamanda Hz. Ömer ve Hz. Ebubekir ile ilgili çıkan bir fitne neticesi ordu bölündü, insanlar bu fitneye alet olarak dağıldılar. Sonuçta, Zeyd yenildi ve şehit oldu.

Zeyd b. Ali şehadetinden az önce, "Hüseyin'in başına gelen şeyin benim de başıma geldiğini görüyorum" demiştir.

Bütün bunlar bize gösteriyor ki, asıl mesele, kâmil imana sahip insanın yetiştirilmesi meselesidir.

Sadece iman etmiş olmakla insanın nefsi islah olmuş kabul edilemez. Bir eğitim süreci kaçınılmazdır. Yoksa insanlar küçük bir dünya menfaati karşısında hemen saf değiştirebilmekte, Peygamber evlatlarına bile arka çevirebilmektedir. Hz. Hüseyin'in başına gelenler bu hakikatin acı bir ispatıdır.

Bu sebeple İmam Sâdık, yaşadığı dönemin fikrî zemininden de yararlanmak sûretiyle kâmil insan yetiştirme ve bu şekilde sâlih bir cemaat oluşturma yolunu tercih etti. Ve son derece doğru bir davranışta bulundu.

Eğer İmam Cafer, bu dönemde sonu belirsiz bir kıyam hareke-tine girişseydi, sâlih insan yetiştirme faaliyeti tamamen kesileceği gibi, kurduğu ilim medresesi de yok olurdu.

Kaldı ki, girişeceği bir ayaklanmanın zaferle sonuçlanacağı da meçhuldü. Daha önce dedelerinin yalnız bırakıldığı gibi, onun da yalnız bırakılması mümkündü. Böyle bir durumda İmam Sâdık, kendisini, etrafındakileri ve ümmeti ciddi bir hezimete sürüklemiş olurdu." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Cafer eserinden)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
Katilden hamisine teşekkür!
'Trump ve ben sık sık güç yoluyla barış deriz'
'Tehlikeli bir dönüm noktası'
BM: Müzakereye geri dönülmeli
Suriye'de kiliseye bombalı saldırı: 20 ölü
Şara hükümeti: 'Saldırıyı DEAŞ yaptı'
Dün akşam gözaltına alınmıştı
Gazeteci Fatih Altaylı tutuklandı
Gazeteci Fatih Altaylı hakkında tutuklama talebi
Sevk yazısı ortaya çıktı
Ersin Tatar: "ABD'de adaletsiz bir dünyada yaşadığımızı göstermiştir'
'Batı dünyası kınamanın ötesine geçemiyor'
Aksaray'da facia
Sınava giden araçlar çarpıştı: 1 ölü, 4'ü ağır 10 yaralı
İran: 'ABD bizzat İran'a karşı tehlikeli bir savaşı başlatmıştır'
‘Washington, Siyonist rejimin suç ortağıdır’
YKS'de ikinci gün
Alan Yeterlilik Testleri oturumu başladı
İran füzeleri İsrail'i vurdu
Demir Kubbe delik deşik oldu
'ABD saldırısının kalıcı sonuçları olacak'
İran Dışişleri Bakanı Erakçi'den mesaj
4 ülkeden ABD'ye tepki
'Geri dönüşü olmayan bir kriz'
Mazot 55 TL’ye dayandı
Çiftçinin borcu 1 trilyon lirayı aştı
'Orman kanunları...'
İran'dan dikkat çekici açıklama
Vurdu ve yine tehdit etti
Trump: İran barış yapmak zorunda
Katilden hamisine teşekkür!
'Trump ve ben sık sık güç yoluyla barış deriz'
'Tehlikeli bir dönüm noktası'
BM: Müzakereye geri dönülmeli
123456789101112131415
Katilden hamisine teşekkür!
'Trump ve ben sık sık güç yoluyla barış deriz'
'Tehlikeli bir dönüm noktası'
BM: Müzakereye geri dönülmeli
Suriye'de kiliseye bombalı saldırı: 20 ölü
Şara hükümeti: 'Saldırıyı DEAŞ yaptı'
Dün akşam gözaltına alınmıştı
Gazeteci Fatih Altaylı tutuklandı
Gazeteci Fatih Altaylı hakkında tutuklama talebi
Sevk yazısı ortaya çıktı
Ersin Tatar: "ABD'de adaletsiz bir dünyada yaşadığımızı göstermiştir'
'Batı dünyası kınamanın ötesine geçemiyor'
Aksaray'da facia
Sınava giden araçlar çarpıştı: 1 ölü, 4'ü ağır 10 yaralı
İran: 'ABD bizzat İran'a karşı tehlikeli bir savaşı başlatmıştır'
‘Washington, Siyonist rejimin suç ortağıdır’
YKS'de ikinci gün
Alan Yeterlilik Testleri oturumu başladı
İran füzeleri İsrail'i vurdu
Demir Kubbe delik deşik oldu
'ABD saldırısının kalıcı sonuçları olacak'
İran Dışişleri Bakanı Erakçi'den mesaj
4 ülkeden ABD'ye tepki
'Geri dönüşü olmayan bir kriz'
Mazot 55 TL’ye dayandı
Çiftçinin borcu 1 trilyon lirayı aştı
'Orman kanunları...'
İran'dan dikkat çekici açıklama
Vurdu ve yine tehdit etti
Trump: İran barış yapmak zorunda
Katilden hamisine teşekkür!
'Trump ve ben sık sık güç yoluyla barış deriz'
'Tehlikeli bir dönüm noktası'
BM: Müzakereye geri dönülmeli
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.