Merhum Allame Meclisi, "Menktib" kitabının yazarından ve diğer kaynaklardan şöyle naklediyor:
(Esirler Şam'dayken) bir gün Yezid bir kürsü kurulmasını ve bir hatibin ona çıkarak İmam Hüseyin (a.s.) ile babası İmam Ali'yi (a.s.) methetmesini emretti. Hatip kürsüye çıkıp Allah'a hamd u sena ettikten sonra İmam Hüseyin hakkında övgüler yağdırdı. Sonra da Muaviye ve halife Yezid hakkında övgülü sözler söyledi. Onları iyilikle andı. Dinleyenler arasında bulunan İmam Zeynelabidin (a.s.) hatibin sözlerine kayıtsız kalmayarak şöyle buyurdu :
"Yazıklar olsun sana ey hatip! Mahlûku razı etmek için Halik'ın gazabını satın aldın. Cehennemde kendine yer edin." Sonra Yezid'e döndü, "İzin verirsen şu tahtaların (kürsünün) üzerine çıkıp Allah'ın rızasını ve dinleyenlere sevap kazandıracak birkaç söz söyleyeyim" diye buyurdu.
Yezid izin vermedi. Oradakiler, "Emir, izin ver konuşsun belki bir şeyler dinleriz" dediler.
Yezid, "Hayır! O şu kürsüye çıkarsa ben ve Ebu Süfyan ailesini rezil etmeden aşağıya inmez" dedi.
Bir diğeri, "Yezid, bu (genç esir) ne biliyor ki ne söyleyebilsin" dedi.
Yezid, "O bir ailedendir ki ilmi bebekken sütle birlikte emerler. Kanlarına karışır" dedi.
Orada bulunanlar o kadar çok ısrar ettiler ki Yezid izin vermek zorunda kaldı. İmam Zeynelabidin (a.s.) kürsüye çıktı. Önce Allah'a hamd u sena etti. Daha sonra bir konuşma yaptı ki bütün dinleyenlerin yüreğini sarsıp gözlerini yaşarttı. Şöyle buyurdu:
"Ey cemaat! Allah bize (Peygamber ailesine) altı imtiyaz ihsan etmiş ve yedi faziletle diğerlerinden üstün kılmıştır. Altı imtiyazımız şu ki: Allah bize ilim, bilim, cömertlik, saygınlık, fesahat (düzgün konuşma yeteneği) ve şeref ihsan etmiş. Bizim sevgimizi bütün müminlerin kalbine yerleştirmiştir. Yedi faziletimiz de şudur ki: Allah'ın seçtiği peygamberler bizdendir, sıddık (İmam Ali) bizdendir, Cafer?i Tayyar bizdendir, Allah'ın ve Resulünün aslanı (şehitler efendisi Hamza) bizdendir, Peygamberin iki torunu (Hasan ve Hüseyin) bizdendir, Zehra Betül bizdendir.
Ey cemaat! Beni tanıyan tanıyor. Tanımayana kendimi tanıtıyorum. Ben Mekke ve Mina'nın oğluyum. Ben Zemzem ve Sefa'nın oğluyum. Hacerü'l?Esved'i aba içinde köşelerinden kaldırtan saygı değer insanın oğluyum. Ben insanların en iyisinin oğluyum. Ben (Mirac gecesi) Mescidü'l?Haram'dan Mescidü'l?Aksa'ya götürülenin oğluyum. Ben (semavi seyrinde) Sıdretü'l?Münteha'ya ulaşanın oğluyum. Ben Melekût seyrinde Hakk'a iki ok atımı mesafeye kadar yaklaşanın oğluyum. Ben gökte meleklerle namaz kılanın oğluyum. Ben büyük Allah'ın vahyettiği kimsenin oğluyum. Ben Muhammed Mustafa'nın oğluyum. Ben Aliyyü'l?Murtaza'nın oğluyum. Ben müşriklere 'La ilahe illallah' dedirtinceye kadar savaşanın oğluyum. Ben Peygamberin yedeğinde iki kılıç ve iki mızrakla cihad edenin, iki kere hicret edenin, Bedir ve Huneyn'de yiğitçe savaşanın, bir an bile Allah'a karşı küfür tatmayanın oğluyum. Ben müminlerin en salihinin, peygamberlerin vârisinin, kâfirleri yok edenin, Müslümanların liderinin, abidlerin ziynetinin, (Allah için) ağlayanların övüncünün, sabredenlerin en sabırlısının, (Allah'ın gönderdiği) Yasin soyundan en iyi kıyam edenin oğluyum.
Benim dedemin destekleyicisi Cebrail, yardımcısı Mikail'dir. Kendileri de Müslümanların namus bekçileridir. O marikin (dinden çıkmışlar), nakisin (asi?dini bozanlar) ve kasitin (zalimler) ile savaştı. Allah'ın kinci düşmanlarıyla cihad etti. Ben herkesten önce Peygambere iman eden Kureyş'in en üstününün oğluyum. O tüm Müslümanlara ön ayak oldu. O asilerin düşmanı, müşriklerin yok edicisi, münafıklar üzerine Allah'ın oku, abidlerin hikmet dili, Allah'ın dininin yardımcısı, Allah'ın veli?i emri, İlahi hikmetin başlangıcı ve onun ilim merkezi idi?"
(devam edecek?)
(Esirler Şam'dayken) bir gün Yezid bir kürsü kurulmasını ve bir hatibin ona çıkarak İmam Hüseyin (a.s.) ile babası İmam Ali'yi (a.s.) methetmesini emretti. Hatip kürsüye çıkıp Allah'a hamd u sena ettikten sonra İmam Hüseyin hakkında övgüler yağdırdı. Sonra da Muaviye ve halife Yezid hakkında övgülü sözler söyledi. Onları iyilikle andı. Dinleyenler arasında bulunan İmam Zeynelabidin (a.s.) hatibin sözlerine kayıtsız kalmayarak şöyle buyurdu :
"Yazıklar olsun sana ey hatip! Mahlûku razı etmek için Halik'ın gazabını satın aldın. Cehennemde kendine yer edin." Sonra Yezid'e döndü, "İzin verirsen şu tahtaların (kürsünün) üzerine çıkıp Allah'ın rızasını ve dinleyenlere sevap kazandıracak birkaç söz söyleyeyim" diye buyurdu.
Yezid izin vermedi. Oradakiler, "Emir, izin ver konuşsun belki bir şeyler dinleriz" dediler.
Yezid, "Hayır! O şu kürsüye çıkarsa ben ve Ebu Süfyan ailesini rezil etmeden aşağıya inmez" dedi.
Bir diğeri, "Yezid, bu (genç esir) ne biliyor ki ne söyleyebilsin" dedi.
Yezid, "O bir ailedendir ki ilmi bebekken sütle birlikte emerler. Kanlarına karışır" dedi.
Orada bulunanlar o kadar çok ısrar ettiler ki Yezid izin vermek zorunda kaldı. İmam Zeynelabidin (a.s.) kürsüye çıktı. Önce Allah'a hamd u sena etti. Daha sonra bir konuşma yaptı ki bütün dinleyenlerin yüreğini sarsıp gözlerini yaşarttı. Şöyle buyurdu:
"Ey cemaat! Allah bize (Peygamber ailesine) altı imtiyaz ihsan etmiş ve yedi faziletle diğerlerinden üstün kılmıştır. Altı imtiyazımız şu ki: Allah bize ilim, bilim, cömertlik, saygınlık, fesahat (düzgün konuşma yeteneği) ve şeref ihsan etmiş. Bizim sevgimizi bütün müminlerin kalbine yerleştirmiştir. Yedi faziletimiz de şudur ki: Allah'ın seçtiği peygamberler bizdendir, sıddık (İmam Ali) bizdendir, Cafer?i Tayyar bizdendir, Allah'ın ve Resulünün aslanı (şehitler efendisi Hamza) bizdendir, Peygamberin iki torunu (Hasan ve Hüseyin) bizdendir, Zehra Betül bizdendir.
Ey cemaat! Beni tanıyan tanıyor. Tanımayana kendimi tanıtıyorum. Ben Mekke ve Mina'nın oğluyum. Ben Zemzem ve Sefa'nın oğluyum. Hacerü'l?Esved'i aba içinde köşelerinden kaldırtan saygı değer insanın oğluyum. Ben insanların en iyisinin oğluyum. Ben (Mirac gecesi) Mescidü'l?Haram'dan Mescidü'l?Aksa'ya götürülenin oğluyum. Ben (semavi seyrinde) Sıdretü'l?Münteha'ya ulaşanın oğluyum. Ben Melekût seyrinde Hakk'a iki ok atımı mesafeye kadar yaklaşanın oğluyum. Ben gökte meleklerle namaz kılanın oğluyum. Ben büyük Allah'ın vahyettiği kimsenin oğluyum. Ben Muhammed Mustafa'nın oğluyum. Ben Aliyyü'l?Murtaza'nın oğluyum. Ben müşriklere 'La ilahe illallah' dedirtinceye kadar savaşanın oğluyum. Ben Peygamberin yedeğinde iki kılıç ve iki mızrakla cihad edenin, iki kere hicret edenin, Bedir ve Huneyn'de yiğitçe savaşanın, bir an bile Allah'a karşı küfür tatmayanın oğluyum. Ben müminlerin en salihinin, peygamberlerin vârisinin, kâfirleri yok edenin, Müslümanların liderinin, abidlerin ziynetinin, (Allah için) ağlayanların övüncünün, sabredenlerin en sabırlısının, (Allah'ın gönderdiği) Yasin soyundan en iyi kıyam edenin oğluyum.
Benim dedemin destekleyicisi Cebrail, yardımcısı Mikail'dir. Kendileri de Müslümanların namus bekçileridir. O marikin (dinden çıkmışlar), nakisin (asi?dini bozanlar) ve kasitin (zalimler) ile savaştı. Allah'ın kinci düşmanlarıyla cihad etti. Ben herkesten önce Peygambere iman eden Kureyş'in en üstününün oğluyum. O tüm Müslümanlara ön ayak oldu. O asilerin düşmanı, müşriklerin yok edicisi, münafıklar üzerine Allah'ın oku, abidlerin hikmet dili, Allah'ın dininin yardımcısı, Allah'ın veli?i emri, İlahi hikmetin başlangıcı ve onun ilim merkezi idi?"
(devam edecek?)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hasan Kanaatlı / diğer yazıları
- Neden yazıyoruz / 16.01.2018
- Emevi mektebi / 26.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri-2 / 17.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri / 14.11.2017
- Muaviye'nin geçmişine kısa bir bakış / 13.11.2017
- İmam Hüseyin'i (a.s.) tanımak / 09.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi??2 / 08.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi?-1 / 07.11.2017
- Kur'an açısından Allah adına ıslah / 06.11.2017
- İmam Hasan (a.s.)'ın barışının mahiyeti / 05.11.2017
- Emevi mektebi / 26.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri-2 / 17.11.2017
- Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri / 14.11.2017
- Muaviye'nin geçmişine kısa bir bakış / 13.11.2017
- İmam Hüseyin'i (a.s.) tanımak / 09.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi??2 / 08.11.2017
- Şayet Hüseyin (a.s.) biat etseydi?-1 / 07.11.2017
- Kur'an açısından Allah adına ıslah / 06.11.2017
- İmam Hasan (a.s.)'ın barışının mahiyeti / 05.11.2017